Yandaşlara göre döviz ve altın fiyatları yerle bir oldu.

Hemen bütün mal ve hizmetlerde fiyatlar dip yapıyor. Hangi ekonomi kitabında böyle bir şey var. Bilen yok. Olsun varsın cumhurbaşkanı fiyatlara ayar çekti. Öyle mi? Fiyatlar çıkarken başka birisi mi idare ediyordu memleketi. İndiren eğer indirdiyse neden çıkmasına izin verdi o zaman? Bilen yok. Netice itibariyle birileri bir gecede, büyük ihtimalle hamili kart yakını olanlar gece döviz ve altın bozdurup gündüz paralarına para kazandırdılar. Yazıklar olsun.
Gübre üreticileri gübre fiyatlarında ortalama %20 indirime gittiler. %300 artan fiyatlarda %20 indirim ne anlama geliyorsa. İndirim olmuş. Alıp satanlar indirime gider mi bilinmez ama bu indirimlerle gübre toprağa verilecek fiyatlara düşmez. Teşvik veya sübvansiyon uygulanırsa, yarısını devlet karşılarsa belki atılacak fiyatlara gelir. Torbası 500 liranın üzerinde olan azotlu gübreleri her babayiğit kullanamaz.
Bir ay sonra çimen gübresi atılmaya başlanacak. Yaklaşık 100 milyon dekar arazide buğday, arpa, yulaf ve yem bitkisi ekili ve şubat mart aylarında, üre, amonyum sülfat veya kalsiyum amonyum nitrat gibi azotlu gübre istiyor. Ekseriyetle taban gübresi verilmeden ekili bu alanlarda verim almak ancak üst gübreyle mümkün.
Hangi fiyatların çakıldığını görmek için müneccim olmak lazım. İnternetteki satış fiyatları emme basma tulumba gibi bir artıyor bir iniyor. Döviz hareketlerinden önce de inip çıkıyordu. Sadece siyasi müdahalelere açık hale gelen merkez bankasının faiz politikası ve para istikrarsızlığı yüzünden fiyatlarda ortalama %40 düzeyinde kendini koruma tedbirleri vardı. Siyasi erk güven vermediği için tarla ile tezgâh arasındaki fark büyümeye devam ediyordu. Güven tesis edildikten sonra yeni sirkülasyonlarda mal arzına bağlı düşüşler yaşanabilir. Yoksa bu çıtayı artık hiç kimse indiremez.
Depo baskınları, market baskınları daha önceleri hiçbir işe yaramadı. Üretim sektörünün maliyetleri çok arttı. Düşürecek bir yapı bulunmuyor.
Buğday ithalatı içerdeki fiyatları kontrol ediyor. Tonu 370 dolara mal oluyor. En ucuz buğday limana 4.5 liraya geliyor. Unun kilosu 10 lirayı görmeye başladı. Yerli üretim yetseydi, desteklemelerle buğday fiyatını 3 lirada tutmak mümkün olurdu. Zaten harman zamanı taban fiyatlar da 2.5 lira civarındaydı.
Fiyatlar geri gelmez. Bunun için malın çıkış noktasından itibaren yeni zincirlerde fiyat kırımlarının olması gerekir. Hiçbir ticaret erbabı pahalı aldığı malı ucuza verecek durumda değildir. Korona şartları nedeniyle zaten iki yıldır işler kesattı.
Ekmek fiyatları başta olmak üzere gıda fiyatlarında artışlar devam edecektir. Yerli ve milli hırsızların bir haftada paraya para kazandırdılar. Siyasi erk seyretti veya alet oldu bilinmez. Ama şu bir gerçek ki, paranın değerini belirleyen üretimdir. Topluiğnesine kadar her ihtiyacını üretmekten ziyade ithal etmeyi hesaplayan memleket idarecileri ne dövizi ne de altını yerinde tutabilirler.