Çağ ilerledikçe hayat kolaylaşacak biliyoruz. Şoförsüz arabalar, Kargo getiren dronlar, İstediğin adrese seni götüren saatler, Çipler, Filan, fıstık…

Çağ ilerledikçe hayat kolaylaşacak biliyoruz.
Şoförsüz arabalar,
Kargo getiren dronlar,
İstediğin adrese seni götüren saatler,
Çipler,
Filan, fıstık…
.
Abla binmiş arabasına,
Açmış GPS’i ni.
Adres bilgisi tanımlamış ve basmış “Enter”e
.
Belli bir süre ana caddelerde dolaştıktan sonra sıra gelmiş ara sokaklar.
.
Tertemiz Türkçesi ile konuşan bir kadın sesi:
“200 metre sonra ışıktan sağa dön…”
Dediği yere yaklaşınca:
“100 metre sonra sola dön.”
Dönmüş:
“200 metre sonra sola dön.”
.
Haydaaa…
İlk döndüğü ışıklara geri gelmiş.
.
Günlük hayatta bile kullandığı o tertemiz Türkçesi gitmiş, başlamış bozuk Türkçesiyle ağzına geleni söylemeye.
.
Penceresi açık olduğundan, “Kendi kendine argo sözcükler kullanarak küfür eden bir kadını” duyanlar bir anlam verememiş.
.
GPS gerçekten müthiş bir olay.
İnsana her adımda lazım olacak bir sistem.
Ancak güncelleme kısmı atlanınca “Ağız bozma” gibi saldırılara maruz kalabiliyor.
.
Teknolojinin sizden istediklerini karşılamazsanız:
“Ne GPS’si kardeş, kenara çekip oradan geçen birine soruyorum…” diyenler çoğalıyor tabi.
.
Elinde telefonla adres arayanlar da çoğaldı memlekette.
“20 metre sonra solda…”
.
Teknoloji ilerledikçe birçok meslek belki de kaybolacak.
.
Misal:
Şimdilerde “Konuşulanı tercüme eden yazılılar var…”
.
Siz telefona Türkçe konuşuyorsunuz, o istediğiniz dile çeviriyor.
.
Tercümanların neredeyse işi bitti sayılır.
.
Bunun yanında robot ve yapay zekâ teknolojisiyle beraber:
Doktorlar,
Muhasebeciler,
Mimarlar,
Pilotlar,
Şoförler,
Polisler,
Hakimler,
Emlakçılar gibi meslekler de yavaş yavaş kaybolacak.
.
Belki anlaşılmıyor ama yeni teknoloji hayatımıza hızlıca giriyor…
 
***
CANAVARLAR
Kocaeli’nde kurşunlanmış halde sahile vuran yunus balığı bulmuşlar.
.
Fotoğrafı sosyal medyada yayınlanınca altındaki twitleri okumak için +18 ibaresini koymak gerekir.
.
Düz mantıkla “Bir balığın tüfekle vurulma hikâyesi” size oldukça ters gelebilir ve soracağınız ilk soru şu olur:
“Neden?”
.
Yerden göğe kadar haklısınız.
Çünkü mantık kabul etmiyor.
.
Geçtiğimiz yaz konuştuğum biri yunuslara “Canavar” dendiğini ve
Trol balıkçılarının ağlarındaki hazır balıklara saldırdıklarını,
Bu sebeple ağlarını parçaladıklarını söyledi.
.
Balıkçıların da canavarları (yani yunusları) tüfekle vurarak ağlarını kurtarmaya çalıştıklarını anlatmıştı.
.
Azalan balıklarla ilgili denizlerimizde meydana gelen acı bir durum aslında.
Balık bulamayan yunusların ağlara saldırması kabul edilebilir gibi değil.
.
İktidar buna derhal bir çare bulmalı, azalan balıkların üremesi için kurallar koymalı ve yunuslar da kurtulmalıdır.
.
Yoksa tüfekle vurulmuş yunusları daha çok görürüz sahillerimizde…
 
***
AKAR-YAKIT
Son zam yağmurlarından en çok nasibini alan elbette akaryakıt.
Sıkı durun:
“Son bir yılda tam 46 kez zam gelmiş.”
.
Peki gelmişte ne olmuş?
.
Öyle ki:
“Geçen yıl Ocak ayında 396 liraya dolan depo, bugün 822 liraya doluyormuş.”
.
Peki neden?
Dünyada petrol fiyatları düşmesine rağmen bizde neden zamlı?
.
Dolar 18 lira olmuşken aldığımız benzin, dolar 13 liraya düşünce daha pahalı oldu.
.
Sebep?
.
Hani bakanın gözlerinin içine bakıyorum, vallahi anlayamıyorum…
.
Haber Türk’te programa çıkan bir profesör şöyle diyor:
“Hollanda’da 1 litre benzin 1.96 Euro’ya çıkmış,
İspanya’da 1.48 Euro,
Almanya’da 1.66 Euro,
Türkiye’de 0.89 Euro.”
.
Hani muhalefet yaparken bazen dozu kaçırıyoruz belki ama iktidar yanlısı olmanın bu kadar su üzerine çıkmasını ben bile anlamıyorum.
.
Adam profesör!
Hayret…
.
Şimdi cevap gecikmeden gelmiş kendisine.
Diyorlar ki: Bu ülkelerde asgari ücretle şu kadar litre benzin alınıyor.
Hollanda’da: 867 litre
İspanya’da: 710 litre
Almanya’da: 963 litre
.
Peki Türkiye’de ne kadar?
(ben bu yazımı yazıp yayınlanan kadar yeni zam gelmediyse tabi)
Türkiye’de: 303 litre
.
Ne olacak şimdi?
.
Önemli olan benzinin fiyatımı,
Yoksa alım gücü mü?
.
Derseniz ki:
“Seçim geliyor, yakında petrol kuyuları teker teker bulunmaya başlar ve müjdeleri verilir.”
“Aynı doğalgaz rezervleri gibi mi?” diye sorarız biz de…
.
Akaryakıta getirilen zamlarla dolaylı vergi konusunda master yapmış olan hükümet, bazı müteahhitlerin vergi borçlarını silince hesabı tutuyor.
.
Onlardan alamadığını tek lüksü arabaya binmek olan halktan almaya çalışıyor.
.
Biz de çok istemesek te seve seve vereceğiz…
Sandık zamanı gelince de hatırlatırız…
.
Bu arada Çanakkale Belediyesi ulaşıma ve suya zam yapınca, iktidar partisi yerel yöneticisi açıklama yaparak bu zamları kınamış ve nedense benzin zamları dahil doğalgaz, elektrik ile diğer zamlara hiç sesi çıkmamış…
.
Ne diyeyim;
Allah akıl fikir versin…
.
Bu arada bir fıkra geldi gözünün çapağını yediğimin okusun diye…
.
ABD, İngiliz ve Türk maliye bakanları bir araya gelmiş.
Kamu çalışanlarının durumlarını görüşmektedirler.
ABD Maliye Bakanı der ki:
-“Bizim araştırmalarımıza göre kamu görevlilerimizin bir aylık geçimi için 1000 dolar gerekiyor. Biz onlara 1500 dolar veriyoruz. Bunun 1000 dolarını çeşitli ihtiyaçlarına harcıyorlar, 500 dolarını nereye harcıyorlar bilemiyoruz.”
İngiliz Maliye Bakanı sözü alır:
-“Bizim araştırmalarımıza göre kamu görevlilerimizin bir aylık asgari geçim endeksi 1000 Sterlin. Biz çalışanlarımıza 1400 Sterlin veriyoruz. 1000 Sterlinini çeşitli ihtiyaçlarına harcıyorlar. 400’ünü ne yapıyorlar bilmiyoruz.”
Gözleri çipil çipil olan Hazine ve Maliye Bakanımız sevgili Nureddin Nebati sözü alır:
-“Bizim kamu çalışanlarının asgari aylık geçimi için 10000 lira gerekiyor. Biz 5000 lira veriyoruz. Gerisini nereden bulup geçiniyorlar bilemiyoruz.”