Sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı karantina dönemlerinde dahi bu kadar vaka sayısı yoktu.

Seksen binlere dayanan vaka sayısı, bulaşmanın yavaşlatılması gerektiğini bağırıyor adeta. Aşılama yaygınlaşsa da, yeni ırkların ortaya çıkması, daha çok sayıda yeni korona ırklarının insan sağlığını tehdit edecek olması bulaşmanın durdurulması gerektiğini gösteriyor.
Maske takmayla ilgili kullanım zorunluluğu var ama kuralları takan yok. Oysa maske takma ve aşı olma zorunluluğunun yasal takibe alınması gerekiyor. Bu mikrobun en çok çoğaldığı, konakladığı alanlar yüz bölgesi ve eller. Yüz bölgesinde geziyor sürekli.
Cerrahi maskeler, yeni araştırmalara göre, enfekte olmuş kişilerin korona virüsleri de dahil olmak üzere mevsimsel virüslerin yayılmasını önlemeye yardımcı olabilmektedir.
Araştırmalar, mevcut COVID-19 virüsünün yayılmasının önlenmesinde ve salgından korunmada tüm insanların ihtiyaçlarını temin için evlerinden mağazalara veya diğer kalabalık yerlere çıktıklarında maske takmalarının önemli yararı olacağını göstermektedir. Bu konuda hemen bütün ülkeler öteden beri maske takma zorunluluğunu güçlendirmeye çalışmaktadır. Araştırmalar, virüsün evden alışveriş alanlarına, okula, işyerine veya okul, işyeri ve alışveriş alanlarından eve yayılmasını durdurmada düşük bir faydası da olsa sonuçlarının daha büyük olacağını göstermektedir.
Koronavirüs ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarının çoğunlukla yakın temas sırasında yayıldığını dünya alem bilmektedir artık. Diğer bir deyişle uzmanların çoğunluğu virüs hastalıklarının temas veya hapşırma esnasında damlacıklar halinde yayıldığını, kapalı alanlarda kesinlikle maske takılması gerektiğini belirtmektedir.
Öksürmeyle damlacıklarda yayılan hastalık etmeninin, daha küçük parçacıklarla da yayılabileceği bilinmektedir. Bu nedenle COVID-19 sadece öksürerek değil, belirtileri olsun ya da olmasın, yakındaki birinin nefesini teneffüs ederek de geçeceği ihtimali yüksektir. Dolayısıyla maske kullanımı havada asılı mikrop salınımını önemli ölçüde düşürmektedir. Nefes alıp vermede hasta insanın nefesinden yayılacak mikropları tuttuğu gibi, sağlıklı insanın aldığı nefeste de dışarıdan gelecek mikropları tutmaktadır.
Marketler gibi halka açık yerlerde havalandırmayı iyileştirmek veya tavanı havaya doğru çekmek ve virüsleri yok etmek için tavan vantilatörleri ile birlikte çalışan UV-C ışıkları takmak gibi uygulamaların maskeler kadar etkili olduğunu bütün uzmanlar ifade etmektedir.
El ve yüz hijyeniyle ilgili epey mesafe alındı. Korona virüsleriyle mücadelede insanımız bilinçleniyor ise de, eskiden gelen alışkanlıklarını değiştirmek zor görünüyor. Maske ve eldiven kullanımıyla ilgili de eğitim gerekiyor. Eldiveni eskiyinceye kadar kullanmak doğru değil. Maske de öyle. Kullandıktan sonra oraya buraya sigara izmariti gibi atmanın bir faydası yok. Aksine hastalığın yayılmasına destek oluyor.
Maske takmakta fayda var. Biriken mikropları da hapsetmenin yolu poşete koyup kilitlemektir. Ucuzladı diye, cepten az para çıktı diye sigara izmariti gibi sağa sola atmanın anlamı yok.
Maskeyi ceza yememek için değil sağlıklı bir toplum olmak için takmak lazım aslında. Aşı insanın kendisini koruyabilir. Başkasını korumaz. Takmayanın çevresindekilere saygısının olmadığını, bu nedenle uyarılması gerektiğini de unutmamak lazım.