Ben emekli olalı tam 30 seneyi geçti. O zamandan beri çok şeyler değişmiş olabilir.

 

  1. Ben emekli olalı tam 30 seneyi geçti. O zamandan beri çok şeyler değişmiş olabilir. Acı bir gerçek varsa ne yazık ki Türk Tabipler Birliği fedakâr tabipler gibi görevini yerine getirmektedir. Karşılaştığım birkaç örnekle sizleri bilgilendireyim.
  2. 1976 1977 yılında olabilir. Isparta’dan Op. Dr. Doğan Dilmen geldi. Geldiği günün gecesi acilen bir dış gebelik ameliyatı yapmış. Arkadaşlar ertesi gün ameliyathane mezbaha gibi oldu dediler. O sırada bir öğretmen geldi. Mazereti olup bir haftalık rapor talebinde bulundu. Benim hocam rapor alsaydı o akşamki hasta ölürdü dedi. Hükümet tabibimiz Yılmaz Bey raporcu doktordu. Bizler milli eğitimin cankurtaran simidiyiz diyordu. Geleni boş çevirmiyordu hele 15 günlük sömestri tatillerinde öğretmen okulu öğretmenlerinin hepsine bir hafta önceden rapor verip okulu felç ettim diyordu. Hepsinin yorumu ayrı.
  3. Burdur’dan Op. Dr. Hikmet Kantarcı gelmişti. 1974 yılı tatil günü baştabip odasında bulunan telefon çaldı hemen istirahat odasında ki yerinde haber verdim. Çok önemli imiş giderken sağlık merkezine bir kuzu alıp hediye etti bol bol et yemiş olduk.
  4. 1978 yılı 15 aralıkta İstanbul Şişli Çocuk Hastanesinde Op. Dr. Olcay Derman isimli minyon tipli bir bayan geldi. Rum adanın tüccarlarından Vulgarellerin şoförünün omuzu çıkmış. Sağ kolumuzu yüz ifadesi çok ağrılı belli karyolaya sırt üstü yatırdı. Elinden tutup ayağıyla omuzuna bir hareket kanuna da ayrı hareket şoförün yüz ifadesi değişti. 1979 yılbaşı gecesi bir mahkûma şiş batırmışlar. Bütün gece sabaha kadar uğraşıldığını Ülkü hemşire hanım anlatıyor. Erkek doktor olsaydı o hasta ölürdü diyor. Bağırsakta ki o şişlenme yerini zor bulup gerekli işlem yapıldı diye anlatıyordu. Buna benzer ayrıca normal doktorluk hizmetini de yapıyordu o sırada normal görevli doktorumuz yoktu.
  5. Dr. Hanımın günü doldu. Vasıta yok bir çocuk hasta getirmişler. Serbest çalışan bir doktora gösterin demiş bir vasıta çıkınca ben hemen gidicem üstüme almam demiş. Vay sen misin diyen görevli diş tabibimiz vardı. Çok problemli idi görevin bitti ise o zaman otele git demiş.  Kaymakam Bey öyle emretti demiş. Akşam mesai harici idi geldiğimde Dr. Hanım bavulunu toplamış çok üzgün morali de çok bozuk. Bende bağıra bağıra diş tabibi baştabip odasında Sayın Kaymakam Bey böyle bir yanlışlık yapamaz (Temel Koçaklar idi) yazılı emir versin senin muhatabın doğrudan Sağlık Bakanlığıdır yerinize geçin dedim. Ertesi gün Pazar günü idi bir şey için Dr. Dimitri Foka gelmişti. Doktor Hanım onun jipi ile arkadaşlarla 7 km. ötede Kuzu Limanına götürüp uğurladık. Memnuniyetinden göz yaşlarını tutamamıştı.