“Ne olacak bu memleketin hali?” diye meşhur soru vardır. Buna az sonra geleceğim de, aklıma bizim zamanımız geldi. .
Bizim zamanımızda “Ne olacak bu Fenerin hali?” şeklinde sorulur ve saatlerce geyik yapılırdı.
.
Şimdi böyle bir soru sormak pek cesaret istiyor.
O devirde iyi giden takımınızla övünürken, rakip takımlara takılmak için bu soru sorulurdu.
.
Şu anda kendi takımımızın ne yapacağını bilemiyoruz ki, cesaret edip diğer takımlarla dalga geçelim.
.
İşte Galatasaray’ın hali.
Bizim Beşiktaş son 2 maça kadar tepetaklaktı.
Fener’in durumu da hiç farklı değil hani.
Süper lig, bildiğin 3. Lige döndü.
İster “Hakem” deyin, ister “Federasyon operasyonu” deyin ama takımlar futbol oynamıyor.
Ancak diğer takımların hakkın da yememek lazım, onlar da süper top oynuyorlar.
.
Neyse biz gelelim kendi dünyamıza:
“Ne olacak bu ülkenin hali?” sorusuna.
.
Her perşembe Cuma pazarı otoparkında kurulmaya başlayan “Bitpazarı”, memleketimizin halini gözler önüne seriyor.
Gittikçe eski ayakkabı ve eski elbise satışları hızlanıyor.
.
Sosyetik hanımlar bitpazarında kıyafet alırken boy gösteriyor.
Eskiden elektronik eşyalara rağbet olurdu, şimdilerde kıyafetler yok satıyor.
Durum bu…
.
Yeşil çim halı alacağız küçük bir yeri kapatmak için.
5 metrekare bir yer.
“400 lira” dedi adam.
Hesapladım 4 kalıp peynir parası.
Düşündüm “Hangisi daha ucuz acaba?” diye, eşime sordum:
“İkisi de pahalı” dedi.
Almadım.
.
Şimdi Cuma pazarında bir tanıdığım var ona soracağım.
Bakalım ne olacak?
.
Bitpazarında olsa oraya da bakacağım ama yok…
Anlayacağınız:
“Ne olacak bu ülkenin hali?”
***
DOKTORA SAYGI
Sosyal medyada geziniyorum.
Tivıtırden bir doktor yazmış:
“Eskiden doktora gidilirken banyolar yapılır, yeni elbiseler giyilir, saygı çerçevesinde davranılırdı.”
.
Şimdi doktor öldürülüyor,
Bıçaklanıyor,
Hakarete uğruyor…
.
Kimsenin saygısı kalmadı doktora.
.
Daha dün bir haber çıktı üzüldüm:
“Yalova’da randevu almadan muayene olmak isteyen bir şahıs, doktora saldırdı. Yaralanan doktor tedavi altına alınırken, saldırgan hastane güvenliği tarafından etkisiz hale getirildi.”
.
Diğer yandan şu haber vardı:
“Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Başhekim Sekreteri Gülsen K., bir hastanın doktor bekleme koltuğunda acı çekip yattığı anları cep telefonu kamerası ile kayda aldı. Sekreter, görüntüleri bir sosyal medya platformunda eklediği, ‘Bonzai adamım bozai’ şarkısı ile paylaştı…”
Sonrası mı?
Elbette G.K. görevden alınarak hakkında adli soruşturma başlatılmış.
.
Hasta doktora,
Hastane çalışanı hastaya saygı duymuyor.
Memleket olarak ne hale geldik.
.
Tüm değerlerimiz,
Geleneklerimiz,
Hepsi yok oldu sanki.
.
Kaldırımda yürürken karşıdan gelen gençler bize yol vermiyor.
Çekilmesem omuz atıp geçecekler.
.
Kimse kimsenin umurunda değil.
.
Yolda,
Pazarda,
Otobüste,
Çarşıda
Ülke gerçekleri ortada.
.
Bu neslin baş sorumlusu ebeveynler…
.
Kimse başkasına suçu atmasın.
“Benim çocuğum yapmaz,
Benim çocuğum suçsuz,
Benim, benim, benim…” diyerek yetiştirilen bir nesil böyle oluyor demek ki.
.
Okula gönderilip, “Eti senin, kemiği benim” şeklindeki sistem artık yok.
Öğretmen döven veliler türedi artık.
Çocuğa azıcık çıkışan öğretmenin meslekten atıldığı günler yaşıyoruz.
.
KPSS’de 50 alanların kazandığı,
95 alanların kazanamadığı bir sistem öğretmenlerinki.
.
Geri dönüş olur mu?
Siz karar verin.
.
Bana sorarsanız:
“Atı alan Üsküdar’ı geçti…”
***
LAPA LAPA ZAM
Biz kar bekledikçe, lapa lapa zam geliyor.
Gazetemizin Cuma günkü başlığı da böyleydi zaten…
.
20 senedir memleket idare edenlerin yaptığına bakın.
Ortalık yangın yer oldu.
İktidar sahipleri başka kafada.
.
Bir yandan Batı bizi kıskanıyor,
Diğer yandan ekonomimizi “Dış minnaklar” batırdı.
.
Döviz yükselince:
“Bize ne?”
Zamlar peşi sıra gelince:
“Bana ne?”
“Ne oluyor” diye sorana:
“Sana ne?”
.
Ekonomi yönetmek kolay:
Önce bir kitap yazıyorsun,
Sonra faizle oynuyorsun.
Baktın olmadı,
“Yeni bir sistem” diyerek dövize endeksli mevduat uyduruyorsun.
.
Artan girdi fiyatlarıyla üretici malına zam yapıyor,
“Zam yapandan hesap soracağım” diyorsun.
.
Elektrik zamlanıyor,
Doğalgaz zamlanıyor,
Akaryakıt zamlanıyor,
Köprü geçişleri,
Otoyollar,
Tüneller,
Hepsi zamlanıyor
Biz marketçi koşturuyoruz:
“Fırsatçılar” diyerek…
.
“Nas’a göre” diyorsun,
gecikmelere “Fahiş faiz” uyguluyorsun
.
Dün arkadaşımla konuşuyoruz, diyor ki:
“Daha önce 100 liraya aldığım yedek parçaya şimdi 240 lira yazmışlar. Ben kaça satacağım da gelip kim alacak?”
“Dış güçlerin oyunu” diyecektim dilimi ısırdım “küfür yerim” diye.
.
Çıkın çarşıya herkes burnundan soluyor.
Zamlar milleti yerlerde sürüklüyor.
Mağazalar bomboş.
.
Peki ne olacak?
Bizim nesil alışık.
Biz tasarruf etmesini biliyoruz geçmiş dönemlerden.
Ama yeni nesil kendisine bir çıkış arıyor.
.
Bizler hayat ile kavga etmeyi bildik ve ettik.
Ama bunlar ülkeyi terk etme peşinde.
Hep önlerine hazır konduğundan mücadele nedir pek bilmiyorlar sanki.
.
Eskiden kuşaklararası bir açıklık elbette vardı,
Ama şimdi uçurum var.
“Lapa yağan zamlar kime, nasıl ve nereye yağacak?” hep beraber görüp yaşayacağız.
.
Allah sonumuzu hayır etsin…
***
ENFLASYON NASIL HESAPLANIR?
Evet bugünkü soru bu?
Nasıl hesaplanır?
.
Cevaplar şöyle olabilir:
“Sana ne?”
“Geleneksel yöntemlerle.”
“Ekonominin kurallarıyla…”
“Kafama göre”
“İsteğe göre…”
.
Bir fıkra var:
Patronun birisi kendisine yardımcı eleman almak için gazeteye ilan veriyor.
Ertesi gün üç kişi müracaat ediyor:
Fizikçi,
Matematikçi ve
Muhasebeci…
Patron ilk görüşmesini fizikçi ile yapıyor ve soruyor:
“2 kere 2 kaç eder?”
Fizikçi “5 eder” diyor.
Patron “formunuzu bırakın biz sizi arayacağız” diyerek gönderiyor.
İkinci görüşmeye matematikçi giriyor ve aynı soruyu ona da yöneltiyor.
Matematikçinin cevabı ise:
“Bu mudur yani? Çok kolay bir soru bu. Tabi ki 4 eder” diyor.
Bunu duyan patron aynı şekilde matematikçiyi de gönderiyor.
Son olarak muhasebeci geliyor ve aynı şekilde ona da soruyor:
“2 kere 2 kaç eder” diyor.
Muhasebeci hemen ayağa kalkıyor ve sağına soluna iyice bir baktıktan sonra gidip perdeleri çekiyor, kapıyı kilitliyor ve patronun kulağına eğilip soruyor:
“Kaç olmasını istersiniz?”
.
ENAG’ı bilirsiniz.
Geçenlerde bahsetmiştim.
Enflasyon Araştırma Grubu.
.
Enflasyon Araştırma Grup Üyeleri şu isimlerden oluşuyor:
Prof. Dr. Veysel Ulusoy
(Yönetici)
Serkan Gençer
(Finansal Ekonomi, Doktor Adayı, Yürütücü)
Dr. Serhat Hasançebi
(Uni. of Basque Country, Ekonomi)
Dr. Mustafa Demirok
(Finansal Ekonomi)
Mehmet Çağdaş Işim
(Finansal Analist)
Barış Kaan Basdil
(ENAGrup Fransa Temsilcisi, Toulouse Üniversitesi)
Özenç Aslan
(Güney Kaliforniya Üniversitesi - Ekonomi)
Hepsi de “Ekonominin kitabını yazmış insanlar”
Neye göre:
“Tahsillerine göre…”
.
Bizim iktidara göre yıllık enflasyon:
% 36.
Bu gruba göre
% 82.81
.
Arada 3-5 fark olsa anlarım da, yarıdan fazla fark var.
El insaf yahu.
.
“Adamına göre muamele” deyimi,
“Adamına göre enflasyon” a dönüşmüş durumda.
.
Muhasebecinin dediği gibi soruyor yetkilisi:
“Kaç olmasını istiyorsun?”
.
Bizimki az pişmiş,
Üzeri kızarmış,
Kaymaklı olsun.
.
Mümkünse sıcak getirin,
Yemesi hoş olsun.
Cümleten afiyet olsun…