ANLAŞILMASIN DİYE...
ANLAŞILMASIN DİYE
İşadamı genç sevgilisiyle kaçamak yapmak için göl kenarındaki sessiz otelin otoparkına girmiş, arabasından indikten sonra “Sevgilim…” demiş, “Evli olmadığımızı anlamalarını istemiyorum… Bavulları sen taşır mısın?”
***
Evlilik insana çok şey öğretir…
Sadakat, sorumluluk, hoşgörü, anlayış gibi.. Ancak bekârsanız bunların hiçbirine ihtiyacınız olmaz!
***
SAÇMALAMA
Resim sergisinde adam duvarda karısının çırılçıplak yağlıboya resmini görünce son derece sinirlenmiş:
“Bu… Bu... Bu pozu sen mi verdin?” diye sormuş titreyerek…
“Saçmalama...” demiş karısı, “Tabii ki vermedim… Tamamen hafızasından yapmış!...”
***
SENİN İÇİN DEĞİL
Bill’in karısı tipik bir şüpheci kadın…
Akşam yemeği sonrası kocasına şişe içerisinde saç köklerini güçlendirici bir solüsyon uzatmış...
“Bu ne?” diye sormuş Bill, şişenin etiketini okuduktan sonra da, “Benim henüz böyle bir bakım solüsyonuna ihtiyacım olduğunu sanmıyorum…”
“Senin için değil tatlım…” demiş karısı dişlerini sıkarak, “Sekreterin için... Ceketini kontrol ediyorum da her gün ciddi saç kayıpları var kızcağızın..!”
***
ONA ANLATIN
Amerikan Hava Kuvvetleri'nin Nevada'daki “Ultra Gizli 51. Bölge” adı verilen son derece yüksek güvenlikle korunan hava üssüne bir sabah küçük bir pervaneli uçak inmiş...
Hemen soruşturma odasına almışlar ve adam Vegas’tan kalkıp kaybolduğunu, benzininin bitmesi nedeniyle mecburi iniş yaptığını söylemiş...
Hava Kuvvetleri FBI’ı devreye sokmuş, Washington’dan gelen bütün gece sabaha kadar çapraz sorgulaması sonucu adamın söylediklerinin doğru olduğu ortaya çıkmış…
Kendisine geri kalan hayatını hapiste geçirirsin tehdidi ile “Gör-dük-ler-ini, u-nu-ta-cak-sın” brifingi verilmiş ve adam geri gönderilmiş…
Ertesi gün aynı hava üssüne yine aynı uçak iniş yapmış.
Koruma timi hemen uçağın etrafını sarmış, ama bu sefer uçakta iki kişi…
Aynı adam aşağı inmiş, “Bana istediğinizi yapabilirsiniz!..” demiş ağlamaklı bir yüzle:
“Karım uçakta... Allah aşkına dün gece nerede olduğumu ona anlatın!..”
***
MUTLU GÖZLEM
Yakalandığı soğuk algınlığı nedeni ile işine bir hafta gelemeyen can dostum Jim’in odasına “Geçmiş olsun” ziyaretine gittim…
Beni karşılayıp:
-“Daha iyiyim, teşekkürler…” dedi, “Ama evde yattığım süre içinde beni çok mutlu eden bir gözlemim oldu…”
-“Yaa... Neydi?”
-“Karım… Karımın beni gerçekten sevdiğini anladım… Ben evdeyim diye o kadar mutluydu ki... İnanır mısın, ne zaman postacı, sütçü, tesisatçı kapıyı çalsa, koşarak kapıyı aralayıp heyecanla ‘Kocam evde… Kocam evde…’ deyişini duyuyordum..!”
***
SAAT 7 OLMUŞ
Bu aralar karımla aramız hiç iyi değil…
Dün akşam 5’te işten döndüğümde beni çok kötü karşıladı…
2 saat karşılıklı oturup somurttuk...
“Bak hayatım bu böyle olmuyor…” dedim “Şimdi kapıdan çıkıp tekrar geleceğim ve akşama yeniden başlayacağız… Tamam mı?”
Kabul etti.
Dışarı çıktım 5 dakika sonra gelince:
“Bana bak..!” diye bağırmaya başladı, “Saat 7 olmuş… Bu saate kadar neredeydin? Haa..!”
***
YARATICI OLMAK
Şantiyede görev yapan mimar öğle paydosunda evinden getirdiği yemek sepetini açıp içine bakınca yerinden zıplayarak birden “Of… Off!” diye bağırmış...
“Ne oldu?” diye dönüp sormuş arkadaşı…
“Yahu...” demiş mimar, “Karım yıllardan beri bana öğlen yemeklerim için ekmek arasına bir dilim beyaz peynir sıkıştırıp sepetime tıkar… Dün gece ‘Yeter artık!’ dedim, ‘Biraz yaratıcı ol... Farklı bir şey hazırla!’ Bu gün ne koymuş biliyor musun? Hindistan cevizi ve bir tane de çekiç!”
***
ALLAH KORUSUN
Adamcağız yıllar sonra zar zor para biriktirip bir araba almış…
Şoförlüğü son derece kötü olan karısı bir kaç yüz metre ilerdeki markete gitmek için anahtarı isteyince, “Boşver aşkım…” demiş adam, “Allah korusun şimdi kaza yapsan yarın gazetelerde isminin yanına parantez içerisinde yaşını da yazarlar!”
***
Eve sabaha karşı gelen koca:
-“Hayatım tahmin et ben neredeydim?”
Karısı:
-“Çok kolay tahmin ediyorum ama yine de sen tasarladığın kendi hikâyeni anlat..!”
***
MASAL DİNLEMEK
7 yaşındaki minik kız annesinin yatak odasına gidip yatmakta olan kadıncağızdan ona masal anlatmasını istemiş…
Annesi karanlıkta kızını başucunda görünce şaşırıp, “Bir tanem neden hâlâ uyumadın? Nerdeyse sabah oluyor…” demiş, “Saat iki buçuk..!”
“Biliyorum anne…” demiş minik kız, “Ama mutlaka bir masal dinlemek istiyorum…”
“O zaman gel yanıma yat meleğim…” demiş kadın, “Babanın gelmesini beraber bekleyelim o nasılsa gelince bir tane anlatacak beraber dinleriz..!”
***
BEKLİYORUM
John, karısını bir başkasıyla birlikte olurken gördüğünü sinirli bir şekilde arkadaşına anlatırken
“Sen…” demiş arkadaşı, “Sen karını bir başka herifle o şekilde yakalıyorsun ve o herifin burnunun tam üzerine patlatmıyorsun..! Neden?”
“Bekliyorum…” diye cevap vermiş John...
“Bek… Bekliyor musun? Neyi?”
“O kaltağın daha ufak tefek biriyle çıkmasını..!”
***
ÇOK HAVALISIN
Tepeden tırnağa yepyeni giysilerle yanına gelen arkadaşına “Ohooo.. Çok havalısın oğlum..!” demiş Bob, “Nerden buldun bunları?”
“Karım almış…” diye cevap vermiş arkadaşı, “Güzel mi?”
“Güzel de ne demek? Harika! Yaş günün falan mıydı?”
“Yoo... Bu gün işten eve biraz erken geldim, bunlar yatak odamızdaki sandalyenin üzerindeydi..!”
***
ANNENE BENZESİN
Delikanlı evlenmek için kimi getirse bir türlü annesini razı edemiyormuş.. .
Yakın bir arkadaşı, “Bak sana benden bir tavsiye…” demiş, “Öyle bir kız bul ki aynen annene benzesin… Göreceksin annen ona bayılacak…”
Delikanlı hayli araştırdıktan sonra bir gün gerçekten öyle bir kız bulmuş…
Görünüşü, konuşması, giyimi hatta yemek yapması bile bire bir annesi...
Telefonda bunu arkadaşına anlatmış,
“Eee... Vaziyet iyi o zaman...” demiş arkadaşı…
“Yok!” demiş delikanlı hayli sıkıntılı, “Bu sefer de babam kızdan nefret ediyor!”
***
“Hayatım…” demiş yeni gelin, “Ben biber dolması ile ekmek kadayıfını çok güzel yaparım…”
“Hımmm…” demiş kocası önündeki tabağa endişe ile bakarak, “Bu hangisi?”