Elektrik icat edildiğinden beri bu kadar konuşulmamıştır herhalde.
Hoş geçen sene de konuşmuştuk ama unuttuk tabi.
.
Şirketlerin bu yıl yaptığı zamlara iktidarın ses çıkarmaması sonucu halk neredeyse ayaklandı.
.
EPDK sözüm ona inceleyecekti durumu.
Haksız kazanç elde edip etmediklerini araştırıp, konuya el koyacaktı.
Ondan da bir ses yok anlaşılan.
.
Elektrik ile ilgili çok şey yazacağım da, bazıları elektriği hep yanlış anladı ona canım sıkılıyor.
.
Vatandaşın en büyük masraf girdilerinden biri olan elektrik bana göre ücretsiz bile olmalı.
Harcanan elektrik, çağdaşlığın simgesi değil miydi yoksa?
.
Yanlış anlayanlar yalnız değil.
Bakın Temel bile nasıl anlamış elektriği?
.
Temel bir gün İdris ile çay bahçesinde buluşur. Sohbet etmeye başlarlar ama
Temel arada sırada “offfffff” çekmektedir.
İdris dayanamaz ve sorar:
-“Ula Temel niye offliyusun?”
Temel anlatır :
-“Fadimemden hiç elektruk alamayrum…”
Oysa Temel 3 senelik evlidir.
İdris bir daha sorar:
-“Ula Temel, siz 3 yildur evlusunuz. Bugüne kadar nasi anlaştinuz?”
Oda cevap verir :
-“Ula ben 3 senedir gaçak elektrik kullanayrum daaa…”
.
Haberlerde şöyle yazıyor:
“Ocak ayı elektrik faturasını gören vatandaşlar şaşkına döndü.
Birçok kişi, faturasının 2-3 katına çıktığını söyledi.”
.
“Faturalar neredeyse kira bedellerini geçti. Bu durum karşısında vatandaş da esnaf da büyük tepki gösterdi.”
.
Bu ülkede artık protesto etmek, azıcık karşı durmak haram oldu.
Baksanıza vatandaşın haline…
.
Haber şöyle:
“Adıyaman’da dükkânına gelen yüksek elektrik faturasını pankart asarak protesto eden, gözaltına alındı.
Daha sonra serbest bırakılan esnaf Erdal Serbaş: ‘Karakola götürüldüm… Suçum ne? Diye sordum; ‘Pankart asmışsınız.’ Dediler.
Amaç ne?
Yüksek gelen faturaya eleştiridir.
Devlete, hükümete karşı bir isyan değildir” dedi.
.
Bu arada Bursa Tabip Odası, KESK, DİSK ve TMMOB da, elektrik ve doğal gaz başta olmak üzere temel tüketim maddelerine gelen zamları açıklama yaparak protesto ettiler.
.
Diyeceksiniz ki:
“Yahu ne var şimdi biraz zamlı geldiyse?
Hemen protesto mu etmek lazım.”
.
Ama işin şekli öyle değil.
Vatandaşı isyan noktasına getiren olayı şöyle anlatmış:
“7 milyar 100 milyon (7 bin 100 TL) elektrik faturası geldi. Ben de tepki olarak bir pankart astım. ‘(buraya şirketin ismini yazmış) … hırsızdır. Bu zulme sessiz kalan da hırsızdır’ yazıyor. Yüksek gelen elektrik faturasından dolayı, haksız bir kazanç olduğundan dolayı ben bunu pankart olarak astım.
Polis arkadaşlar gelmiş, ‘savcının talimatı ile bu pankartın indirilmesini istiyoruz. ‘Ben indirmiyorum’ dedim.”
.
Bir başka haber şu:
“Adana’da ısınmak için elektrik kullanan emekli vatandaş 3 bin liraya yakın faturanın ardından çareyi klimayı kapatıp evin içinde battaniye altına girmekte buldu…”
.
Bu şirketler işi öylesine azıttı ki, baksanıza uçan kuşa bile fatura çıkarmışlar neredeyse.
.
Haber şöyle:
“Bitlis Güroymak İlçesi Değirmenköy Yolu Küme evlerde oturan Orhan Özen’e bir önceki ay 465 lira gelen fatura bu ay bin 722 lira geldi. Özen, ‘Sadece lamba, televizyon ve çamaşır makinası kullanıyoruz. Kış olduğu için buzdolabımızı bile çalıştırmıyoruz. Sobada tezek yakarak ısınıyoruz. Bu faturayı nasıl ödeyeceğim, her ay bir inek mi satayım?’ diye soruyor.”
.
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan yaptığı açıklamada şunları söylüyor:
“1150 odalı Sarayın günlük harcaması 10 milyon liraya yakın. Günlük elektrik gideri 100 bin liraya yakın. Koruma ordusunun günlük gideri 870 bin. Yazlık, kışlık ve uçan sarayları var. Halk elektrik faturasını ödeyemiyor lüks içinde yaşayan Recep Tayyip Erdoğan ise milletin adamıyım diye geziyor!”
.
Şimdi şuraya bir nokta koymak istiyorum.
Muhalefetse dibine kadar muhalefet.
Ancak bazen dengeli ve uygun yapmak en iyisi.
Her şeye muhalefet edersek, inanılırlığımız kalmaz.
Özkan’ın söylediği: “Saray’ın elektrik giderinin 100 bin lira” söylemi bence hiç mühim değil.
Koskocaman Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanı’nın ikamet ettiği yerin elektriğini öder.
Buna kimse de itiraz etmemeli.
.
İtiraz edilecek nokta o elektrik parası değil.
20 senedir bu ülkeyi tek başına idare eden iktidarın otoyol, köprü peşinde koşup, enerji açığımızı karşılayacak işler yapmaması.
Ama onların ihtiyaç tercihi otoyol ve köprü olmuştur.
.
Bunun hesabı sorulsun,
Buna muhalefet edilsin.
Eyvallah…
.
Elbette halk elektrik faturalarından muzdaripken, ülkenin en üst mertebesinde oturan kişinin de tasarruf etmesi beklenir.
Yapmazsa da denilecek bir şey yok.
Onun tercihidir.
Halk bunu görür, eğer bundan rahatsız olursa zamanı gelince sandıkta hesabını sorar.
.
Sonuç mu?
Haber şöyle:
“Yeni yılla birlikte elektriğe yüzde 50 ila yüzde 120 arasında zam yapıldı.
Tüketici Konfederasyonu, nedenlerini madde madde sıralayarak zammın iptali için yargıya başvurdu…”
.
“Neymiş bu maddeler?” diye merak ederseniz buyurun okuyun:
.
En temel tüketici hakkı olan “Enerjinin adil ve herkese ucuz ve imkânına göre ulaştırılması” hususunun göz önüne alınmadığı,
.
Hanedeki kişilerin gelir durumu, meskenin gayrimenkul rayiç değeri gibi unsurlar dikkate alınmaması,
.
Günlük 5 Kw’lık ayrım çok düşük olup temel ihtiyaç kalemlerinin harcandığı elektriğin çok altında olması,
.
Yaşamı 24 saat boyunca elektrikli makineye bağlı olanlar da bu tarifede dikkate alınmaması,
.
Kararda ‘Mesken alçak gerilim tek zamanlı’ dediğine göre 3 zamanlı okumalarda, anayasanın eşitlik ilkesi ihlali söz konusu olması, dar gelirlilerin ikamet ettiği meskenlerdeki kişi sayısı, meskenin rayiç bedeli, hanenin gelir durumu gibi kriterler dikkate alınmaması,
.
Düzenlemenin bu haliyle düşük gelir gruplarına fayda sağlamaktan uzak olması gibi nedenlerle EPDK kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için yargı yoluna başvurulmuştur…
.
Muhalefet boş durmadı tabi.
Haber şu:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın şunları söyledi:
“Cumhuriyet tarihinin en büyük zammına dönüşen EPDK kararının iptal edilmesi ve yürütmesinin hemen durdurulması talebi ile Danıştay’da dava açtık. Yeni yılın ilk gününde bütün vatandaşlarımızı mağdur eden, hayat pahalılığı karşısında yalnız bırakan, elektriğe yapılan hukuksuz zamlara Türk yargısının hukuksal zeminde izin vermeyeceğine inanıyorum…”
.
İşte bizim elektrik zamlarının gelmişi ve geçmiş böyle.
Tıpış tıpış giderek ödediğimiz faturalardan geri adım atılacak mı?
Yoksa biz ödemeye devam mı edeceğiz?
.
Bu arada “Yahu aylık harcama 150 kw’tan, 210 kw’a çıkarıldı. Daha ne istiyorsunuz?” bile diyenleriniz de vardır.
Onun hikâyesi şu:
.
Asgari ücretin açıklanmasından 15 gün sonra elektrik faturalarında kademeli tarifeye geçilmiş ve ilk kademe aylık 150 kw olarak belirlenmişti.
Bu birinci kademeye yüzde 52 oranında zam yapılmış, ikinci kademeye ise yüzde 127 oranında zam yapılmıştı.
.
Sonrasında atılan geri adımla:
Günlük tüketim 5 kw’tan, 7 kw’a ve aylık birinci kademe 210 kw’a çıkarıldı.
.
Bu geri adımla piyasada “sanki zamlar geri alınmış gibi” bir hava oluştu.
.
Hâlbuki değişen bir şey yoktu.
Yüzde 52’lik ve yüzde 127’lik zam yerinde duruyordu.
.
Peki neden zam?
Son noktayı Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) yönetim kurulu üyesi Olgun Sakarya koydu:
“Bunun birçok nedeni var, başta üretim ve dağıtım şirketlerinin borçları var. Enerji sektöründeki borç krizi devam ediyor. 2019’da Türkiye Bankalar Birliği (TBB) 47 milyar dolarlık bir borç stokundan bahsetmişti. Onun 10 milyar dolarlık kısmının acil yapılandırılması gerektiğini söylemişti. Geri kalan borçların ne durumda olduğu konusunda bilgi yok. Ama TBB ekim ayı verilerine göre enerji sektöründe 307 milyar TL’lik bir borç stokundan bahsediliyor. Bu borcun kapanması için bize yani vatandaşlara çıkarılan bir fatura bu.”
.
“Dolarla borçlandılar. Hem yatırımlarında hem de dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi aşamasında biliyorsunuz dolar üzerinden özelleşti. Üretimler de dolar üzerinde satıldı. Dış kredi buldular. Ama dolardaki bunca artış, bu ani yükselişlerden sonra borçları karşılayamadılar. TL’de çok ciddi değer kaybetti. O nedenle ciddi zam yaptılar.”
.
“Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) adı altında çok ciddi ödemeler yapıyoruz. Onlar da dolar sent üzerinden. Dolayısıyla üretimin yaklaşık yüzde 45’i ithal kaynaklı. Yüzde 25’i de YEKDEM mekanizmasında elde ediliyor. Bunun da yüzde 70’i dış kaynaklı. Döviz kaynaklı üretim. Tercih edilen politikaların soncu bunlar yani. Ve bunun sonucunu enerji sektöründe vatandaşa ödetiyorlar. Bizler çekiyoruz.”
.
Tüm yönleriyle Elektrik zammını yazmaya çalıştım.
Gerisine siz karar verin…