Ne yazacağımı bilemedim. Olaylar gelişti gelişti nerelere geldi.

.
Bir kaç meczubun heykele olan taciziyle başlayan tartışmalar, nerelere geldi.
.
Bazen düşünüyorum şöyle;
“Yahu” diyorum, “Bu kadar cahil bir toplum olmayı hak ediyor muyuz?”
.
Misal;
O heykeli yıkmak isteyen bir adam, eğer padişahlık döneminde, “Eski bir padişahın heykelini yıkmaya çalışsaydı” şimdi ne olurdu acaba?
.
Sonradan söylenen;
“100 yılın hesabını soracağız” cümlesini o devirde söyleseydi ne olurdu acaba?
.
“Kelle kesmenin havalarda uçuştuğu” o dönemi sona erdiren insan bunu hak ediyor mu?
.
“Demokrasi” denilen olguyu sana öğreten bu insan gösterdiğiniz saldırıyı hak ediyor mu?
.
Yazık,
Yazık,
Yazık…
.
Olaylar büyüyor…
.
AK Partili’li Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın çıkıp: “Cumhurbaşkanımızın liderliği ve vizyonuyla memleketimiz kalkınıyor. Hem bölgesinde, yakın ve uzak coğrafyasında oyun kurmaya, kurulan oyunları da bozmaya başladı… 2023’te yüz yıllık hesaplaşma olacak. İşte o hesaplaşmada Cumhurbaşkanımızın yanında yer alacak mısınız?” diye soruyor.
.
“Kraldan fazla kralcılar” bence Erdoğan’a yarar yerine zarar veriyorlar.
100 yıllık hesaplaşmanın gerçek manasını bilmeyen yoktur herhalde.
.
Öyleyse bu söylem bence Cumhurbaşkanına hakarettir.
Yargı olarak derhal harekete geçilmelidir.

Tüm bu yaşananlardan sonra Cumhurbaşkanı ve eşinin testleri “Pozitif” çıktı.
Kendilerine geçmiş olsun…
.
Hasta olduklarını ise kendisi twitterden açıkladı.
.
Siyasi liderler Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere hepsi “Geçmiş olsun mesajı” yayınladılar.
Güzel bir görüntüydü.
Özlenen şeylerdi…
Cumhurbaşkanı da kendilerine nazikçe teşekkür etti zaten…
.
Yalnız benim anlamadığım şu:
Dünyada (tahminim) en çok korunan Başkanlardan biri Erdoğan’dır.
.
İçtiği su, yediği yemek bile defalarca kontrol ediliyordu sanırım.
.
Gittiği yerler, el sıkıştığı kimseler birçok kere araştırılıyordur…
Her şey hep üst düzeydedir…
.
Sağlık durumu her dakika kontrol altındadır.
.
İlaçları, testleri sürekli yapılıyordur.
Doktoru, sağlıkçıları 24 saat yanındadır.
Virüse karşı aşılarının tam olduğunu zaten açıklamalardan biliyoruz...
.
Anlamadığım şu:
Tüm bu önlemlere karşılık nasıl oluyor da “Bu virüse yakalanıyor?”
.
Bence şu ülkede en son virüse yakalanacak kişi kendisidir.
.
Öyleyse bir problem var.
.
Sağlık açısından bir güvenlik açığı var.
.
Bu satırlardan ikaz etmek ne kadar doğru bilemem ancak, aklıma takıldı işte yazıyorum…

Sosyal medyadan hastalığı dolayısı ile kendisine, “Esenlik mesajları” gönderenler oldukça fazlaydı.
Öyle ya, ülkenin en üst makamındaydı.
.
Ancak bazı kişiler haddini aşarak toplumumuza yakışmayan twitler paylaştılar.
Okudukça insanoğlunun hayatı ile ilgili bir meseledeki çirkefliklerde geldiği son noktayı gördüm.
Gerçekten utandım.
.
Biz nasıl bir toplum olmuşuz?
Nerelere gelmişiz?
Yakıştı mı yani?
.
Yazık,
Yazık,
Yazık…
 
***
AYNI ÜÇ BÜYÜKLER
Sen 20 yıldır ülkeyi “laylaylom” idare et, Standartlardan sap,
Ekonominin gerçek ve sanal şartlarını göz ardı et…
Sonunda olacağı bu tabi:
Gel ülkeyi çamura sapla.
Olacak iş değil?
.
Bu iktidar aynı bizim  futbolumuzdaki 3 büyükler gibi.
.
Dün bizim maçımız vardı.
Fenerbahçe yenilmiş,
Galatasaray berabere bitmiş,
Büyük bir heyecanla televizyon karşısına geçtik.
.
Beklentimiz şu:
Yeneceğiz ve hem Feneri geçeceğiz,
Hem de Trabzon’la mesafeyi koruyacağız...
.
Yanımda torunla beraber kurulduk.
Leblebiler, çekirdekler yanımızda hazır.
Çay termosta içilmeyi bekliyor.
Galibiyet sonrası atacağımız sloganı bile hazırladık…
“Kıskananlar çatlasın…!”
.
Maç kadrosu açıklandı:
“Ana!”
“O da ne?”
.
Ne Gezzal var,
Ne Larin veya Güven var…
Jose yok…
.
Çoluk, çocuk sahada…
Hani altyapıya önem vereceğiz ya.
3 puanın “Çölde kalana lazım olan su” gibi bize de lazım olduğu bir maçta, kadroya bakınca “Serap göreceğimi” o an anladım…
.
Torunuma “Gol yersek çıkaramayız” bile dedim, peşin peşin…
.
Sözüm ona hoca gençleri koşturacak ve Pjanic ile Teixeria’nın mücadele eksiklerini kapatacak.
.
Hocanın ön görüsü sahaya yansımayınca gitti 2 puan daha…
Geçmiş olsun.
Bizim hayaller suya düştü.
Başımız önde, kapattık televizyonu.
.
Dedim ya baştan:
“Bu iktidar da aynı üç büyükler gibi.
Bir Trabzon gibi olamadı şöyle her maçı kazanan...”
.
“Enflasyon düşecek,
Ekonomi düzelecek,
Türk lirası yükselecek,
Benzin, elektrik, doğalgaz fiyatları yerlerde sürünecek” diyerek sabah açıklanan yeni ekonomi önlemleriyle uyanıyoruz, haberlere bakıyoruz eskiden de beter.
Yeni zamlar bile geliyor.
.
Başımız önde işe gidiyoruz…
.
Biz “Beyoğlu” hayal ediyoruz,
Bunlar bizi “Sultan Ahmet’te dilendiriyor.”
.
Hala “Gözlerime bakın düzelecek” diyen birileri bizi yönetiyor...
İnanın bunlardaki “Ekonomiyi kurtaracağız” inancı bende olsa, şimdiye zengin olmuştum.
Ama aynı yöntemle değil tabi.
 
***
İŞE YARAMAMIŞ
Haberler geliyor.
Isparta’da 4 gündür elektrik yokmuş.
Yahu,
Bir arıza olabilir,
Kul yapısı bu.
Her şey olabilir.
Ama bu kadar sürer mi yahu?
.
Bu kış gününde 70 saat ne demek?
.
Bakan açıklamış: “Sahada yaklaşık 600 personelimiz ve 200’den fazla araçla kesintiye müdahale ediyoruz…”
Ama sonuç?
4 gün olmuş.
.
“Ödediğiniz vergiler sizlere elektrik, su ve yol olarak geri dönecek” sloganı burada işe yaramadı anlaşılan.
.
Hatta bize gelen elektrik ve doğal gaz ile benzin faturalarına da işe yaramadı.
.
Eee?
Vergiler nerede o zaman?
 
***
ÇİLLER PARTİ KURARSA?
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın bir konuşmasında:
“Tansu Çiller, AK Parti’den oy koparan İYİ Parti’nin oylarını kırmaya çalışmak için Erdoğan tarafından görevlendirilmiş, ‘İYİ Parti'nin bulunduğu yerde ne yapabilirsen kardır’ anlayışıyla iktidar tarafından desteklenen, maddi imkânları iktidar tarafından sağlanan bir proje kişisidir…” dedi.
.
Buradan anlayacağımız Tansu Çiller parti kuracak mı?
Avukatının yaptığı açıklamaya göre bir algı yaratılmak isteniyormuş.
Parti kurmayacakmış.
.
Peki kurarsa ne olur?
.
Zaten kurarsa da kime çalışacağı belli.
İktidara destek vermiş açıklamaları ortadayken, merkez sağın oylarını toplaması gibi bir durum söz konusu değildir.
.
Yıllarca MHP’ye verilen destek sonrası oylarının Ak Partiye gitmesiyle merkez sağcılar yoğurdu üfleyerek yiyorlar.
.
Etrafımda tanıdığım birçok merkez sağcı oy konusunda kesinlikle AK Partiyi düşünmediklerini ısrarla söylediler bana.
.
İktidar partiler kurup merkez sağın oyunu almayı düşüneceğine, kendi içindeki merkez sağcıları korumayı düşünse daha iyi olacak sanırım.
.
Zira son ekonomik tabloya bakanlar ana gemiyi çoktan terk etmiş gözüküyor…