Elektriğe gelen zamlar milleti canından bezdiriyor. Hemen bütün dünyada enerji fiyatlarında önemli yükselmeler oldu.

Elektriğe gelen zamlar milleti canından bezdiriyor. Hemen bütün dünyada enerji fiyatlarında önemli yükselmeler oldu. Elektrik, akaryakıt, doğalgaz gibi enerji kaynaklarının fiyatları ortalama %30 civarında zamlandı. Petrolün varil fiyatı dahi 90 doları aştı. Kömür ha keza epey bir pahalandı.
Haliyle kış günü milletin enerji ihtiyacı da artıverdi. Dünyada enerji fiyatları üçte bir oranında artarken, memlekette neden iki kat birden yükseldi? Memleketin güzide istatistik kurumu, atama merciinin istediği istatistik düzenlemeleri yapıveren TÜİK enflasyonu %20’lerde gösterirken neden enerji fiyatları ikiye katlandı acaba? Çok olsa %50 artması gerekirdi.
Suriye savaş halinde iken parası TL karşısında değer kazanıyorsa, TL’nin değeri azalmışsa ve enerjide dışa bağımlı iseniz kaçacak yeriniz yok demektir.
Elektrik zamlarını geri alma şansı yok idarecilerin. Maliyeti ne kadar düşerse düşsün, kene besili ise doyurmak zordur. Memlekette kayıp kaçak oranını düşüremediğiniz sürece de tasarrufu öğütlemenin anlamı yoktur.
Neyse elektrik her yerde lazım. Ev aletlerinin hemen hepsi elektrikli oldu. Elektriksiz çalışan aygıt yok artık. Kazanı kömürle yaksanız bile kalorifer sistemini çalıştırmak için elektriğe ihtiyaç var.
Daha önceki elektrik zamlarıyla ilgili hesabın yanlış yapıldığını, memleketin %99’unun 150 kilovatın üzerinde elektrik kullandığını bu köşede paylaşmıştır. Dolayısıyla ağır zamlardan etkilenmeyen kalmadı.
Kamu idarecileri milyonluk makam arabaları alırken, millete evin içinde atletle gezmeyin diye elektrik tasarrufu önerisinde bulunuyor. Son derece saçma. Millet zaten elektrik tasarrufu yapmaya çalışıyor. Zamlar yapılmadan öncesinde de elektrik ve doğalgaz paraları çok gelmesin diye gayret ediyordu.
Enerji tasarrufu konusunda özellikle devlet dairelerinin özenli davranması gerekiyor. Mesai saatleri içerisinde sürekli yanan ışıklar, sürekli açık olan elektronik cihazlar, sanayi tesisleri kadar enerji tüketiyor. Hatta binalar yapılırken dahi güneşten daha iyi yararlanacak şekilde yapılması gerekiyor.
Esas önemlisi ise, iktidardaki zihniyetin güneş enerjisinden daha iyi yararlanmak için kış saati düzenlemesine dönmesi gerekiyor. Araplarla aynı saati kullanmamıza lüzum yok. Zaten onlar tropikal kuşağa daha yakın ve geceleri-gündüzlerine yakın.
Rüzgâr ve güneş enerjilerine yapılan yatırımların artırılması enerji maliyetlerini düşürecek en önemli tedbirdir. Güneş ve rüzgâr enerjisine bu kadar elverişli bir coğrafyada ithal kömür ve doğalgazla elektrik üretmenin kerizlikten başka açıklaması yoktur.
Evlerde aydınlanma araçlarıyla, buzdolabıyla, çamaşır makinesiyle tasarruf yapmaya çalışmanın çok fazla faydası olmaz memlekete. Isınmak da gerekiyor. Milleti ısıtamazsanız hastalandırırsınız. Öyle battaniyeydi, atletti, çoraptı gibi ucuz söylemlerle enerji tasarrufu olmaz. Önce kendi odasının elektriklerini söndürmesi lazım.