Bu gidişle korona hemen herkesi ziyaret edecek gibi görünüyor.

Maske, mesafe ve hijyen kurallarını iyice asan millet, vaka sayısını da artırıyor. 10 günde 1 milyondan fazla insan korona salgınına yakalanıyor.
Korona hastalığı geçirenlerde çağdaş dünya ciddi çalışmalar yapıyor. Memlekette de kulaktan kulağa efsaneler anlatılıyor. Oysa hastalığı geçirenlerin sıkı takip edilmesi gerekiyor.
Daha önce yapılan çalışmalarda korona geçirenlerde akciğerlerde hasar bıraktığına dair ciddi tespitler yapılmıştı. Akciğerlerdeki hasarın ikinci yakalanmada, hastayı daha kolay yendiğine dair bilgiler de vardı.
Aşılanmış olmak elbette hastalığın hafif seyretmesini sağlıyor. Ancak mutlaka vücutta hasar bırakıyor. Solunum yolları ve akciğerlerde hasara neden oluyor.
Son yapılan çalışmalarda korona geçirenlerde kalp krizi riskinin de büyüdüğü ifade ediliyor. Hiç kalp sorunu yaşamamış ve düşük risk olarak kabul edilen kişilerde korona geçirdikten sonra kalp sorunları artıyor.
Korona geçiren hastalar üzerinde yapılan çalışmalarda, hastanın genç, yaşlı; erkek ve kadına göre farklı sonuçlar çıkabiliyor. Yine ırk temelinde farklılık gözetmiyor, diyabetli veya değil, şişman veya zayıf hemen bütün hastalarda kalp sorunlarını tetikleyebiliyor.
1 Mart 2020 ile 15 Ocak 2021 tarihleri arasında korona testi pozitif çıkan ve hastalığın ilk 30 gününde hayatta kalan 154 bin kişinin sağlık bilgilerini içeren çalışmada çok ilginç sonuçlar bulunuyor. Araştırmanın yapıldığı dönemde aşının çok yaygın olmadığını dikkate almak gerekiyor. Yine kayıtların incelendiği dönemde omikron varyantı henüz yaygın değildi.
Korona geçiren hastaların geçirmeyenlere göre %4 oranında daha fazla kalp krizi yaşadığı önemli bir bilgidir. Bunun içinde kalp krizinden vefatlar da bulunuyor.
Herhangi bir enfeksiyonu olmayan kontrol gruplarındakilerle karşılaştırıldığında, koronaya yakalanan kişilerin, koroner arter hastalığına yakalanma ihtimali %72, kalp krizi geçirme olasılığı %63 ve felç geçirme olasılığı ise %52 daha fazla çıkıyor.
Genel olarak, korona geçirmiş olanların kalp krizi, felç ve ölümü içeren büyük bir kalp sorununa maruz kalma olasılığı, geçirmeyenlere göre ortalama %55 daha fazla görünüyor.
Her hâlükârda korona salgınına yakalanmamak ya da korona hastalığını ciğerlere dokunmadan atlatmak gerekiyor.
Akciğerlerde bıraktığı hasar kişilerde uzun süre halsizliğe neden oluyor. Akciğerler kanı yeteri kadar temizleyemiyor. Kalple ilgili sorunlar da buna eklenince daha dikkatli ve kontrollü bir yaşam sürmek gerekiyor.
İnsanların korona salgınına yakalanma ihtimali iyice artıyor. Aşılı oranı %70’lerin üzerinde görünüyor. Yine de maske ve mesafe kurallarına, hijyene özen göstermekte fayda var. Yoksa bıraktığı hasarlar daha tehlikeli.