Memleket hızlı bir şekilde sürü bağışıklığına gidiyor.
Vaka sayıları çok yükseldi. Okullarda korona karantinaları artıyor. Esas problem vefat sayılarının yükselmesi ve aşılamanın yavaşlaması. Aşılamanın artması gerekiyor. Yoksa herkes bu hastalığı geçirecek. Kaçışı yok artık.
Sürü bağışıklığı, toplum bağışıklığı veya nüfus bağışıklığı olarak adlandırılıyor. Bu sistemde nüfusun büyük bir yüzdesinin enfeksiyon veya aşılama yoluyla, bir salgına karşı bağışıklık kazanması sağlanıyor.
Bireylerin büyük bir kısmının bağışıklığa sahip olduğu bir toplumda, hastalığa direnci olan insanların hastalık bulaşmasına katkıda bulunma olasılığı düşüktür. Aynı zamanda bulaşma zincirlerinin bozulma olasılığı daha yüksektir. Bu nedenle hastalığın yayılmasını durdurmanın en iyi yolu aşılamayı hızlandırmaktır.
Bir toplumda bağışıklık kazanmış bireylerinin oranı ne kadar yüksek olursa, bağışıklık sahibi olmayan kişilerin bulaşıcı bir bireyle temas etme olasılığı da o kadar düşük olur. hastalık kapan bireyler, daha erken iyileşebilir. Bazı bireyler bağışıklık sistemi zayıflığı gibi tıbbi nedenlerden dolayı bağışıklık kazanamazlar ve bu gruplar için sürü bağışıklığı önemli bir korunma yöntemidir. Belirli bir eşik değere ulaşıldığında, sürü bağışıklığı, bir toplumdaki hastalığı yavaş yavaş ortadan kaldırır.
Aşı yoluyla oluşturulan sürü bağışıklığı 1977 yılında çiçek hastalığının nihai olarak yok edilmesine ve diğer hastalıkların sıklığının azalmasına katkıda bulunmuştur.
Sürü bağışıklığı ilk olarak 1930'larda çalışılmış, kızamıkla ilgili olarak birçok çocuğun kızamığa karşı bağışıklık kazanmasından sonra yeni bulaşma sayısının azaldığı tespit edilmiştir. Bu bilgiye rağmen, kızamık hastalıklarının kontrol edilmesi ve ortadan kaldırılması çabaları başarısız olmuş, 1960’larda kızamık aşısının zorunlu hale getirilmesiyle başa çıkılmıştır.
Salgın hastalıklarla mücadelede çok sayıda modellemeler yapılmış, denklemler geliştirilmiştir. Çok sayıda ülkede çocuklara ortalama 10 civarında farklı hastalıklara karşı aşı yapılmaktadır. Yasal zorunluluktur. Türkiye’de yılda ortalama yirmi binin üzerinde aile çocuklarına aşı yaptırmayı reddetmektedir. Korona salgını aşılara yeni birini daha ekleyecek gibi görünüyor.
İngiltere hastalığın yaygınlaşmasına ve doğal bağışıklığın gelişmesiyle hastalığın kendiliğinden yavaşlayacağını öngörmüştü. Bu hastalık mikrobunun eninde sonunda herkesi ziyaret edeceğini hesaplamıştı. Ancak artan hasta sayısı, sağlık hizmetlerinin yetersiz kalmasıyla sonuçlandı. Bu nedenle bulaşmanın yavaşlaması için tedbirler almak zorunda kaldı. Kore ve Singapur gibi ülkeler yayılmasına izin vermedi ve düşük vaka sayılarıyla korona salgınını bitirdiler.
Güneydoğu Anadolu bölgesinde, aşılama yavaş ilerliyor. Sosyal hareketlilik bir şekilde ülkenin her tarafına hastalık taşıyor. İnsanımızın rahat duruşu sürü bağışıklığını destekliyor. Ancak sağlık sektörünü zorluyor.
Omicron varyantı ortaya çıkıncaya kadar vaka sayıları düşük seyrediyordu. Diğer ırklara göre insanı çok zorlamayan bu ırk, çok hızlı yayılmasıyla dikkati çekiyor.
Korona salgınında daha yeni ırkların ortaya çıkması, haliyle vaka sayılarının yüksek seyretmesi kaçınılmaz görünüyor. Maske ve mesafe kuralları unutulup gitti. Sürü bağışıklığı için daha uzun süre gerekiyor. Süreyi kısaltmanın yolu da aşılamanın tamamlanmasından geçiyor. Vaka ve hasta sayısının iyileşen hasta sayısının altına düşmesi gerekiyor. Aksi halde vefat sayısı artacak gibi görünüyor.