Savaş naraları, savaş manşetleri ortalıkta cirit atıyor. Geriyor günlük hayatımızı.

Savaş naraları, savaş manşetleri ortalıkta cirit atıyor.
Geriyor günlük hayatımızı.
.
Öyle ya, çıkacak bir savaş sadece bizi değil, tüm dünyayı etkileyecek.
.
Savaşı çıkarma eğiliminde olan Rusya için yazılmadık tehdit unsuru kalmadı.
Her türlü saldırı yapıldı.
.
Tüm bunları planlayan Putin sizce bazı şeyleri göze alırken, bir hesap yapmamış mıdır?
.
Sabah yataktan kalkınca aklına estiği gibi;
“Yürüyün işgale gidiyoruz” mu? demiştir.
.
Elbette bir hesabı vardır.
Elbette bir önlemi vardır.
Dünyayı karşısına alacağını bilmiyor muydu sanki?
Siz kendisine bakınca,
“Saf” birini görüyor musunuz?
.
Elinde savaşabilecek iyi bir ordusu,
Savaşabilecek iyi teçhizatı ve
Koz olarak kullanabileceği enerji kaynakları var.
Tarımından sanayisine kadar her şeyiyle hazır bir Rusya var…
.
Bilindiği üzere “Kuzey akım-2 hattı” projesi yapılmıştı.
Bu projeye göre Rusya’dan başlayıp, Baltık Denizi’nin altından geçerek Almanya’ya 110 milyar metreküp gaz pompalanacaktı.
Bu proje tam onay sürecindeyken kriz sebebiyle Almanya bu projenin durdurulduğunu açıkladı.
.
Sözüm ona Rusya’ya gözdağı vermişti.
.
Peki Rusya ne yaptı?
.
Haber şöyle geldi:
“Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve eski Devlet Başkanı Medvedev, Almanya’nın kararı üzerine Twitter’dan yaptığı açıklamada, ‘Avrupalıların doğal gaza 2000 Euro ödeyeceği yenidünyaya hoş geldiniz’ dedi.”
.
Karşı tarafların nutku tutuldu.
İçten içe kaynamaya başladı.
Muhalefet ayağa kalktı.
.
Bu açıklamanın ardından GazDay Genel Müdürü Mehmet Doğan şöyle bir açıklamada bulundu.
Haber şöyleydi:
“Kuzey Akım 2’ye onay vermemenin Almanya ve Avrupa için mantıklı olmadığını, bu işten sadece ABD’nin kârlı çıkacağını vurgulayan Doğan, ‘Ukrayna krizi bir enerji krizi değil de ama sonuç olarak enerjiyi vuruyor’ değerlendirmesinde bulundu.”
.
İyi de tüm bu dünyayı sarsan ve işgal söylentilerinin asıl nedeni ne?
.
Misal, Rusya ne diyor?
.
Merak edenler için Vladimir Putin açıkladı:
“(Ukrayna) Bu ülkenin toprakları üçüncü ülkeler tarafından Rusya’ya karşı tehdit oluşturmak için kullanılıyor.”
.
Bizler, “Savaş çıkartacak”, “Dünyayı karıştıracak” diye Rusya’yı suçlamaya hazırlanırken, meğer O, Ukrayna’yı kendi emellerine alet etmeye çalışanlarla mücadele amaçlı önlem alıyormuş.
.
Burası Ortadoğu’ya benzemez,
Afrika’ya benzemez,
Güney Amerika’ya benzemez.
Asya’ya benzemez…
.
Burası Rusya,
Adım atarken dikkatli olmak lazım…
.
Adam kısaca diyor ki:
“Benim coğrafyamdaki enerji kaynaklarını size yedirmem… Geleceğiniz varsa, göreceğiniz de var…”
 
***
ÇEVİR ÇEVİR DUR
Bilerek mi yapıyor?
Mahsus mu yapıyor?
Tabanı mı istiyor?
Yoksa danışmanları iyi gaz mı veriyor?
Anlamadım.
.
Avrupa’da bir parti lideri kürsüye çıkıp:
“6 rakamına lütfen dikkat buyurunuz. Bu rakamı terse çevirdiğinizde 9 rakamı ortaya çıkar.” dese ve bunun üzerinden politika yapmaya kalksa, fal bakmaya başlasa seyredenler sandalyelerinden kalkıp gider.
Kimse dinlemez.
.
Ya bizde?
Alkış alıyor…
.
Bahçeli devam ediyor konuşmasına:
“Mesele bakmak değil, görmek; görüleni tüm berraklığıyla göstermektir.
Biz 6’ya bakınca gördüğümüz 6 oktur. Yuvarlak masa çerçevesinde kurulan tuzaktır, tertiptir, tezgâhtır, karamsarlıktır, kumpastır. Türkiye’nin sırtına bindirilmek istenen ağır külfettir.”
.
Peki dokuz olunca ne oluyormuş?
.
Bahçeli açıklıyor:
“6’yı çevirip 9 rakamına bakınca gördüğümüz huzurdur, havaya kaldırılan 9 tuğdur, 9 ışıktır, sosyal ve ekonomik sorunların süratle geçeceğinin müjdesidir. Cumhur İttifakı’nın 2023’te açık ara önde geçeceğinin simgesidir. Nitekim çoğu gitmiş, azı kalmıştır…”
.
Yuvarlak masa etrafında toplanan sekiz kişi olsaydı ne olacaktı acaba?
Ne diyecekti?
Merak ettim tabi.
.
Mesela şöyle olabilirdi:
“Bu sekiiiz.
Yani biz sekiz senedir AK Partiyle yan yanayız.
Yatır yana?
Ne oldu?
Sonsuzluk işareti.
İşte biz ortağımızı sonsuza kadar satmayız.
O ne derse O…”
.
Mesela;
“Bu ikiii.
Çevir baş aşağıya.
Ne oldu?
Beş…
İşte bunların 5 sene ömrü kaldı…”
.
Mesela;
“Bu biiir.
Çevir baş aşağıya.
Hay Allah yine aynı şey oldu.
Acaba AK Parti bize ‘siz yokken biz bir kişiydik’ mi demek istiyor?
‘Siz olmasanız da olur’ mu demek istiyor.”
.
Misal;
-“Bu 2023. Çevir tersini. Ne oldu?”
-“Hocam eror verdi…
-“Yapma ya…”
 
***
SEZEN AKSU MEKTUBU
Geçtiğimiz pazartesi günü Çanakkale Belediye Başkanı Sayın Ülgür Gökhan, Boğaz Medya ve Belediyenin Youtube kanallarında canlı yayınlanan “N’apıyorsunuz?” adlı programımda konuk olmuştu.
.
Programda Sezen Aksu’nun 2 yıl önce yayınlanan bir şarkısındaki Adem-Havva için söyledikleri olay olunca ve Sezen Aksu’ya sosyal medyada linç girişiminde bulunulunca Başkan Gökhan kendisine bir mektup yazmış.
.
“Sayın Sezen Aksu” diyerek başladığı mektubunda:
“Siz Sevgili Sezen;
Yalnızca ülkemize değil, dünyaya mâl olmuş, sanatıyla, düşünceleriyle, milyonların hayatında sarsılmaz bir yer etmiş, sanat dünyamıza kazandırdığınız eşsiz yeni yeteneklerle, bizim çok kıymetlimizsiniz. Gün kıymet verdiklerimizi, nadide değerlerimizi, naif kalplerimizi kötülere karşı koruma, kötülüklere karşı safları sıklaştırma, birbirimize sımsıkı sarılma zamanıdır.” Diyerek devam etmiş ve:
“Çok kültürlü geçmişimizin zengin mirasıyla, sizleri, çağdaş ve aydın görüşlü insanlarımızı tek adam rejimine tutsak etmeyecek, ifade özgürlüğünün demokrasiyi güçlendirdiği bilinciyle mücadelemize canımızın, kanımızın son damlasına kadar, her gün daha da büyüyerek devam edeceğiz. Tek çıkar yolumuz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün aydınlık yoludur.” diyerek bitirmiş.
.
Sezen Aksu da Başkan Gökhan’a hitaben bir cevap göndermiş.
“Değerli Ülgür Gökhan,
Mesleklerimiz ve atanmış kimliklerimize sıkıştırıldığımız bir dünyada, yakınlarınız hariç kimse sizin makamınızda birinin kendisini şarkı sözleri, şiirler üzerinden ifade etmesini; sebebi en temelde sevgisizliğe bağlamasını ummaz muhtemelen.
‘Kimse kimseyi çözemez, o kadar derine inemez’ demiştim bir sarkıda. Mesajınızla, benzer düşünen insanların dahi birbirini tam olarak hissetmesinin güç olduğunu yeniden hatırladım.
Bu nedenle kalbinizi açıp kaygınızı, dirayetinizi ve desteğinizi, özetle sevginizi anlattığınız mektubunuzdan ayrıca mutluluk duydum. Çok teşekkür ederim.” diyerek devam eden bir mektup göndermiş.
.
Başkan Gökhan’a “Tarkan’a da mektup gönderecek misiniz?” diye sordum.
“Elbette. Hatta hazır bile…” dedi.
.
Düşüncelerini sanatı ile anlatmak isteyenlere karşı yapılan bu çağdışı davranışlara vatandaş olarak karşı çıkmalı, sanata ve sanatçıya destek olmalıyız.
.
Bunu sevgili Atatürk 100 sene önce görmüş ve bize söylemiştir.
“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir…”