Ne kadar çok kıyafet alıyoruz öyle değil mi?
İhtiyacınız mı var? Hiç düşündünüz mü?
Dolabınızda yer kaldı mı, yer?
Amerikalı bir arkadaşım vardı. Üniversite de hoca ve bizleri de çok iyi tanıyan biri.
Siz Türkler ne kadar çok almayı seviyorsunuz dedi bir gün Biz arkadaşlarımızla çok kıyafet almayız arkadaşlarımızla değişim, takas yaparız ihtiyaçlarımıza göre. Hatta bir gün bana siyah ayakkabı lazım sende var mı demişti giydi gitti sonra geri getirdi teşekkür ederek.
Şaştım kaldım bu işe, ‘iyiymiş’ diye de düşünmeden edemedim ne yalan, dolap nefes alır bari en azından.
Evlerimizin nefes alması da lazım bu arada.
Ama aşırı tüketimden hatta bağımlılıktan kurtulmak gerek öyle değil mi?
….
Aman dikkat!
Alışveriş bir hastalığa dönüşebilir çok dikkat edilmesi gerekir. Bu hastalık diğer adıyla oniomania davranış bozukluğudur. Takıntı haline gelebilir!
Bazen bir kazağın her rengini bile almış olanlarımız oluyor.
Ama ben modeli çok beğendim ne yapabilirim dediğinizi duyar gibiyim.
Yoksa bende de bu var da size mi yansıyor ?
Eeeee….. kendime güncelleme yapmadan format atmadan önce aynen böyleydi tabii. Al, al, al nereye kadar?
Dolapta yer kalmadı artık yer :)
Haydi gelin bu konuyu konuşalım bugün ne dersiniz? Bir yığın kıyafetiniz varsa veya yıllardır dolabınızın arkasında asılı duran, liseye veya bebeklik çağına geri dönmenizi bekleyen bir sürü eşyanız varsa ya da olması gerektiğini düşündüğünüz beden ne olursa olsun…
Sana söylemek istediğim bir şey dar kotlara veya on yıl önce giydiğiniz iki parçalı mayoya “her ihtimale karşı” sığdırmak sağlıklı değildir. Onlara çok para harcadığını biliyorum, kıyamıyorum dediğinizi duyar gibiyim. Eskiden harika göründüğünü biliyorum ama eşyanın ne kadar pahalı olduğu umurumda değil. Bak şimdi canım, Buraya dikkat!
Onlara tutunmak, kendini kabul etmene mal oluyor. Bu sana benziyor mu?
Bunu kendime yazıyorum çünkü dolabımda bir türlü kapatamadığım o elbise yığını ve birkaç elbise asılı ama yine de bir gün yapabilirsem diye psikolojik olarak onlara tutunuyorum.
Ama artık değil.
Size uymayan kıyafetleri bağışlayın.
Haydi gelin şu soruları kendimize soralım bakalım. Alışveriş ederken mutluluk duyup sonrasında suçluluk ya da pişmanlık yaşıyor musunuz? Bütçeniz uygun olmasa da ihtiyacınız olmayan bir şeyi satın almak için borçlanmayı göze alıyor musunuz? Alışveriş ne zaman aklınıza geliyor? Alışveriş yapmaya gittiniz ve hiç bir şey almadınız bu sizde nasıl bir duygu oluşturuyor?
Bu veya başka sorularınız içim buradayım, Güzel bir Salı günü olması dileklerimle…
Selam ve sevgilerimle.