Bu köşede Tarım ile Ticaret bakanlıklarının tarımın canına okuduğunu defalarca paylaştık.
Bu köşede Tarım ile Ticaret bakanlıklarının tarımın canına okuduğunu defalarca paylaştık. Hasat döneminde yapılan ithalatların, enflasyonla mücadelede gıda ürünlerinin baş sorumlusu ilan etmenin gıda güvenliğini tehdit ettiğini belirttik.
İktidar sahipleri birileriyle çalışırken, memleketin gerçek sorunlarını göremediler veya hedefleri zaten buydu.
Güney Amerika’nın tropik meralarında kendiliğinden yetişen yüzbinlerce danayı memlekete getiren ithalat lobisi, hayvancılığın canına okudu. Memleket kendi hayvanına yedirecek ot ve saman bulamadı. Hedef enflasyonla mücadele idi. Çiftçi örgütlerinin yöneticileri de yandaş veya korkudan ses çıkaramayınca hayvancılık sektörü sadece bu iktidar döneminde defalarca kriz geçirdi.
2021 hububat hasat döneminde açıklanan taban fiyatları çiftçi için çok iyi fiyat olduğunu anlatanlar, tonu 430 dolardan buğday ithal ediyor. Yine içeride fiyatlar artmasın diye piyasaya tonda 1600 lira indirim yaparak veriyor. Gerekçe de ekmek fiyatı artmasın iyi mi. Utanmasalar çiftçinin ayağına değil alnının ortasına sıkacaklar.
430 dolar bugünkü kur ile 6,15 lira yapar. Harmanda verilen taban fiyatı 2,25-2,50 lira arasındaydı. Üç kata yakın artış var. Gümrük vergi ve fonları çoktan kaldırılmıştı zaten.
Türkiye uzun süredir yağ açığı yaşıyor. Yağ açığı 2 milyon tonu buluyor. Bir ülke ekilebilir alanları varken, ekimi ve üretimi desteklemesi gerekirken ithalata ve ithal ürünün ucuz girmesi için gümrük vergi ve fonlarını indirmeye çalışır mı? Kendi çiftçisine ihanet eder mi? Bunun başka açıklaması olamaz.
Gıda güvenliği korona salgınında bile iktidar sahiplerini akıllandırmadı. Ya da hedefleri Türk tarımını bitirmekti. Salgında bile ithal ürünü kolaylaştırmaya, üretimi baltalamaya devam ettiler. Çünkü buğday ve arpa ekilişleri azalmaya devam etti. Görünen köy kılavuz istemez.
Marketlerde ayçiçeği yağı tükeniyor. Fiyatlar çok arttı. Rusya ve Ukrayna’dan gemiler gelmiyor. Savaş var.
İthalat lobisi buğdayı da getiremiyor. Gemilerin yüklendiği limanlar kapalı. Karayolu ile nakliyat da çok zor görünüyor. Savaş hali buğdayın ton başına maliyetini 390 dolardan 430 dolara çıkardı. Daha nereye çıkaracağı belli değil.
Çağdaş ülkeler önce insanının gıda güvenliğini tesis eder. Memleketin ekilebilir arazileri boş yatarken gıdayı ithalata dayayanlar ülkeye ancak ve ancak zarar verirler.
Yağ krizi, çok yakında un kriziyle devam edecek. Fiyatlar ikiye katlanacak. Çünkü memleketin B planı olmadı hiç. Salgının başında bile eski bakan gerekirse ithal ederiz dedi.
Bakanın neden gittiği bilinmiyor ama gerçekten ithalat kafası-ithalat felsefesi Türk tarımına çok zarar verdi. Cereyanlı traktör de hikaye oldu.
Yeni bakanın işi zor. Zeytin yasasının değişmesi için 2009 yılında kanun teklifi vermişti. Çıkan yönetmelik batı bölgelerinde infial yarattı. Geri döndürür mü, ardında durur mu bilinmez ama yukarısı ne derse onu yapacağı kesin.