Kendimizi ne kadar çok kasıyoruz çoğu zaman öyle değil mi?
Mutluluk ve sadelik dolu bir hayata atılan en büyük adım bırakmaktır. Zaten, çaba sarf etmeden kendiliğinden size gelen güce güvenin .
Hayatın ortaya çıkacağına, zihnin üstleneceğine veya kontrol edeceğine güvenmiyorsunuz ve bu, endişe tarafından motive edilen bir strateji oyunu haline geliyor
Endişeler hayatın doğal bir parçasıdır.. Bu güvensizlik adil değil. Hayat bize çok şey verdi ve biz buna güvenmiyoruz. Anı yorumlamak için bu kadar hızlı olmayın. Sakin olun, acele yok… Sadece yerinde ve zamanında dur.
Cesaretin her zaman olacak hiç birşeyin sana karşı olduğunu düşünme her şey nimettir. Her şey yolunda Hem neden olmasın ki ?
"Normal" endişe, aşırı, kalıcı ve kontrol edilemez hale geldiğinde bir sorun haline gelir.
İnsanlar genellikle kötü bir şeyin olacağını veya “olabileceğini” düşündükleri için endişelenirler, bu nedenle aşırı uyanık bir endişe stratejisini harekete geçirirler ve “Endişelenirsem kötü bir şeyin olmasını önleyebilirim veya daha erken tespit edebilirim” fikrini üretirler.
Sık sık endişelenmek yorucu olabilir ve genellikle korku ve sıkıntı duygularınızı artırır. Ayrıca dinlenmeyi ve rahatlamayı zorlaştırabilir ve hatta uykusuzluk gibi uyku bozukluklarına da sebep olabilir.
Problem çözme, bir durumu değerlendirmeyi, onunla başa çıkmak için somut adımlar atmayı ve ardından planı uygulamaya koymayı içerir. Endişe ise, nadiren çözümlere yol açar. En kötü durum senaryolarını düşünmek için ne kadar zaman harcarsanız harcayın, gerçekten gerçekleşirse onlarla başa çıkmaya artık hazır olmayacaksınız.
Zaten her zaman söylediğimiz bir şey var neye yoğunlaşırsanız onun gerçekleşmesi için gerekli titreşimi yaratmaya başlarsınız aman dikkat…!
Olmasını istemediğiniz her neyse bu durumda olma ihtimali çok yüksek evet lütfen buna çok dikkat…
Bu durumda ne yapabiliriz?
Sorunun bir çözümü varsa: Aklınıza gelen tüm olası çözümlerin bir listesini yapın. Mükemmel çözümü bulma konusunda kafayı çok fazla takmamaya çalışın. Kontrolünüz dışındaki koşullar veya gerçekler yerine, değiştirme gücüne sahip olduğunuz şeylere odaklanın. Seçeneklerinizi tarttıktan, bir eylem planı yaptıktan ve sorunla ilgili bir şeyler yapmaya başladığınızda, rahatsızlığın azaldığını göreceksiniz.
Sorunun çözümü yoksa: Belirsizliği kabul edin. Belirsizlik olduğunda, riskler vardır. Onları en aza indirmeyi ve ortadan kaldıramayacaklarınızı kabul etmeyi öğrenmeniz gerekecek. O zaman her şeyi kontrol altında tutma ihtiyacından vazgeçmeli ve bunun yerine bu ihtiyacı neyin yarattığını düşünmeliyiz. Her şey bazen bizim istediğimiz gibi olmayabilir bunu da bilmek gerekir .
Gelin bu durumda neler yapabilirize bakalım ;
Bir kalem ve kağıt alıp aklınızdaki endişeli fikirleri bir liste halinde yazmak çok yardımcı olabilir. Danışmanlarımın sık sık "Kafamda birçok endişe var" ifadesini tekrarladığını duyuyorum. Onlara şunu söylüyorum: “Peki, kaç tane ve hangileri olduğunu görelim”. Bu fikirlerin bir listesini yapmak, çoğu zaman onların "çok" olmadıklarını ve düşündüğünüz kadar "felaket" olmadıklarını gözlemlememizi sağlıyor, alıştırma yapmak Egzersiz, stresi yenmenin öngörülebilir bir yolu olabilir, Bunu her zaman öneriyorum Endişeleri onları bunaltıyor gibi görünen insanlar, çok belirgin fiziksel rahatsızlıklarla ilişkili kaygı ve stres sorunları yaratmaya başlarlar. Fiziksel egzersiz, örneğin bu gibi durumlarda yaşanan kas gerginliğini gidermeye yardımcı olabilir.
Her şey de bir hayır var sözü tam da buna göre belki de olmasını çok istediğimiz her neyse olmaması gerekiyor. Belki de buradan öğrenmemiz gereken çok şey var kim bilir ?
Peki sizin,
Hayatınızda asla olmaz dedikleriniz var mı?
Hayatınızın akışında yaşadığınız sorunlar var mı?
Bugünün ve her gününüzün daima akışta kalmasını ve sevgiyle dolu olması dileklerimle…
Selam ve Sevgilerimle…
Hoşça ve An’da kalın…