Son araştırmalarda alkol kullanımının beyinde hafıza kaybına yol açtığına dair bulgular çoğalıyor. Bununla birlikte alkolün tarihte ilaç elde etmede kullanıldığına dair arkeolojik buluşlar da az değil

Son araştırmalarda alkol kullanımının beyinde hafıza kaybına yol açtığına dair bulgular çoğalıyor. Bununla birlikte alkolün tarihte ilaç elde etmede kullanıldığına dair arkeolojik buluşlar da az değil.
Alkolün ne zaman keşfedildiği pek bilinmese de binlerce yıl öncesinde kullanıldığı tahmin ediliyor. Geç taş devrine ait sürahilerin bira içmede kullanıldığı biliniyor. Bir yerde fermente gıdaların bundan on bin yıl önce kullanıldığı kesin görünüyor.
Şarapla ilgili somut eser, M.Ö. 4.000 civarına ait Mısır resim yazıtlarında bulunuyor. Yine aynı dönemlere ait Yunanistan’daki bazı kalıntılarda şarap örneklerine rastlanıyor. İlk kullanıldığı dönemlerde alkolün tıbbi içecek veya ilaç olarak kullanıldığına dair tespitler daha fazla görünüyor.
İlk alkollü içeceklerin keşfedildiği andan itibaren insan ilaç olarak kullanmıştır. Alkol beden ve zihin üzerindeki stres giderici, rahatlatıcı özelliğinin yanı sıra, antiseptik özellikleriyle de sağlıkta önemli rol oynamıştır. Dünyanın dört bir tarafında sağlığa içelim tabirinin kullanılması ilginçtir. Ancak yüksek dozlarda uyuşturucu özelliğe sahip olduğu da çok erken dönemlerde keşfedilmiştir.
Alkolün ilaç olarak kullanımının en eski kalıntılarından biri Mısır'ın ilk firavunlarından biri olan Birinci Scorpion’un mezarında bulunmuştur. Mezarda bulunan bir kavanozun içinde 5000 yıl öncesine ait şarap ve içinde şifalı bitki özütleri gözlenmiştir.
Şarap da antik Roma tıbbının sık kullanılan bir bileşenidir. Günümüzde iyi bilindiği gibi, alkol, şifalı bitkilerden aktif elementleri çıkarmak için iyi bir araçtır. Şarap, Romalılar tarafından bilinen tek alkol şekliydi, çünkü damıtma orta çağlara kadar keşfedilmemiştir.
Alkol bazlı bitkisel ilaçların en ünlü uygulayıcılarından biri, bağırsak solucanları için reçete geliştiren Hipokrat’tır. M.Ö. 400'de Hipokrat şarabı kullanarak çok sayıda bitkisel reçete geliştirmiştir.
M.S. 1095'ten itibaren Haçlı seferleri ile Hıristiyanlığın yayılması, damıtma sanatıyla ilgili bilgilerin orta doğudan Avrupa’ya taşınmasını sağlamıştır. Kısa süre sonra ticari eczacılar damıtma ve bitki ekstraksiyonu çalışmalarını geliştirmişlerdir.
13. Yüzyıl İngiliz filozofu, simya ve tıp yazarı Bacon, şarabın, alkolün mideyi koruyacağını, vücut ısısını artıracağını, sindirime yardımcı olacağını, yiyeceklerin kana geçmesini hızlandıracağını yazmıştır. Yine kitabında aşırı tüketimin tehlikeli olacağını, beyne zarar vereceğini belirtmiştir. Alkollü içki türü cin 16 yüzyılda tedavi amaçlı kullanılmıştır.
18. yüzyıla gelindiğinde, sarhoşluk, suç, alkolizm ve yoksulluk dahil olmak üzere alkolün zararlı etkileri hakkında endişeler artmıştır. Yasaklanması veya kullanımının kısıtlanması için çalışmalar yapılmıştır.
Günümüzde alkol hala bitki ekstrelerinin ortaya çıkarılmasında kullanılıyor. Ancak farklı yollar da bulunuyor. Uzun yıllar ilaç reçetelerinin hazırlanmasında önemli rol oynayan alkol, artık keyif verici maddeler içinde sayılıyor. Aşırı ve sürekli kullanmanın beyinde iletişim ve muhakemede önemli rol oynayan beyaz ve gri madde miktarında azalmalara neden olduğu bilimsel olarak kabul ediliyor.