Biz Türkler millet olarak hakikaten eğlenceyi seven insanlarız, yemesini içmesini de gezip tozmasını de eğlenmesini de en iyi bilenlerdeniz.
1 Misal mi istiyorsun, sahifelerce yazsam tükenmez. İki bayan kız kardeş zamanını çok iyi değerlendirmişler, her türlü eğlenmeyi hatta arada hayat kadınlığı bile yapmışlar. Allah’ın son derce af ve mağfiret sahibi olduğunu bilip ve sonunda bir daha yapmamak üzere tövbe edip inzivaya çekilirsen bütün günahların affa uğrayabildiğini okullarda duymuştuk.
2 İzleyeceğiniz bu iki kız kardeş de her türlü hızlı yaşantı sonunda gerekli tövbelerini edip inziva yaşantısına başlamışlardır. Buraya kadar her şey çok iyi ve çok güzel, bir gün hayır diyemeyecekleri bir yakınlarının evlenme meclisine, düğününe davet olunuyorlar, gitmeden önce de birbirlerine sıkı sıkı tembih ‘katiyen oyuna katılmak yok’ sakin sakin oynayanları izleyip sahiplerinin hatırlarını yapmak.
3 Eğlence başlıyor ilgililer oyuna kaldırmak isteseler de kabul etmiyorlar. ‘Bir şey olmaz, bir şey olmaz! Israrlarına dayanamayıp oyun alanına gelip ağırdan ağıra çalan müziğe ‘Allah’ım günah yazma, Allah’ım günah yazma’ deyip oynamaya başlıyorlar. Eh müzik biraz kuvvetlenince ‘Biraz yaz, biraz yazma’ oyuna karşılıklı devam. Eh artık müzik iyice hızlanıyor bunlar da adam akıllı coşup başörtülerini çıkarıp ‘İster yaz, iter yazma’ deyip adamakıllı coşmuşlar. Eski günlere dönüp eğlencenin tadını çıkarmışlar.
‘Gökyüzünde düğün var’ demişler ‘Merdiveni var mı?’ demişler, sormuşlar.
Gökçeada’da sağlık lojmanları yapılmış yeni yeni yerleşiyoruz. Eh böyle günlerimiz yavaş yavaş geçiyor. Uzaklardan bir düğünün müzik sesleri geliyor. Saat 24:00’e birkaç dakika var kapı zili çaldı. Tanıdığım bir bayan, bunlar düğüne gelmişler Çanakkale’den. ‘Düğün sahipleri adada kalacak yerleri olanlar gelsin bizim öyle bir yatıracak yerimiz yoktur. Herkes başının çaresine baksın’ demişler bunlar da sizi tanıyorlarmış’ getiren kadın hemen uzaklaştı. Bir yaşlı kadın, bir karı koca dört adette gençlerden dört bayan. Eh komşulardan yatak tedarik ettik hiç tanımadığımız insanlar. Daha sonraları misafirleri getiren bayanı gördüm, sordum. ‘Onlar başka birilerini sordular, yukarı mahallede oraya mı götüreceğim. Sizler oh ne güzel lojmanlarda bizler fareli Rum evlerinde oturuyoruz. Ohhh canıma değsin birazda siz rahatsız olun demez mi?!’
Velhasıl herkesin görüşü, düşüncesi, duyguları ayrı. Cümlenize selam olsun. Böyle bir hal de başımıza geldi, hatıra oldu.