Maşallah Ramazan her sene erkenden geliveriyor. Satış ve pazarlama sektörü olmasa farkına bile varmayacağız. Gazlı içecek reklamları, çeşitli gıda reklamları aldı başını gidiyor.
Bu sene Ramazan pahalılıkla geldi. Gıda fiyatları cep yakıyor. Her zaman ramazanda suni fiyat artışlarından şikayet edilirdi ama bu sefer üç dört kata ulaşan fiyatlarla geldi Ramazan. Sepetle eski ramazanlar kadar dolmuyor. Hurma bile beş liraya oruç açtıracak. Ramazanın hatırına alındı yine de.
Hep deriz ya mübarek Ramazan bereketiyle gelir. Bir bolluk yaşanırdı sofralarda. Akşama kadar aç susuz kalan insanımız, sanki açlığın susuzluğun acısını çıkarırcasına iftarda masayı donatırdı. Tuzluk koyacak yer kalmazdı neredeyse. Bu sene biraz daha aslına uygun olacak iftar sofraları. Malum pahalılık var memlekette. Oruç ibadetinin ruhu kayboluyordu farkında olmadan. Pahalılık iyi mi oldu ne. Bir öğlen yemeği yemeyince israfa kaçılıyordu iftar sofralarında.
Ramazan ayında insanlarımız oruçlu olmanın verdiği açlık hissiyle hiç doymayacağını zannediyor. Akşama yiyeceklerinin hesabıyla gününü geçirebiliyor. Oysa oruçlu iken en fazla düşünülmesi gereken açlıkla mücadele eden insanların, garibanların hallerini hissetmektir. Akşama ne yiyeceğinden ziyade neler paylaşabileceğinin hesabını yapmak mutlaka Ramazan’ın ruhuna daha uygundur.
Ramazan’da sofralar bereketlenir derken, temelde çeşidi artar. Yine eskiye dair geleneklere bakıldığında, paylaşım çok yüksektir. İftar hemen herkesin ortak etkinliklerinden olduğundan ve zamanlaması denk düştüğünden paylaşmak daha kolaydır. Ocakta pişen yemekten konu komşuya ikram edildiğinde, en azından yemeğimizi yemiştik cevabını alma ihtimali yoktur. Bu nedenle paylaşmak daha rahattır. Eskiye dair geleneklerde birlikte yemekler de yaygındır. Ama hiçbir zaman abartı yoktur. Günümüzde verilen davetlerde neredeyse düellolar yaşanıyor. Aslında herkes doyuyor.
Eskiden camilerimizde konak vardı. İftar cemaatle yapılırdı. Hemen her akşam bir eve konak sırası gelir ve yaptığı yemeklerden camiye gönderirdi. Cemaatin çokluğuna göre bir veya iki sofra yapılırdı, birlikte muhabbetle yenirdi. Yemeklerin tadı bir başka olurdu. Günümüzde de daha gelişmiş geleneklerle iftarlar devam ediyor. Ruhu biraz değişmiş olsa da memnun ve mutlu olanlarımız vardır mutlaka.
İftar çadırları aslında birlikte iftar edilen güzel mekânlardan. Hemen bütün belediyeler bu konuda ciddi hizmetler gerçekleştiriyor. Peki, iftar çadırlarında sıra kavgası hiç yakışık oluyor mu? Yemeklerden sonra bir araba dolusu yemek artığına ne demeli? Bu konuda insanımızın biraz daha dikkat etmesi gerekiyor.
Günler epey kısaldı. Havalar da serin gidiyor maşallah. Oruç tutmak her geçen yıl daha da kolaylaşıyor. Buna karşın gençlerde namaz kılan ve oruç tutanların oranı azalıyor. Bu konuda etkili olan faktörleri herkes biliyor artık. Ramazan’ın yüzü suyu hürmetine dillendirmemekte yarar var. Tutulan oruçların kabul olması dileğiyle Hayırlı Ramazanlar.