Dünya üzerinde bulunan meteorolojik kayıt istasyonları dünyanın ısındığını açıkça gösteriyor.
Dünya üzerinde bulunan meteorolojik kayıt istasyonları dünyanın ısındığını açıkça gösteriyor. Bunun dışında da çok sayıda gösterge bulunuyor ama bunların insanoğlu tarafından fark edilmesi için daha fazla çalışılması gerekiyor.
NASA ve Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi tarafından yapılan bağımsız analizlere göre, 2021'de Dünya'nın küresel ortalama yüzey sıcaklığı, şimdiye kadar kaydedilen en sıcak altıncı sıcaklık olarak görülüyor.
NASA'nın New York'taki Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü'ndeki bilim adamlarına göre, gezegenin uzun vadeli ısınma eğilimini sürdüren 2021'deki küresel sıcaklıklar, NASA'nın başlangıç dönemi için ortalamanın 0,85 santigrat derecenin üzerinde görünüyor. NASA, küresel sıcaklığın zaman içinde nasıl değiştiğini görmek için 1951-1980 dönemini temel alıyor. Bu dönem aynı zamanda fosil yakıt tüketiminin en yoğun olduğu dönem olarak kabul ediliyor.
Toplu olarak, son sekiz yıl, modern kayıt tutmanın 1880'de başlamasından bu yana en sıcak yıllar olarak görünüyor. Bu yıllık sıcaklık verileri, bilim adamlarına gezegenin ısındığını söyleyen küresel sıcaklık kaydını oluşturuyor.
NASA'nın sıcaklık kaydına göre, 2021'de Dünya, sanayi devriminin başlangıcı olan 19. yüzyıl ortalamasından yaklaşık 1,1 santigrat derece daha sıcak.
Bilim şüpheye yer bırakmıyor: İklim değişikliği zamanımızın hayatta kalma konusunda en büyük tehdit olarak görünüyor. Dünya gezegenindeki en sıcak 10 yılın sekizi son on yılda meydana gelmiş durumda. NASA'nın Dünya'nın nasıl değiştiği ve nasıl değiştiğine dair bilimsel araştırması ve ısınma, dünyanın her yerine rehberlik edecek nitelikte bulunuyor. Bu nedenle insanlığın iklimle yüzleşmesi ve iklimin yıkıcı etkilerini hafifletmesine yardımcı olacak eylemlerde bulunması gerekiyor.
Dünyadaki bu ısınma eğilimi, atmosfere karbondioksit ve diğer sera gazlarının emisyonunu artıran insan faaliyetlerinden kaynaklanıyor. Gezegen zaten küresel ısınmanın etkilerini görüyor: Kuzey kutbunun buzulları eriyor. Deniz seviyeleri yükseliyor, orman yangınları daha şiddetli hale geliyor. Göçmen kuşların seyir rotaları değişiyor. Gezegenin nasıl değiştiğini ve bu değişimin ne kadar hızlı gerçekleştiğini anlamak, insanlığın daha sıcak bir dünyaya hazırlanması ve uyum sağlaması için çok önem arz ediyor.
Dünyanın dört bir yanındaki hava istasyonları, gemilerde ve okyanus şamandıralarında bulunan rasat istasyonları sıcaklık kayıtlarını tutuyor. Bu kayıtlar son sekiz yılda dünya sıcaklığının beklenenden çok daha fazla arttığını gösteriyor.
Büyük Okyanusun tropikal bölgelerindeki La Nina ve El Nino iklim modelleri gibi birçok faktör, ortalama sıcaklıkları doğrudan etkiliyor. 2021 yılı bir La Nina yılı olarak görülüyor ve ortalama sıcaklığı az da olsa düşürdüğü tahmin ediliyor. Buna rağmen 2021 en sıcak yıllardan biriydi.
Isınma ve buna bağlı kuraklık, tarımsal uygulamaları yakından etkileyecek. Arada bir çıkan kuraklık ve su kaynaklarındaki yetersizlikler daha şiddetli hale gelecek. Bazı bölgelerde suya bağlı meyvecilik uygulamaları daha fazla etkilenecek. Yıllık bitkilerde de ha keza. Kurağa ve sıcağa dayanıklı türlerle üretim ön plana çıkacak. 150 yıl öncesinde olduğu gibi. Teknolojik güç bir yerde işe yaramayacak.