Üniversitemizin ortak olduğu AB projelerinden ‘AgriEco’ projesinin eğitim çalışmaları için Bulgaristan’a geldik.

Üniversitemizin ortak olduğu AB projelerinden ‘AgriEco’ projesinin eğitim çalışmaları için Bulgaristan’a geldik. Eski Zağra’da iki gün sürek eğitim programından sonra işletme ziyareti ve girişimcilikle ilgili öğrencilerin bilgi ve becerilerini artırmak amacıyla Veliko Tırnovo’ya geçtik. Agro Turizm alanında önemli atılımlar yapan kasabada tarihi yerleri ve yapılan uygulamaları inceledik.
Genellikle Çarların Şeri olarak anılan Veliko Tırnovo, Yantra Nehri üzerinde yer alıyor. Bulgar İmparatorluğunun tarihi başkenti olarak biliniyor. Şehir Tsarevets, Trapezitsa ve Sveta Gora tepeleri üzerinde yer alıyor.
Trapezitsa, birçok kilisesi ve soyluların eski ana ikametgahı olarak biliniyor. Orta Çağ boyunca kasaba Avrupa'nın başlıca kültür merkezleri arasında yer almıştır. Tarnono Sanat Okulu şehrin gelişiminde önemli rol oynamıştır. Halen Veliko Tırnovo Kuzey Bulgaristan’ın en önemli idari, ekonomik, eğitim ve kültür merkezidir konumundadır.
Veliko Tırnovo, 60,9 kilometrekarelik bir alana sahiptir. Kasaba her zaman stratejik bir konuma sahip olmuştur. Batı Balkanları Karadeniz’e, Doğu Avrupa'yı Orta Doğu'ya bağlayan ana yollar üzerinde yer almaktadır.
Tarım işletmelerinde sürdürülebilirlik ekosisteminin oluşturulması temelinde ziyaret ettiğimiz Veliko Tırnovo, Osmanlı idaresinde 480 sene kalmıştır. Osmanlı dönemine ait çok sayıda tarihi eser bulunuyor. Bununla birlikte Osmanlı İmparatorluğuna en fazla başkaldırı da bu kasabada ortaya çıkmıştır. Engebeli coğrafyası, ulaşımı zor bir bölgede oluşu direnişlerin bastırılmasını zorlaştırmıştır.
Uzun yıllar Osmanlı idaresinde kalmasına rağmen, şehirde az sayıda, 2000 civarında Türk yaşıyor. Çoğunluğu Anadolu’ya göç etmişler. Rastladıklarımızın hemen hepsinin akrabaları, büyükleri Bursa, Yalova ve Trakya şehirlerinde yaşıyor.
Tarihi kenti gezerken bir bakır ustasına rastladık. Hüseyin usta, dededen gelen mesleği sürdürmeye çalışıyor. Belediye özellikle atölyesini açık tutması için yardım etmiş. Ancak çocuklarının bu işi yapmayacağını söylüyor. Maliyetlerin çok arttığını, akşama kadar bir cezve veya tava yapabildiğini belirtiyor. Çok güzel eserleri var. Ancak kullanımı zor. Aynı zamanda fabrikasyon aletlerle yarışmanın zorlu da var. Hatta bir yumurta tavasının iki ayda bir kalaylanması gerektiğini, kalaycı ustasının zor bulunduğunu, Tefal tavaların hem ucuz olduğunu da anlatıyor.
Türkiye, Yunanistan ve Bulgaristan’dan 30 öğrencinin katıldığı eğitim programında ilginç olanı da öğrencilerin birbirlerini çok kolay anlamasıydı. Çok sayıda kelimenin aynı oluşu anlaşmalarını kolaylaştırdı. Veliko Tırnovo’nın tarihi ve kültürel alanlarını kendi bölgelerinden örneklerle incelediler. Küçük aile işletmelerinde sürdürülebilir üretim için alternatif sistemleri yerinde gördüler.