Hafta sonu Çan’daydık. Annemin 90. Yaş günü için tüm çocukları, torunları ve onların çocukları ile damatlar toplandık. Güzel bir organizasyon oldu. .
Tekrar bu satırlardan bizi yetiştiren, gecesini gündüzünü bizler için harcayan sevgili Annemin ellerinden öpüyor ve nice sağlıklı yaşlar diliyorum…
.
Çan’a organizasyon için erken gittiğimizden ve de otelde yarım pansiyon anlaştığımızdan, öğle yemeği ihtiyacı hâsıl oldu tabi.
.
Araştırdık ve misafirlerimizle gittik oğlak pişiren bir esnaf lokantasına.
Lokanta çalışanları bembeyaz giyinmişler, jilet gibi önlükleriyle karşıladılar bizi.
Kadınları görünce:
“Aile yerimiz var, buyrun” dediler.
.
“Getirin adam başı bir tabak” dedik.
Hey maşallah.
Olmaz böyle bir şey.
Oğlak, fırında yapılmış belli.
Tandır türünde pişirilmiş.
Ete dokununca dağılıyordu…
.
Yedik,
Afiyet olsun.
.
Şimdi bu yazıyı okuyanların ağzı sulanmıştır sanırım.
Bunu sizi imrendirmek için yazmadım elbet.
Tek sebebi ucuz olduğunu anlatmak istemem tabi…
Ola ki yolunuz düşer de gidip “Yersiniz” diye.
.
Bu ekonomik şartlarda yiyebileceğimiz en ucuz et yemeğiydi bence…
.
Lokantanın girişinde camında yazıyordu zaten:
Oğlak Tandır
Pilav+Cacık
50.00 TL
.
Ayrıca yanında salatası bedavaydı,
Bir de çay ikram ettiler...
.
Düşündüm bu şartlarda epey iyiydi.
.
Sonra Çan’da olsun, Yolda olsun, Çanakkale’de olsun birçok fiyatla karşılaştım.
Ancak tek anlayamadığım “fiyat istikrarsızlığıydı…”
.
Hani içimizden fiyatlar arası bir oran kursak, beyhude bir düşünce olurdu…
.
Bir türlü bir raya gelemediler.
.
Şimdi yazıyorum,
Siz karar verin.
.
Ertesi günü Çan dönüşü benzinliğe girdim.
Yanımda eşim var, “doldursun yarın benim işim var” dedi.
Yaptık bir kabadayılık ve:
“Doldur” dedim.
.
İçinde benzin olmasına rağmen aldığım benzine tam “860 lira” ödedim.
.
-“Affedersiniz yanlış arabanın hesabı olmasın?”
-“Olur mu beyefendi, sizin arabadan başka kimse yok zaten…”
.
(Allah göstermesin de) “Evlat acısı” tabirinin nasıl olabileceğini o an yaşadım…
İki, üç maaşlı olanlara koymaz tabi.
Olan bize oluyor…
.
Neyse biz yolumuza devam ettik.
.
“Oğlak Çevirme” tabelasını görünce misafirlerimizle beraber Balaban’a girdik.
Bir de “oğlak çevirme yiyelim” dedik.
.
O da yazmıştı fiyatını:
“Kilosu 200 Lira”
.
16 kişi 3 kilo oğlak, bir dolu kokoreç ve ayran, çay, kahve filan.
900 lira hesap geldi.
.
İzmir’de yaşayan Ablam hesabı görünce dedi ki:
“Bunu İzmir’de yesek hesap 4000 lira gelirdi…”
.
“İşte bizim şehrin güzelliği” desem yalan olmaz…
.
Gelelim diğer fiyatlara:
Koskocaman Termal Otel’e gidiyoruz, Çanakkale’de otellerin 1500-2000 lira olduğu yerde, 2 kişi Ok: 552 lira, Yp: 695 lira olarak hizmet alıyoruz.
Ve cumartesi günü Çanakkale’ye geldiğimizde, misafirlerimiz için yer aradığımız otellerde yer yoktu.
Zar-zor bir yer bulabildik…
.
Bakın şu fiyatlara:
Tuvalet 2 buçuk lira oldu.
İnanmadım.
Her Türk gibi yaptım hesabı.
.
Esnaf günde 2 kere gitse, eder 5 lira.
Ayda 150 lira.
Senede 1800 lira.
.
Adam evde bütçe hazırlarken yazsa “Tuvalet gideri 1800 lira” diye, eşi karşı çıkıp sorar:
-“Bu ne?”
-“Tuvalet parası”
-“Sen de gitme o zaman.”
-“Ama çay içince gidiyorsun mecburen!”
-“İçme o zaman…”
-“Ama müşteriler gelince …”
-“Gelmesinler o zaman…”
.
Aynı ekonomi bakanı gibi dikilir başına “Yapma, etme” diye başının etini yer…
.
Bunun bir de başka yönü var:
İş merkezindeki, pasajdaki esnaf çay ocağında Çay 2 lira (Esnafa tabi)
.
Bu halde “Kapitalizm devreye giriyor…”
.
“Ucuz” diyerek 2 liraya çay içirip, 2,5 liraya tuvalet hizmeti veriyor.
Hele tuvalet ve çay ocağı aynı kişiye aitse, ver elini zenginlik…
.
Misafirlerimizle “Boğaza karşı oturalım, bir şeyler de yeriz belki” dedik.
.
Hesap?
1200 lira.
.
5 hamburger, 3 tavuk fajita.
Ayran, su, kahve, birkaç bira filan…
Toplam 1200 lira verdik.
.
Başka yerde belki daha ucuzdu ama buranın manzarası Boğaz’dı…
.
“Ya ağabey! Sen bu yemeği İspanya’da Atlas Okyanus’a karşı yeseydin, paranın kralını öderdin” diyenler elbette vardır
Ancak tartışmanın kısır noktası şurası:
“Kaç para maaş alıyorlar?”
.
Bizim Ekonomi Bakanına göre sorun yok, ancak cebine bakınca epeyce bir sorun oluşuyor…
.
Çarşıda, pazarda güncel fiyatlar şöyle:
Kasapta kıyma 160
.
Kokoreççide kokoreç 65 lira.
.
1 tas işkembe çorba 40 lira.
.
Çarşıya çıksan yandın.
Ne de olsa şehirde yaşıyorsun.
.
“Burada verdiğin tek çorba parasına Çan’da oğlak yiyorsun…”
Ne yaparsın işte, şehir zenginliği…
.
Adam heyecanla anlatıyor:
“Şu markette 120 lira olan tereyağı,
Tarım Kooperatifinde 80 lira…”
.
Doğru mu?
Doğru.
.
Peki kim kontrol ediyor?
Kimse etmiyor.
.
Nereden mi biliyorum?
Etse böyle mi olur?
.
Hani şarkıda diyor ya:
“Bindik bir alamete,
Gidiyoz kıyamete…”
.
Bu iktidarla çıkar mıyız düzlüğe?
.
20 senedir çıkamamışız, bundan sonra mı çıkacağız yani?
Hani hep koalisyonları kötülüyorlar ya.
Eee?
Siz 20 senedir tek başınıza idare ettiniz de ne oldu?
.
Demek ki:
“İş koalisyonda veya tek başınalıkta değil, bütün iş beceride yatıyormuş…”
***
YÖNETİM PLANI ÖNEMLİ
Yargıtay çok konuşulacak bir karar imza attı.
Şöyle ki:
“Site veya apartman yönetim planında ‘Hayvan Beslenemez’ ibaresi olması halinde, o site veya apartmanda hayvan beslemek yasak olacak…”
.
Bazen abartılı hayvan besleme şekillerine rastlansa da elbette her durum aynı değil.
.
Misal hiç sesi çıkmayan, varlığı bile belli olmayan bir hayvanın sırf Yönetim Planında yazıyor diye işlem görmesi hukuka uymuyor.
.
Ancak bazen mahkeme konusu olabilecek davranış gösteren (Oldukça yüksek ses çıkarma, koku, ısırma, etrafı pisletme v.s.) hayvanlar için bu plan, şikâyetçilerin elinde tahliye talebi için kuvvetli bir madde olabilecek.
.
Uzun zamandan beridir tartışılan bu mesele için verilen karara oldukça fazla itiraz var.
Hayvanseverler bu kararı
.
Bir hukukçu şunları söylüyor:
“… komşular arasındaki yükümlülüğün taşkın davranış olarak addedilip edilmeyeceği hususunun tespiti için mutlaka yerinde yapılacak keşif ile Kat Mülkiyeti Kanunu madde 18 ve Türk Medeni Kanunu madde 737 çerçevesinde değerlendirme yapılması gerekir.
Dolayısıyla, hayvanın sadece varlığının yönetim planında yasaklanması nedeniyle tahliyesine karar verilmesi mümkün değildir.
Bu kararı emsal teşkil edecek olup ileride site yönetim planlarına, kanuna ya da normlar hiyerarşisine açıkça aykırı olsa da, kumarhane işletme gibi ya da konut dokunulmazlığına aykırı olsa da bir bağımsız bölümde en fazla 2 çocuk olması, bazı müzik türlerinin yasaklanması, bekârların sitede yaşayamaması gibi çoğaltabileceğimiz ve hayvan sevsek de sevmesek de hepimizi ilgilendirecek daha onlarca örnek düzenlemenin eklenmesinin yolunu açacaktır.”
.
Yönetim planını dokunulmaz yapanlar, ileride alınacak absürt kararlara da itiraz edemeyecek demektir.
.
“Apartmanımızda saat 12.00’den sonra içki içmek ve balkona çıkmak yasaktır.”
.
“Sitemize saat 12.00’den sonra giriş-çıkış yasaktır. Misafir gelirse, kapıcı odasında sabah saat 08.00’ kadar ikamete alınacaklardır. ”
.
“Asansörlerin sadece üst katlara çıkışlarda kullanılması kararı alınmıştır. 1. ve 2. Katlarda oturan sakinlerin çıkışta bile asansör kullanması yasaktır…”
.
“Bahçedeki güllerin diplerinin her daire tarafından sırayla kazılması kararı alınmıştır ve çalışma tablosu ilan tahtasına asılmıştır. Çim sulama, kesme ve gül budama faaliyetleri ayrıca tablo halinde bildirilecektir.”
.
Sonuç olarak, verilen haberde şöyle diyor:
“Davalı bir hayvanseverin başvurduğu ‘karar düzeltme’ yolu kabul edilirse, bu konuda verilecek kararlara emsal niteliğinde olacak.”