İktidar tarımın canına okudu.
Mayıs ayı başından itibaren süt fiyatları 7.5 liraya çıktı. Yılın başında 7.5 lira olması gereken fiyatlar tam 150 gün sonra güncellendi. 150 gün boyunca bir inek tam 20 bin lira yedi. Bu süre zarfında ortalama 4 ton süt verdi ve bu süt de 16 bin lira yaptı. Aylardır üretici gözü gibi baktığı inekleri kesiyor.
Artan yem fiyatlarına dayanamayan üretici 30 litrenin altında süt veren ineklerini kesiyor. Ticaret Bakanlığı dalga geçer gibi tereyağı ihracatını yasaklıyor. Enflasyon artarmış. Bir tereyağı ile enflasyon artacaksa bu ülke batmış demektir.
Ot, saman, silaj, süt ve besi yemi fiyatları enflasyonu etkilemiyor sanki. Her açıklanan enflasyon rakamlarında soğan, patates, patlıcan, marul, lahana gibi gıda ürünlerini görmekten bıktık.
Hayvancılık memlekette darbe üstüne darbe yiyor. Üretici örgütleri korkularından seslerini çıkaramıyor. İthalata çalışan örgütler bile var. Otunu samanını tarlasından çıkaran küçük aile işletmeleri bile zora düştü. Bağ-Kur emekli maaşları yeme gidiyor.
Enflasyon artmasın diye dışarıdan getirilen milyonlarca dana, hayvancılık sektörünü alt üst etti. Kesim fiyatlarını düşürdü. Yem fiyatları artmaya devam etti. Dolayısıyla üreticinin danası kuzusu yediğini çıkarmadı.
Eğer hayvanın yavrusu para etmiyorsa bir memlekette yavruyu besleyen ananın da kıymeti kalmaz. Kuzu, oğlak, buzağı kıymetlenirse, süt artar. Diğer bir deyişle ana kıymetlenir. Bakımı daha bir özenle yapılır. Daha kaliteli yemlerle beslenir ve verimi artar. Hatta yavru kıymetlenirse, kuzu-buzağı kayıpları da azalır.
Besi ve süt yemi fiyatları başta olmak üzere ot, saman ve silaj fiyatlarındaki yükselişler süt üretimini de ekonomik olmaktan çıkardı.
Otunu, samanını, yemini dışarıdan temin eden sütçü işletmeler yıllardır zarar ediyor. Küçük aile işletmeleri dahi para kazanamıyor.
Nasıl zarar ediyor basit hesabını yapmakta yarar var. Memlekette besleme değeri çok düşük olan, çağdaş hayvancılıkta altlık olarak kullanılan samanın kilosu 2 liradan işlem görüyor. Yoncanın kilosu ise 4 liraya dayanmış durumda. En ucuz silajın kilosu 1 lirayı geçti. Süt yeminin kilosu ise tam 7 lira. Yeni zamlar da yolda.
500 kg canlı ağırlığa sahip, günde ortalama 25 litre, buzağının içtiği dışında yılda yaklaşık 7 ton süt veren bir inek günde 3 kg saman, 6 kg yonca, 20 kg silaj ve 10 kg süt yemi tüketir. Diğer bir deyişle bir sağmal inek vitamin ekleriyle birlikte günde 140 lira, yılda 50 bin lira yer, 1000 lira da veteriner masrafı çıkarır. Bu inek bugünkü süt fiyatlarıyla 52.500 liralık süt verir. Diğer bir deyişle bugünkü fiyatlar da inek kesimini durduramaz. El ele baş başa. Buzağının masrafları cepten gider.
Süt krizi tüccarın, mandıranın sorunu değildir hiçbir zaman. Memleketi yönetenlerin sorunudur. Eti de sütü de krize sokan bizatihi sakat politikalardır. Belki de özellikle uygulanıyordur bu sakat politikalar. Çiftçiyi batırmak, uluslararası gıda tröstlerine para kazandırmaktır amaçları kim bilir.