Türkiye gerçekten kötü yönetiliyor. İşten anlamayan bakanlar ekonominin, üreticinin, hak ve hukukun canına okumaya devam ediyor.
Türkiye gerçekten kötü yönetiliyor. İşten anlamayan bakanlar ekonominin, üreticinin, hak ve hukukun canına okumaya devam ediyor. İnsan hakları konusunda sınıfta kalan memlekette, iktidar sahipleri sürekli gündem değiştirmek suretiyle hayal satmaya devam ediyorlar.
Artık görünen köy kılavuz istemiyor. Kamu kaynakları belli müteahhitlere adeta aktarılıyor. Birileri çok zengin olurken, kamu ihaleleri liginde dünyanın en çok kamu ihalesi alanlar listesinde ilk onda yer alırken, sade vatandaş bozulan ekonominin çilesini çekiyor. Gelir dağılımı cumhuriyet tarihinde hiç bu kadar bozulmamıştı.
Türkiye gelir eşitsizliğinin en derinleştiği ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. Dünya eşitsizlik liginde Türkiye dibe doğru hızla ilerliyor.
Türkiye'de gelir dağılımı hızla bozulurken, ülkemiz gelir eşitsizliğinde sıralamasında dibe düşmeye devam ediyor. Londra Merkezli global yatırımcılara yön göstermek için ülkelerin detaylı ekonomik verilerini işleyen bir araştırma şirketi olan World Economics'in yaptığı çalışmaya göre Türkiye'nin gelir eşitsizliğinde aldığı not 100 üzerinden sadece 33.5 puan. Aynı puanda Papua Yeni Gine ve Dominik Cumhuriyeti de bulunuyor.
Gelir dağılımında Slovenya'nın 61, Finlandiya'nın 56.1 puanı bulunuyor. Gelir dağılımında Bolivya, Fas, Senegal, Gabon gibi ülkeler Türkiye’yi geçmiş ise söylenecek söz kalmıyor. Memleket gelir dağılımındaki eşitsizlikte Afrika ülkeleri ile aynı gurupta yer alıyor.
World Ekonomics’in yaptığı sıralamada 109’uncu sırada bulunuyor. Sıralamada Slovenya, Slovakya, Çek Cumhuriyeti ilk üç sırayı paylaşıyor. Belarus, Moldovya, Birleşik Arap Emirlikleri, Azerbaycan ve savaş halindeki Ukrayna ilk onda yer alıyor. Listede Suudi Arabistan. Yemen, Katar, İsrail, Ürdün ve Lübnan Türkiye'den çok daha iyi nota sahip görünüyorlar.
Oxfam'ın Dünya Ekonomik Forumu için yayınladığı rapora göre pandemi sırasında 573 yeni milyarder ortaya çıkarken 300 milyona yakın insan açlık sınırına itilmiş bulunuyor. Dünyada gelir dağılımındaki adaletsizlik büyürken, Türkiye’de dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme görünüyor.
Türkiye’de son yıllarda güvenilirliğini yitiren Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre toplam ülke gelirlerinin üçte biri en zengin %10’luk nüfusa giderken, en fakir %10’luk kesim ise ülke gelirlerinin %2.5’u ile yaşamaya çalışıyor.
Bir ülkede gelirler eşit ve hakça paylaşıldığı sürece toplumun bütün kesimlerinde memnuniyet ve idareye güven artar. Aidiyet duyguları güçlenir. Herkes geleceğine dair umutlarını güçlendirir. Oysa gençlerin çoğunluğu başka bir ülkede gelecek aramaya çalışıyor. Yüksek not alan öğretmen adayları atanmıyor. Üniversiteleri başarıyla bitirmek, kamu personeli sınavlarında yüksek notlar almak anlam taşımıyor. Bu sorunların kısa sürede çözülmesi, hakkın, hukukun sağlıklı bir şekilde tesis edilmesi gerekiyor.