Sokağa çıkıp sorsanız (ki sormuşlar), “En büyük derdiniz nedir?” diye, çoğunluk “Ekonomi, geçimsizlik” der geçer.
.
Bizim haberlerin de ana noktası bunlar olması gerekirken bakın neler yazacağım bugün.
.
Şunca yıldır vatandaşım, şimdiye kadar böyle rezalet görmedim.
.
İlk olay İstanbul’da.
Bebek sahilinde.
Haber şu:
“Ö.K ve C.M.T.'nin halka açık alanda alenen hayâsızca harekette bulundukları tespit edilmiştir. Güvenlik güçlerimizce yakalanan şahıslar hakkında “Hayasızca Hareket” suçundan adli soruşturma başlatılmıştır.”
.
Hayâsızca hareketten ne anlıyorsanız o.
Açıklama yapmak gerekirse;
İki ayrı cins bir araya gelip ne yapıyorsa o.
.
“Yuh artık” dediğinizi duydum.
.
Evet işte o düşündüğünüzü bu iki kişi, milletin ortasında alenen yapmışlar.
Şikâyet üzerine yakalanıp, gözaltına alınmışlar.
.
Haber şöyle devam ediyor:
“Yapılan incelemede, şüpheli Ö.K.’nın aralarında ‘Uyuşturucu kullanmak, çocuk istismarı, görevli memura mukavemet’ gibi suçlardan 11, şüpheli C.M.T.'nın ise ‘Hayâsızca Hareket, Kasten Yaralama’ suçlarından 8 kaydı bulunduğu anlaşılmıştır”
.
Bunlar hayasız hareket edip yakalanmasalar, aramızda ellerini kollarını sallaya sallaya geziyorlarmış…
.
İnsan ne diyeceğini bilemiyor.
.
Çoluk var, çocuk var.
Ayıp var,
Edep var,
Ahlak var,
Günah var…
.
Bunlar da hiçbir şey yok…
O kadar yok ki,
İlk ifadeleri ortaya çıkmış.
.
İşte haberin devamı:
“Şüpheliler Carmen Maria T. ve Özgür K.’nin ilk ifadeleri ortaya çıktı.
Şüphelilerden Carmen Maria T.’nin ‘Biz dans ediyorduk’ dediği, Özgür K.’nin ise suçlamayı kabul ettiği öğrenildi.”
.
“Ördek dansı” yapıyormuş anlaşılan.
Diğeri de yüzsüzlüğü ele almış.
Daha neler göreceğiz bakalım…
…
Başka habere geçiyorum.
Bunun da yazdığım haberden farkı yok.
.
Yine aynı sahilde vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen polis, bankta çırılçıplak yatan bir vatandaşla karşılaşmış.
.
Yanlış okumadınız.
Çırılçıplak…
.
İnsan evinde bile böylesi şekilde dolaşamazken, adam gayet rahat tavırlarla uzanmış güneşleniyormuş.
.
Mal, mülk ortada yani.
.
Haber şöyle:
“Savcılığın talimatıyla başlatılan incelemede, ‘Uygunsuz vaziyette’ bank üzerinde yatan M.Ç. adlı şüpheli, polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı.
Gözaltına alınan M.Ç. isimli şahsın, ‘Kasten yaralama, hırsızlık, güvenlik güçlerine mukavemet ve kumar oynanması için imkân sağlama’ suçlarından 6 suç kaydı bulunduğu tespit edildi…”
.
Bildiğin suç makinesi.
.
Korkusu yok.
.
Aklıma Söz ve Müziği Fikret Kızılok’a ait Sertap Erener şarkısı geldi:
“Uzanmışım kumsalda,
Güneş damlar içime,
Kurumuş dudaklarımda,
Unutulmuş bir beste,
Yaşıyorum aheste…”
.
Adam resmen yaşıyor aheste aheste…
.
İnşallah hukuk gerekli cezayı verir de cezaevinde de aheste aheste yaşayıp gider…
***
ÖLÜR MÜSÜN?
Size bir haber daha yazacağım ancak artık haber olmaktan çıktı.
Zira hemen her gün yaşanan olayların haber değeri pek kalmıyor.
.
Haber şu:
“Benzin ve motorine büyük zam geliyor…”
.
Devamında şu deniyor:
“Akaryakıt fiyatlarına üst üste zam gelmeye devam ediyor. Bu gece itibariyle benzine 1 lira 10 kuruş, motorine 1 lira 14 kuruş zam bekleniyor.”
.
Adam sosyal medyadan dalga geçiyor:
“Bu geceki zammı kaçırdıysanız üzülmeyin, yarın aynı zam yine gelecek…”
.
Bir başkası ise:
“Sevinin… Zira her gün ucuz benzin alıyorsunuz…”
.
Benzin fiyatlarının yakın tarihine bakarsak litre fiyatı İstanbul’da şöyleymiş:
Bir sene önce 7,72 TL,
Yılbaşında 12,29 TL idi.
Şimdi 26 lira…
.
Buna can mı dayanır?
Kim dayanır bilmem ancak, arabaya binmek yavaş yavaş hayal olacak galiba.
.
Bu arada yeni yeni zam haberleri peşpeşe geldi.
“Elektriğe zam,
Doğalgaza zam…”
.
Bu iktidar ise hala kendini savunup suçu “Dış minnaklara atma” telaşında.
.
Neresini savunacak bilmiyorum ama son durum şu:
Son bir yılda,
“Benzine gelen zammın yüzdesi 224”,
Yılbaşından bu yana ise,
“Yüzde 103” .
.
Motorin ise başka âlem.
“Litre fiyatı İstanbul’da bir sene önce 7,20 lira olan motorin, yılbaşında 11,43 lira oldu.
Motorine son bir yılda yüzde 239, yılbaşından bu yana yüzde 113 oranında zam geldi.”
.
Ekonomiden sorumlu güzel gözlü Bakanımız ise artan fiyatlar karşısında şu açıklamayı yapıyor:
“80’ler ve 90’larda yaşanılan yüksek enflasyonun hafızalarda derin izler bıraktı. Bu yüzden, son dönemde yaşanan kimi artışlar fiyatlama davranışlarını da orantısız bir şekilde bozuyor…”
.
Gördünüz mü suçlu kimmiş?
.
Çözüm olarak iş adamlarına seslenmiş:
“Metanetinizi koruyun…”
.
“Enflasyonla mücadeleye yönelik canla başla çalışıyoruz. Nedensizce artan fiyatlara, stokçuluğa, fırsatçılığa izin vermeyeceğiz…”
.
“Enflasyonla mücadele timlerimiz sahada, görevlerini yapıyor. Fiyatları suni olarak şişirenlere tolerans göstermeyeceğiz…”
.
“ABD ve Avrupa'da son 40 yılın en yüksek enflasyon oranlarına şahit oluyoruz. Ülkemizde de enflasyon öncelikli gündem maddemizdir.
Büyümede, istihdamda, ihracatta hamdolsun oldukça iyi gidiyoruz...”
.
“Biliyorsunuz yapısal dönüşümler sancılı olur ve vakit alır. Ancak sonrası kazançlı olur, sabrederek çalışanlara bolluk ve bereket olarak döner.”
.
Ah benim Karagözlü bakanım!
20 sendir dönmeyen bolluk bereket daha ne zaman dönecek?
İktidarda tek başınasınız?
Daha ne?
.
Şuna kısaca:
“Beceremiyoruz, bahane arıyoruz” desene be abi...
“Ölür müsün?”
***
SİZ DIŞARIDAN
BİZ İÇERDEN
Anketler her zamanki gibi.
Muhalefet yükseliyor,
İktidar baş aşağı gidiyor.
.
Ancak iktidar bu sonuçlara göre seçime veya erken seçime gitmiyor.
Piyasalar batıyor,
İnsanlar ağlıyor,
Ortalık karışıyor…
.
“Bu anket sonuçlarıyla seçime gitmez..”
Kim?
İktidar.
.
Peki, neyi bekliyor?
Bu politikalarla bir yere varamayacağı belli.
“Faiz sebep, sonuç enflasyon” savının geçerli olmadığı belli oldu.
Ortaya konan “Döviz Garantili Mevduat” işe yaramadı.
Tam aksine bütçede koskocaman bir karadelik açıldı.
.
AK Partili eski bir vekil şunu demiş:
“Adı geçen tüm adaylar Erdoğan’ı geçiyor…”
.
“Kararsızları dağıtsanız bile çok zor…”
.
Peki nasıl seçime gidecek?
.
“Milli duyguları ön plana çıkarmak için dış politika, sınırdışı operasyon, terörle mücadele” gibi politikalar üretebilir.
.
Nasıl bir memleket burası.
Yaşanan onca olumsuzluklara rağmen hala iktidarda kalma hırsı?
.
Bu işlerin düzelmesi için hiçbir şey yapmaya gerek yok.
Sadece iktidar değişikliği çözüm olacak.
.
Piyasalar tek şey bekliyor:
“Güven…”
.
Gelen yeni iktidar ellerini kavuşturup, koltuğa otursa bile çok şey fark eder.
.
Elinde “Ülkeyi düzeltme reçetesi ile” dolaşmaya gerek yok.
.
Zaten şu güne kadar bozmak için her şey yapıldı.
Söz meşhurdur:
“Siz dışarıdan, biz içeriden… Ha gayret!”