Avrupa Birliği tarafından desteklenen Zero Waste-Sıfır Atık projesi çerçevesinde ...
Avrupa Birliği tarafından desteklenen Zero Waste-Sıfır Atık projesi çerçevesinde Üsküp’te düzenlenen konferansa Çanakkale Onsekiz Mart, Balıkesir, İzmir Demokrasi ve Aydın Adnan Menderes Üniversiteleri ile Stara Zagora Hayvancılık Araştırma Enstitüsü öğretim üyeleriyle birlikte katıldık. Kongreyi organizasyonu mükemmeldi. Illija Vuckow ve ekibini tebrik etmek gerekir. Kongrenin Çevre Haftasına denk getirilmesi de ayrı bir önem arz ediyor.
İkinci defa geldiğimiz Üsküp’ü biraz daha tanıdık.
Üsküp’ün yakın çevresinde çok sayıda Türk köyü var. Bazıları çiftçilik, bazıları hayvancılık yapıyorlar. Ancak önemli bir kısmı ikinci dünya savaşından sonra Türkiye’ye göç etmişler.
Üsküp Kuzey Makedonya’nın en büyük şehri ve başkenti. 600 yıl Osmanlı egemenliğinde kalan bölgede, çok sayıda Türk var. Ayrıca Bulgar Zulmünden kaçan Türklerin önemli bir kısmı Kumanovo ile Üsküp arasına yerleşmişler.
Üsküp, M.Ö. 4000 yıllarında kurulmuş ve bugüne kadar yaşam alanı olmuş bir şehir. Milattan Sonra Romalılar tarafından ele geçirilmiş ve bir askeri kamp haline gelmiştir. Balkanların merkezinde yer alması, askeri anlamda önemini artırmıştır.
1280-1390 yılları arasında Sırp İmparatorluğu egemenliğinde kalan Üsküp, daha sonra Osmanlı egemenliğine geçmiş ve bugünkü adını almıştır.
Osmanlı egemenliğinde kasaba gibi olan Üsküp, Kosova Eyaletinin başkenti yapılmıştır. 500 yıldan fazla eyalet başkenti olarak kalmıştır. Eski Üsküp, hala Osmanlı eserlerinin olduğu gibi korunduğu bir bölgedir.
17. yüzyıla kadar Üsküp, altın çağını yaşamıştır. Bu dönemde nüfus 60 binin altında seyretmiştir. Osmanlı fethinden sonra şehir nüfusu değişmiştir. Hıristiyan nüfusun önemli bir kısmı Müslüman olmuştur. Osmanlı Türkleri, şehrin görünümünü büyük ölçüde değiştirmiştir. Kervansaray, cami, hamam ve çarşı düzenlemeleri yapmışlardır. 17. Yüzyıl başlarındaki savaşlarda ciddi sıkıntılar yaşayan şehir durgunluk dönemine girmiştir. İkinci Viyana kuşatmasının intikamını almak için bölgeye gelen Avusturyalılar şehri yakmışlardır.
1912 yılında şehir, Sırbistan Krallığı tarafından işgal edilmiş, Birinci Dünya Savaşı sırasında ise Bulgaristan Krallığı tarafından kısa süreliğine ele geçirilmiştir.
Şehir, II. Dünya Savaşı'ndan sonra Yugoslavya’nın bir parçası olmuş ve hızla gelişmiştir. Aynı zamanda, Bulgaristan ve diğer balkan ülkelerinde Türklere yapılan baskılar nedeniyle Üsküp’e binlerce Türk ve Müslüman nüfus göç etmiştir. Üsküp, 1991 yılında bağımsız bir Makedonya'nın başkenti olmuştur.
Üsküp, Vardar Nehrinin üst kısmında mükemmel bir coğrafyada yer almaktadır. Aynı zamanda, Belgrad ile Atina arasında bulunan Balkan Yolu şehirden geçmektedir.
Metal işleme, kimya, kereste, tekstil, deri ve matbaa endüstrileri alanında önemli bir merkez olan Üsküp’te bankacılık hizmetleri de çok gelişmiştir. Halkbank, ülkenin ikinci büyük bankası durumundadır.
Yakın gelecekte AB üyesi olacak olan Makedonya, yatırım için büyük fırsatlar sunmaktadır. İpsala’ya 5 saat mesafede olan Şehir, Türk dünyası ile ortak paydası en yüksek olan Avrupa şehirlerinden biridir.