Boşanma sürecindeki çiftler çocuk sahibi ise bu süreçte merak edilen en önemli noktalardan biri çocuğun velayeti olmaktadır.
Eşlerin velayet konusunda anlaşamaması halinde karar mahkeme tarafından verilmektedir.
Bu hallerde mahkeme; çocuğun üstün yararını gözeterek yani çocuğun gelişimi, bakımı psikolojisi vb. durumları göz önünde bulundurarak karar vermektedir.
Çocuğun üstün yararı gözetilirken;
0 ile 3 yaş yaş arasındaki çocukların anne bakımına ve şefkatine muhtaç oldukları mutlak olarak kabul edilir ve annenin işine, kazancına, yaşam tarzına bakılmaksızın çocukların velayeti kesin olarak anneye bırakılır.
3 ile 7 yaş arasındaki çocukların anne bakımına daha az ihtiyaç duydukları kabul görür fakat yine de bu yaş aralığındaki çocukların velayetinin anneden alınıp babaya verilmesi, annenin çocuğa kötü muamelede bulunması, çocuğuna bakmakta aciz halde olması gibi durumlarda gerçekleşir.
6 ile 12 yaş arasındaki çocukların velayetinde ise çocuğun okul çağına gelmesinin de etkisiyle birlikte ebeveynlerin çocuğa sunabileceği maddi olanaklar ön plana çıkmaktadır. Bu dönemde hakim karar verirken, uzman bir pedagog aracılığıyla çocuğun fikrine de başvurur. 12 yaş üstü çocuklarda ise, çocuk kendini ifade edebilecek, isteklerini kendi tayin edebilecek olduklarından hâkim çocuğu dinleyerek velayet hakkında karar vermektedir.
Mahkemenin, velayete ilişkin karar verirken çocuğun yaşı dışında dikkate aldığı unsurlar da bulunmaktadır. Bunlar; çocuğun cinsiyeti, eğitimi, sağlık durumu ve varsa kardeşleridir.
Halk arasında yaygın olarak “kız çocuğu anneye, erkek çocuğu babaya verilir” gibi bir görüşü hâkimdir.
Bunun yanında yapılan çeşitli araştırmalar; kız çocuklarının anneyi, erkek çocukların ise babayı rol model aldıklarını göstermektedir. Fakat asıl olan her iki ebeveynin de çocuğa yeterli zamanı ayırması gerektiğidir. Tüm bu sebeplerle mahkeme, velayete ilişkin kararında çocuğun cinsiyetini de göz önünde bulundurmaktadır. Yanı sıra kardeşi olan çocukların velayetlerinde çocuğun üstün yararını gözetirken, kardeşlerin birbirinden ayrılmasının çocuğun psikolojisini kötü etkileyeceği görüşüyle genel olarak çocukların velayeti tek bir ebeveyne verilmektedir.
Çocuğun eğitim hayatında velisine düşen belli sorumluluklar bulunmaktadır.
Bu durumlarda mahkeme kararını tayin ederken bu sorumlulukların yerine getirilmesine de dikkat etmektedir ve velayeti verdiği ebeveynin davranışlarına göre kararını değiştirebilmektedir.