Yeni bir araştırmaya göre, geçirilen travmalar, iş yükü, günlük stres faktörleri ve haksızlığa maruz kalma gibi strese neden olan vakalar, insanda bağışıklık sistemini yaşlandırıyor.

Bağışıklık sistemi yaşlanan insanlarda kanser, kalp rahatsızlıkları ve korona gibi enfeksiyona dayalı hastalık risklerini artırıyor.
Bağışıklık sistemindeki yaşa bağlı değişiklikler sağlığın azalmasında kritik bir rol oynuyor. Stres yükü fazla olan insanlarda bağışıklık sistemi daha çabuk yaşlanıyor ve hastalıklara yakalanma riski artıyor.
İnsanlar yaşlandıkça, bağışıklık sistemi doğal olarak, bağışıklık yaşlanması adı verilen bir durum olan dramatik bir düşüş meydana geliyor. İlerleyen yaşla birlikte, bir kişinin bağışıklık profili zayıflıyor ve çok fazla yıpranmış beyaz kan hücreleri mikrobik ataklarla başa çıkamıyor.
Bağışıklık yaşlanması kansere hassasiyeti artırdığı gibi, aşıların ve ilaçların etkinliğini de düşürüyor.
Yapılan araştırmada, aynı yaş gurubundaki bireyler karşılaştırılıyor. Yaşam koşulları farklı olan deneklerde bağışıklık sistemlerinin yaşlanması kontrol ediliyor. Yaşam boyu strese maruz kalan bireylerle, stresten uzak yaşayan bireylerin bağışıklık sistemleri arasında önemli farklar bulunuyor.
Araştırmada 50 yaş üstü 5.744 yetişkin bireyin yaşam koşulları ile hastalık durumları irdeleniyor. Yaşam koşulları olarak, stresli yaşam olayları, kronik stres, günlük stres dahil olmak üzere sosyal stresle ilgili durumları ele alınıyor. Önemli parametrelerden biri de ayrımcılık ve haksızlığa maruz kalma. Bireylerden alınan kanlarda bağışıklık sisteminin göstergesi olarak kan hücrelerinin sayımı yapılıyor.
Daha yüksek stres puanlarına sahip kişilerde, daha düşük oranlarda savaşçı kan hücresi tespit edilirken yıpranmış beyaz kan hücrelerinin arttığı dikkati çekiyor.
Bazı stres kaynaklarını kontrol etmek imkânsız olabiliyor. Ancak stresin azaltılması sağlık açısından önem taşıyor. Özellikle moral değerlerinin iyileştirilmesi, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Bağışıklığın kritik bir bileşeni olan T hücreleri, kalbin hemen önünde ve üstünde bulunan timus adı verilen bir bezde olgunlaşıyor. İnsanlar yaşlandıkça, timuslarındaki doku küçülüyor ve yerini yağ dokusu alıyor. Bu durum bağışıklığı destekleyen hücre üretiminin azalmasına neden oluyor. Daha önce yapılan araştırmalarda beslenme koşulları ve sportif aktivitelerin savaşçı hücre sayısını etkilediği ifade ediliyordu. Oysa stres koşullarının bağışıklık sistemi üzerinde daha etkili olduğu görünüyor. Bununla birlikte yaşlı yetişkinlerde diyet ve egzersiz davranışlarıyla strese dayalı bağışıklık sistemindeki yaşlanma azaltılabiliyor.
Zona veya uçuk gibi vakalar da stres koşullarında daha fazla görünüyor. Bu gelişmeler araştırma sonuçlarını destekliyor.
Yaşam standartları yüksek ülkelerde, insanlar hastalık ataklarını daha rahat geçirebiliyor. Fakir ülkelerde ise, insanı saran stres koşulları daha erken yaşlarda kanser, kalp rahatsızlıkları, korona ve benzeri bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskini arttırıyor. Bu gelişmeler daha çok bağışıklık sisteminin erken yaşlanmasına bağlanıyor.