Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla, 1 Temmuz gününden geçerli olmak üzere...

Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla, 1 Temmuz gününden geçerli olmak üzere, 12. Fasıl, (Yağlı tohum ve meyveler, muhtelif tane, tohum ve meyveler; sanayide ve tıpta kullanılan bitkiler, saman ve kaba yem) kapsamında 6 numaralı dipnota karşılık gelen ürünlerde gümrük vergisi 31 Aralığa kadar sıfırlandı. Bu fasıl dip notunda daha önce bazı ülkeler için vergi istisnası bulunuyordu ve süre de 2020 yılı için sınırlıydı. Gümrük vergisi sıfırlanan ürünler arasında çiçeklerin yetiştirilmesi amaçlı tohumlar, orman ağaçlarının tohumları, çiçek tohumları, meyve ağaç tohumları bulunuyor.
Kararla, 13. Fasıl (Lak; sakız, reçine ve diğer bitkisel özsu ve hülasalar) ile 15. Fasıl (Hayvansal, bitkisel veya mikrobiyal katı ve sıvı yağlar ve bunların parçalanma ürünleri; hazır yemeklik katı yağlar, hayvansal ve bitkisel mumlar) bazı ürünlerde gümrük vergisi yine 31 Aralık 2022 günü sonuna kadar sıfırlandı. Bu karar da 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak. Buna göre, mısır ve aspir yağları, palm yağı, olein, Ayçiçek yağı, rep, kolza, hardal yağları ile çeşitli alt ürünlerinde gümrük vergisi sıfırlandı.
Ticaret Bakanlığı geçtiğimiz hafta bir genelge ile bu ürünlerin Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında iç piyasadan temin edilmesini fiili olarak yasaklamıştı. Başka bir ifade ile bu ürünleri kullanarak üretim yapan ihracatçıların, hammaddeyi ithal etmesi hükme bağlanmıştı.
DİR kapsamında tarım ürünlerine ilişkin düzenlemeleri içeren genelgede köklü bir değişiklik yapılarak aralarında ayçiçeği yağı, margarin, hayvan yemi ve kristal şekerin de bulunduğu 16 tarım ürününe ‘önce ithalat’ şartı getirildi. Aynı zamanda bu işi yapan firmaların iç piyasadan hammadde tedariki yasaklandı. Bu ürünler, buğday, mısır, mercimek, ayçiçeği, aspir ve kolza yağı, margarin, yağlık soya tohumu, ham soya yağı, ham pamuk yağı, palm/palm çekirdeği yağı, kristal şeker, konserve kuru fasulye, konserve nohut ve işlenmiş bezelye.
Türk çiftçisinin ürettiği, emeği, alın teri ihracata gitmeyecek, katma değer kazanmayacak, elindeki malı değerinin çok altında satacak demektir. Buğdayı dışarıdan 8 liradan alıp, una, bulgura, makarnaya çevirip ihraç edenler, iç piyasadan buğday almayacak. Leblebi şekeri ihraç edenler de nohut almayacak. Kuru fasulye ha keza.
Nasıl bir mantıktır ki, gıda ihraç eden firmalar içeride üretilen malı, hammaddeyi almayacak. Enflasyonla mücadele maskesi altında Türk çiftçisinin malı değersizleştiriliyor.
Ayçiçeği yağı ihraç eden firma dışarıdan önce ayçiçeği getirecek, sonra ihraç edecek. Memleketin yağ açığı çok yüksek. Ancak ihraç etmek için ithal şartı, içeriden mal alma yasağı, anlayan Arap olsun dedirtiyor. Memleketin çiftçisine ihanet ediliyor açıkça. Arap olmaya gerek yok.