Bugün Cuma. Hayırlı günler…

Ancak günlük gelen haberler pek hayırlı değil ne yazık ki…
.
Ekonomi yazarı İbrahim Kahveci diyor ki:
“Fakirlik çekiyorsanız bilin ki sebebi şu üçgendedir: Mafya-Siyaset-Devlet üçgen çalışıyor demektir.”
.
Yani gidişatımız, “Üçgene” bağlı anlayacağınız.
.
Muhafazakâr bir iktidar var başımızda.
Ahlak bilir,
Kural bilir,
Din bilir…
.
Peki durum?
Elde var sıfır…
.
Kahveci diyor ki:
“Mafya-Siyaset-Devlet iç içe geçince ekonominin iyi olmasının imkânı mı olur?
Rahmetli Adnan Kahveci ne diyordu:
‘Bir ülkede siyasetçiler fakir olmalıdır ki, millet zengin olsun. Ülkede siyasetçiler zengin oluyorsa millet fakir olur.’”
.
Doğruya doğru.
.
Vatandaşın fakirlikten bunaldığı günlerde bu haber insanın içini ısıtıyor:
“Geçen 6 ayda 60 milyon lirayı kitap ve takvim basımına harcayan Diyanet İşleri Başkanlığı, 2023 takvimi için ise 38 milyon lira harcayacak…”
.
Ne yaparsan yap,
Aç kal,
Açıkta kal…
Ama takvimsiz kalma…
.
“Cumhurbaşkanına bile zam yapılmayan bir ülkede” takvim gerçekten çok önemli…
.
Dedik ya;
Bugün Cuma,
Hayırlı işler…

Bir başka haber:
“MHP’li Kütahya Belediyesi vazo şeklindeki kule inşa etmek için 45 milyon TL harcadıktan sonra şimdi de denizi olmayan kente 90 milyon TL harcayarak Kanal Kütahya projesi yapacak…”
.
Hani tasarruf genelgesi vardı?
Hani harcamalara dikkat edilecekti?
.
Çanakkale Belediyesi ufacık bir ödeme yapacağı zaman bin dereden su getiriyor bu “Tasarruf Genelgesi” yüzünden.
Nasıl oluyor bu “Vazo, Kanal” filan?
.
Bizim Sarıçay’ın ıslahı “Yılan Hikâyesine” dönmüşken, elin belediyesi kanal bile açıyor sıfırdan.
Hem de 90 milyon harcayarak…
.
Bizim Sarıçay’ın ıslahı yatırım planına alınmışken sıra beklerken, elin Kanalı, “zart” diye açılıveriyor.
.
Bizim “Yeşil Bina” bir türlü bitemiyor ama “Vazo” meydanın ortasına “Şakk” diye konuyor?
.
Demek belediye “Buradan olursa” başka, “Şuradan olursa” başka muamele…
.
Dedik ya;
Bugün Cuma,
Hayırlı işler…

Başka haber:
“CHP’li vekil Veli Ağbaba, Meclis Genel Kurulu’nda AKP’li Ravza Kavakçı Kan, Fatma Betül Sayan Kaya ve Rabia İlhan Kalender’in AKP döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) aldıkları bursları gündeme getirdi.”
.
Ağbaba konuşmasında, “Hatırlayın, AKP’li üç isim İBB üzerinden usulsüzlük yaparak 6,9 milyon lira (bugünün parasıyla) avantadan burs alıp yurt dışına eğitime giderek milletin parasını iç etmişti” dedi.
.
Üç kişiye tam 6,9 milyon lira burs verilmiş.
Ne paraymış be!
Bu parayla bırakın okumayı, Amerika’da üniversite satın alınırdı…
.
Veli Ağbaba sonra da ilave ediyor konuşmasına:
“Bu avantayla tam ‘8 bin 131’ Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) bursu verilebiliyor.
Bu avantayla ‘23 bin 40 öğrencimizin KYK ücreti’ ödenebiliyor.
Bu avantayla ‘380 profesörün maaşı’ veriliyor. Öyle bir avanta ki arkadaşlar insan bunu alırken biraz Allah’tan korkar…”
.
Dedik ya;
Bugün Cuma,
Hayırlı işler…
.
Başka haber:
“Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 2015 yılında mezun olduktan sonra TRT World’de çalışan Rumeysa Kalın Karabulut, daha önceleri kullandığı başörtüsünü çıkararak başını açtı…”
.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın kızı olması sebebiyle bu olay haber oldu
.
Bence haber değil elbet.
.
Zira insanların özel hayatı.
İster başını örter,
İster mini etek giyer.
Kimse karışamaz.
.
Olayı siyasete çekmek istemelerinin sebebi, İbrahim Kalın’ın kızı olması.
.
Bence hiçbir mahsuru yok,
Laik bir ülkede istediğini yapma özgürlüğü vardır…
.
Sadece şu olay bize bir şeyi hatırlattı:
Afganistan’da, Suudi Arabistan’da, İran’da v.s. olsaydı, başını özgürce açamayacaktı…
.
Dedik ya;
Bugün Cuma,
Hayırlı işler…

İşte size önce eski haber:
“ABD’deki 11 Eylül saldırıların faillerinden terörist Muhammed Atta’nın, ortaya çıkarılan vasiyetinde, cenazesine kadınların katılmasını ve mezarını ziyaret etmesini istemediği ve ‘Hamile kadınlar ile temiz olmayan insanlar benimle vedalaşmasın’ dediği ortaya çıktı…”
.
Zihniyet bu.
“Hamile kadınlar ve temiz olmayan insanlar.”
.
Onlarca insanı katleden (kendisine Müslüman diyen) biri söylüyor bunu.
.
Bizde ki haber şöyle:
“İsmailağa tarikatı sosyal medya hesaplarından yayınladığı mesajda şöyle dedi: ‘Mahmut Efendi Hazretlerimizin (Mahmut Ustaosmanoğlu) hanımların cenazelere katılmalarına razı olmadığı kesin olarak bilinen bir husustur’ dendi…”
.
Dedik ya;
Bugün Cuma,
Hayırlı işler…

Bir başka haber:
“Yeditepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Canan Aykut Bingöl imzasıyla personele gönderilen yazıda, ‘Çok açık yakalı bluz, elbise, çok kısa, yırtmaçlı etek, tayt giyilmemesi’ istendi.
Cumhuriyet Gazetesi’ne konuşan kadın personel, ‘Kadınların kılık kıyafetine karışılması gericiliğin en açık göstergesidir’ dedi.”
.
Son günlerde bu konu ile ilgili oldukça fazla yazı yazdım.
.
Özetle şunu dedim;
“Giyinmek ile soyunmak” arasında,
“Yakıştırmak ile teşhircilik” arasında,
“Kısa, açık, tayt ile uygunluk” arasında oldukça fark var.
.
Ama şunu kesin dedim:
Beyaz ayakkabı;
Hiç yakışmıyor…
.
Dedik ya;
Bugün Cuma,
Hayırlı işler…

Bir haber daha:
“Atatürkçü Düşünce Derneği Kocaeli Şubesi, ‘Devletin ideolojisi İslam’dır’ diyen Kocaeli Valisi Seddar Yavuz hakkında suç duyurusunda bulunuyor.”
.
Dinimiin İslam olduğunu biliyordum da, ideolojimizin İslam olduğunu öğrenmiş olduk.
.
Bakalım sonuç ne olacak?
.
Bu haber henüz sıcaklığını korurken yeni bir tane dün sabah ajanslara düştü:
“Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, İslami semiyolojik düzenin toplumun kimliğini korumada etkili olduğunu söyleyerek ‘Cemaat ve tarikatlar üzerinden geliştirilen ilişki biçimi olmasaydı Fener Rum Patrikhanesi, İstanbul’un İslami kimliğini dümdüz edecekti. Bunu anlamıyor insanlar. Salak millet. Laiklerin kafası basmıyor. Beyinsiz adamlar. Beyin özürlü, beyin özrü olmasa laik olmaz zaten’ dedi.”
.
Böylece laiklerin beyin özürlü adamlar olduğunu da öğrenmiş olduk.
.
Çok söz var söylenecek ama satırlarım yetmeyecek.
Kalan kısmını da bu meslektaşıma (!) harcamayacağım ne yazık ki.
.
Dedik ya;
Bugün Cuma,
Hayırlı işler…

Son haberim.
.
“CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, ‘Türkiye’nin Utanç Tablosu Çocuk Anneler’ raporunda;
Türkiye’de son 20 yılda dünyaya gelen 18 bin 165 bebeğin annesinin 15 yaşından,
1 milyon 893 bin 5 bebeğin annesinin ise 19 yaşından küçük olduğunu açıkladı.
Raporda, ‘Bir günde doğan 259 bebeğin annesi 19 yaş altında.
Her gün doğan 71 bebeğin annesinin 17 yaşın altında olduğu, 2 bebeğin annesinin ise 15 yaş altında olduğu oraya çıktı.
Aynı şekilde yaşı 17’den küçük olan çocuklar tarafından dünyaya getirilen bebek sayısı 515 bin 805; yani haftada 496 bebek’ denildi.”
.
Yorum yazmayacağım.
Ama şunu tekrarlayacağım:
Dedik ya;
Bugün Cuma,
Hayırlı işler…

Bu arada “Denizcilik ve Kabotaj Bayramımız” kutlu olsun…