İktidara yakın olan cemaatlerin çoğunluğu Lozan Antlaşmasının hezimet olduğunu savunur.

İngilizler için hezimettir. İngiliz vatandaşı rahmetli çakma tarihçi de hezimet olduğunu anlatır durur. Oysa ilk hezimet kelimesini antlaşma masasına oturan İngiliz temsilci ifade etmiştir.
Yeni Akit gazetesinin Pazar günkü manşeti ne yazık ki Lozan Hezimetinin 99. Yılı şeklindeydi. Demokrasi ve düşünce özgürlüğü temelinde tolerans göstermek gerekiyor belki ama bu kadar ihanete tolerans da fazla gibi sanki. Bakın gazete neler yazıyor:
Bugün, milli mücadele sonrası hiçbir diplomatik bilgi ve becerisi olmayan İsmet İnönü’nün Türkiye’yi temsilen başdelege olarak imzaladığı Lozan Antlaşması’nın 99. yıl dönümü.
24 Temmuz 1923 tarihinde imzaladığımız ve başta 12 ada olmak üzere Misak-ı Milli sınırlarının ekseriyetini terk ettiğimiz Lozan Antlaşması, cephede kazanılan fakat masada diplomatik ayak oyunları neticesi istediğimizi tam olarak alamadığımız bir anlaşma olarak dikkat çekiyor. Bir milletin varoluş mücadelesi verdiği Milli Mücadele sonrası diplomatik ayak oyunlarıyla kazanımlarımızın çoğunu kaybettiğimiz Lozan anlaşmasının üzerinden tam 99 yıl geçti. 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan anlaşması ile Türk milleti, cephede çarpışarak kazandıklarını, masada kaybetti. Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya temsilcileri ile Lozan’da, Leman gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palace’ta imzalanan anlaşmada, Türk tarafını İsmet İnönü, Rıza Nur ve Hasan Saka temsil etti.
Aynı günkü gazete, doların da 10 liranın altına düşeceğini, dolara yatırım yapanların zarar edeceği yazıyordu.
Gazeteci müsveddesi olan bu sakat beyinler ilk hazırlanan antlaşma metninde Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının olmadığını dahi bilmiyorlardır. Musul ve Kerkük için ne mücadeleler verildiğinden de haberleri yoktur. Çünkü tarihi İngiliz vatandaşından öğreniyorlar. Gerçi 2016 yılında devletin en üst idarecisi de benzer bir cümle kurmuştu.
Düşünce özgürlüğü bir yana, gerçeği saptırma ve yanlış yönlendirme konusunda uzmanlaşan bu sakat beyinler Türkiye Cumhuriyeti düşmanları tarafından besleniyorlar. Sadakatleri çok yüksek. Küfür bile edebiliyorlar.
Lozan Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur. Misakı Milli sınırları içinde olup da dışarıda kalan en büyük kayıp Musul ve Kerkük’tür. Bu iki ata yurdu için de ne mücadeleler verildiğini gerçek tarih yazmaktadır. Musul ve Kerkük’ü kaybettiren ne yazık ki Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da çıkan yobaz isyanlarıdır.
Toplumun fikri alanda gelişmesinde basın yayın kurumlarının önemli etkileri vardır. Özellikle gazeteciler objektif olmalıdır. Vicdanları güçlü olmalıdır. Birilerine uşaklık etmemeleri gerekir.
Neyse doların 10 liranın altına düşeceğini manşetine taşıyabilen beyincikler olsa olsa tedaviliktir. İtibar etmenin anlamı yok.