Sorsalar “Memleketin hali nasıl?” diye, Cevabım şu olur: “Ne sen sor, ne ben söyleyeyim…”

Sorsalar “Memleketin hali nasıl?” diye,
Cevabım şu olur:
“Ne sen sor, ne ben söyleyeyim…”
.
Kimine göre, “Böyle”,
Kimine göre, “Şöyle”,
Bana göre, “Üüüü!”
.
Araştırma şirketi sahibi diyor ki:
“Siz bakmayın partilerin oy oranlarına… Bir bakmışsınız tepe taklak gitmişler. Hiç anlamazlar nasıl gittiklerini…”
.
Doğru aslında.
Örneğini yaşamıştık zamanında.
İktidar olan parti ilk seçimde yüzde 2’lerle uğurlandı.
Siyasi hayatı sıfırlandı.
.
Diyor ki:
“İdeoloji partileri CHP, HP gibi partiler kolaylıkla bitmez. Köklüdür, her türlü seçmeni vardır, terk etmez. Ama bazı partiler sıfırı çekebilir…”
.
Bu söylemlere bakarak şunu kesin diyebiliriz:
“Seçim sonuçları alındığında birileri şok olacaktır… Ama bunun hangi parti mensubu olacağına halk karar verecektir…”
 
***
MİLLET UYUYOR MU ACABA?
Oradan buradan yazalım bugün.
“Daldan dala konmak” denir ya,
O misal…
.
Aylardır organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ifşalarını okuyoruz sosyal medyadan.
.
Neler söylüyor, neler?
Yenilir, yutulur cinsten değil.
.
Adam organize suç değil, mübarek istihbarat dairesi.
.
Kimin hakkında konuşsa elinde;
Ses kayıtları var,
Görüntüler var,
Belgeler var.
.
Birisi yazdıklarına itiraz eder gibi oluyor:
“Şakk” diye, belgeleriyle ortaya koyuyor.
.
Hatta dün;
“Adamın paraları nerede sakladığını” bile yazdı.
Yeminle;
“Yuh” dedim.
.
Gerçekten şaşkınım.
Gazeteci olarak bizim böylesine geniş ağımız olması gerekirken, biz onun yanında çırak kaldık.
Şaşkınım.
Nereden buluyor,
Nasıl elde ediyor?
Hayret!
.
Tüm bunlar yayınlanıyor, yazılıyor da acaba halk ne kadarını biliyor?
.
Twitrıda biri yazmış:
“Anadolu'da yaşayan akrabanızı arayın ve ona ‘Sedat Peker'in dünkü ifşalarını gördün mü?’ deyin.
‘Hayır’ diyecektir.
İşte sorun burada başlıyor.
Buradan açıklanan rezilliği Anadolu'daki halk görmüyor.”
.
Anadolu’da akrabası olan arasın, bir sorsun zahmet olmazsa.
Gerçekten haberi var mı?
Yoksa onlar hala dumanla mı haberleşiyorlar?
.
Yahu neden haberi olmasın?
Onların da elinde telefon var,
Onlar da sosyal medya takibi yapıyorlar,
Bir tanesi bile duysa diğerlerine aktarır zaten.
.
Ancak şu var:
İnsan görmek istediğini, görür,
Duymak istediğini duyar.
.
Şu an ülkedeki ekonomik zorlukları Anadolu insanı çekmiyor mu zannediyorlar acaba?
Onlar kebap yapıyor da, zahmeti İstanbullular mı yaşıyor?
.
Dedim ya başta,
Seçim zamanı geldiğinde;
Yüzünüze gülenler,
Alkış tutanlar,
“Yaşa varol” diye bağıranları arkanızda bulamayabilirsiniz.
.
Onlar ceplerinde 5 kuruş yokken bile size, “Ayıp olmasın” diyerek böyle davranıyorlar sandıkta hesabını sorarlar.
“Hiç aldanmayın” derim…
.
Tüm bunların yanında iktidar için şu twit atılmıştı:
AK Parti’yi en çok zorlayan konular:

  • Ekonominin kötü gidişi.
  • Göçmen meselesi.
  • Sedat Peker’in açıklamaları.
  • Teşkilatlardaki heyecansızlık.
  • Millet İttifakı’nın hala beraber hareket etmesi.
  • AK Parti’yi destekleyen basının güç kaybı ve inandırıcılığının büyük yara alması.
.
Hatta geçen bir haberde,
“Artık teşkilatların da dağılma noktasına geldiği” yazılmıştı.
Sebep şuydu:
“Genel merkeze ulaşamıyoruz, isteklerimizi iletemiyoruz…”
 
***
3 YERLİ KURALI
Futbolda 3 yerli kuralını bir türlü anlamdım, anlamayacağım da…
.
Nedir bu?
Türk Futbolunu kurtarmak mı yani?
.
11 kişide 3 kişi oynayınca mı kurtulacağız?
.
Dönün bakın Süper Ligimize,
Oynatılan Türk futbolculara.
Hangisini Avrupa’ya transfer edebilirsiniz,
Hangisini ihraç edebilirsiniz?
.
Adam biliyor ki,
“Mecburen oynatılacak…”
.
Sonuç?
Umurunda değil.
.
Oynayanlara bakın,
“Bir havalar, bir havalar?”
.
Yabancılar bizimkileri sırtında taşımak mecburiyetinde kalıyor.
Yazık!
Futbol böyle bitecek anlaşılan.
.
Bu arada bu 3 yerli kuralı, başka sahalarda 3 yabancı kuralı olarak uygulansın madem.
.
Misal;
Yabancılara konut ve arsa satışlarında mesela.
Şart şu olsun:
“Bir şehirde 3 yabancıdan fazlasına mal-mülk satılmasın. Şu kadar metrekareyi geçmesin…”
.
Araba sanayiinde uygulansın mesela;
3 yerli araba satılmadan,
1 yabancı araba satılmasın.
“1/3 kuralı uygulansın ve yerli sanayi kurtarılsın.”
.
Misal,
3 Çamaşır deterjanı,
3 Çocuk bezi,
3 Bisküvi,
3 Çikolata,
3 İç çamaşır.
v.s.
Bu ve bunun gibi tüm ürünlere 1/3 kuralı uygulansın.
Ülkeye tüm çeşitlerden sadece 3 tane yabancı ürün sokulabilsin.
Sanayi kurtulsun.
.
Misal;
Devlet büyükleri 1 senede bize gelen 3 yabancı ülke başkanına karşılık, 1 yabancı ülkeye gidebilsin.
Ekonomik olur.
.
Durum bu anlayacağınız.
“Ne kadar ekmek, o kadar köfte” misali.
Madem futbol 3 yerliyle kalkınacak;
O halde bırakın 1/3 kuralıyla,
Sanayi de kalkınsın.
Ekonomi kalkınsın.
 
***
ŞIHI UÇURANLAR
İşte size sosyal medyada okuduğum bir yazı:
“Ankaralı kadın sürücü yeni açılan yolda seyrederken rögar kapağı tekerleğin baskısı ile yerinden fırlayıp aracın alt kısmına büyük hasar veriyor.
Görünmez kaza değil, sanki kaza olması için kurulan bir tuzak…
Aracında ağır hasar meydana gelen kadın sürücü sosyal medya hesabından bu kazayı anlatıp Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni eleştiriyor.
Aradan saatler geçiyor ve kadın çalan cep telefonunu açınca şu diyalog yaşanıyor;
-‘Hanımefendi çok geçmiş olsun. Allah cana vermesin ama mala da vermesin elbette.’
Kadın; -‘Kimsiniz?’
‘-Mansur Yavaş.’
Kadın; -‘Başkanım çok teşekkür ederim. Evet, aracım çok hasar aldı ama yaşadığım korku dışında Allah'a şükür yaralanmadım.’
-‘Aracınızın hasarı için derhal belediyemize bir dilekçe ile başvurun ve kaza raporunu da ekleyin lütfen…’
Mansur Başkan kaza geçiren kadın sürücünün aracında meydana gelen hasarı, yol yapımını üstlenen firmaya kuruşuna kadar ödettiriyor.”
.
Bu olay gerçek olmayabilir.
Ben şahsen inanmadım.
Ama “Şıhı uçuran müritleridir” derler.
İşte o, bu…
 
***
ATATÜRK NE YAPTI?
BTP lideri Hüseyin Baş anlatıyor:
“Osmanlı döneminde 13 milyon (tahmin edilen) bir nüfus var.
Bu nüfusun yüzde 80’i köylerde yaşıyor.
Bu yaklaşık 11 milyon insan yapıyor. Köylerin yüzde 75’inde cami yok.
Yani 8 milyon nüfus cami görmemiş.
İlk Kur’an-ı Kerim Osmanlı Topraklarında 1870’lerde basılmış.
Şimdi düşünün bu insanlar dini nereden öğrendi?
Dedelerimiz, Atalarımız ‘Kulaktan dolma’ öğrendi.
Peki, ‘Kulağa fısıldayan kim?’
Din diye saltanatı öğrettiler, din diye hilafeti öğrettiler…
Atatürk gerçek İslam’ı bu insanlara öğretti.
Atatürk ne yaptı?
Kur’an’ın mealini yaptı.
Bunun üzerine dedi ki:
‘Kur’an-ı Türkçeleştirelim, Arapçanın ne olduğunu insanlar bilmez, anlamaz’ dedi.
Türkiye’de ki sözüm ona Müslüman kesim, güya İslamcı bunlar çıktılar;
“Bak bak Atatürk ne dedi? Arapçaya laf etti.’
Sen Kur’an’a mı güvenmiyorsun?
Kendine mi güvenmiyorsun?
Kur’an Türkçe olduğunda Allah ne dedi anladık…
Atatürk Kadına, erkeğe, kıza, çocuğa herkese hem bilim öğretti hem din öğretti…
Biz eğer Müslüman bir nesil olarak yaşayabiliyorsak bunu Atatürk’e borçluyuz.
Ya siz kimsiniz?
Sizin Atatürk kadar Müslümanlığınız olsa…”
 
***
SOSYETEDEN HABERLER
Tüm bunlar olurken “Sosyete ne yapmış?” ona bakalım.
.
En güncel haber şu:
Oyuncu Demet Özdemir ile şarkıcı Oğuzhan Koç’un dünya evine girdi.
Törende gelinin giydiği gelinlik damga vurdu. Birçok kişi Özdemir’in gelinliğini beğenmeyerek, “O kadar paraya bu gelinlik?” şeklinde yorumlar yapmış.
.
Gecede üç gelinlik giyen Demet Özdemir’in nikâh kıyılırken giydiği gelinliğin tartışılması sosyal medyada viral oldu.
“Gelinlik kaça yapıldı?” diye merak edenleriniz varsa sıkı durun:
Tam 6 milyon lira…