Memlekette her ilde üniversite var. Büyükşehirlerde yüze yakın üniversite var. Üniversitelerin tamamına yakınında iktisat fakülteleri var.
Siyasal Bilgiler ve Hukuk Fakültelerinde de para yönetimiyle ilgili bilim dalları var.
İki yıllık meslek yüksekokullarında maliye, muhasebe ve benzeri programlar var. Bugünlerde pek rağbet yok ama ticaret liseleri de var bu memlekette.
Daha çocuklara birinci sınıfta para hesaplarını öğretiyoruz. Kilosu 3 liradan 2 kg portakal, kilosu 5 liradan 3 kg mandalina, yine kilosu 4 liradan 3 kg elma aldırıyoruz. Cepte elli lira varsa kaç lira kalacağını hesaplattırıyoruz. Anne, teyze, dayı ve kardeşlerin yaşlarını bile bulduruyoruz küçücük çocuklara.
Gelinen noktada ekonomi ve para yönetimi iş bilmezlerin eline bırakılıp geçiliyor. Banka batıranlara merkez bankası şirket batıranlara maliye teslim ediliyor. Kısa süre önce de ekonomi ve hazine işlerinde Amerikalı bir şirketten danışmanlık hizmeti satın alınıyordu.
Yerli ve milli türküsünü en fazla kim söylüyordu? Ekonomi ve hazine sorumluları. Münhal satılabilir durumda olan ne kadar şeker fabrikası ne kadar gübre fabrikası varsa hepsini sattılar. Zaten bu zihniyet Avrupa Birliğine karşı olduğu halde en fazla bunlar koşmuştu.
Onların doları varsa bizim de Allah’ımız var diye kim meydan okuyanlar vardı. O zamanlar damat maliye işlerine bakıyor, dolar alanların hezimete uğrayacağını anlatıyordu süslü cümlelerle.
Dolar molar, falan filan. Bize sökmez. Bizde Türk lirası geçer deyip, dolar alanlara kim gözdağı vermişti? Cumhurbaşkanı. Bulgurların parası leva o zamanlarda 2.5 lira alıyordu. Şimdi tam 10 lira alıyor. Suriye lirası o zamandan bu yana 4 kat değerlendi.
Doların ateşi çıktı çıkalı, yerli ve milli parayla ilgili o kadar adım atıldı, tutmayınca meydan okumalar başladı ama onlar da işe yaramadı.
Memlekette ekonomiyi malum ekonomi bilmezlerden daha iyi yönlendirecek en az 10000 adet bilim adamı, danışmanlık hizmeti verebilecek en az 1000’den fazla danışmanlık şirketi vardır.
Demek ki memlekette eğitimi, araştırmayı, bilimi bitirmişler. Güvenecek maliye uzmanı kalmamış. Yerli ve milli bilim adamları bu işten anlamıyorlar. Mantıklı bir açıklaması yok. Ekonomiyi maskaraya çeviren adama teslim etmenin başka anlamları olmalı.
Kamu ihaleleriyle ilgili dolar molar konusunda henüz bir işlem yapılmadı. Verilen büyük ihalelerin çoğunluğu, köprüler, tüneller, otoyollar, yapım ve işletim işleri hep yabancı para birimi üzerinden yapılmıştı. İhalelerin Türk Lirasına, Milli Paramıza çevrilmesiyle ilgili kimsenin kılı kıpırdamıyor.
Maliye başta olmak üzere bütün bakanlıkların müfettişleri var. Ayrıca Sayıştay diye kocaman bir denetleme kurumumuz var. Hepsini çöpe attılar. İşlevsiz hale getirdiler. Bir çoğunu aklama amacıyla kullanıyorlar. Devlette israfın bini bir para.