İktidarın tampon örgütü Ulusal Süt Konseyi 1 ekimden geçerli olmak üzere çiğ süt fiyatlarına büyük zam yaptı.

Yaptırım gücü olmayan, daha çok üretici, işleyici ile kanun uygulayıcılar arasında tampon vazifesi olan, iktidar erki tarafından seçilmiş kişilerden oluşan konsey, üreticilerin feryadına dayanamadı ve dört aydan beri 7.5 lira olan çiğ süt fiyatlarına enflasyon oranında zam yapılmasını ve 7.5 lira olarak belirlenmesini kararlaştırdı. Tam bir komedi. Yazıklar olsun. Üretici Fiyat Endeksine bakar bir insan. Piyasada oluşan ot, saman ve silaj fiyatlarına bakar insan. Süt yemi fiyatları aldı başını gidiyor zaten.
Görünen o ki ithalat lobisi beyaz ürün ithalatını da hızlandıracak. Artık gemiler Venezüella’dan mı gelir, Kolombiya’dan mı gelir bilinmez ama hayvancılık bir buçuk yıldır umutla yaşamaya çalışıyordu, tükenmeye doğru hızlı bir şekilde ilerleyecek artık.
Sütün maliyetini çıkaramayan örgüte açık ve net bir şekilde yardımcı olmakta yarar var. Sadece besleme masrafları bile sütün maliyetinin üzerine çıkmaya başladı.
Türkiye hayvancılığının %80’i entansif sisteme döndü. Meralar artık eskisi gibi değil. Ucuz yem kaynakları çok azaldı. Aslında fark etmiyor. Çobanın aldığı yevmiye, hayvanın merada yediğini ancak çıkarıyor.
Neyse hesaba dönmekte yarar var. 25 litre süt veren bir ineğin, günde 20 kg silaj, 7 kg yonca kuru otu, 10 kg süt yemi yemesi gerekir. Bu miktarlar, hayvanın laktasyon başı, ortası ve sonuna göre değişebilir ama ortalama bu düzeydedir. Bir inek her gün 35 liralık silaj, 30 liralık yonca, 80 liralık süt yemi yer. 3-5 liralık da saman, tuz, mineral yedi mi günlük masrafı 150 lirayı bulur. Yuvarlak hesap inek yılda 55 bin lira yer. 7 ton süt verir. Yani 50 bin liralık süt sattırır. Kalanını buzağı içer. Birazını da döl tutmada gecikme ve mastitis götürür. Üretici bugünkü fiyatlarla inek başına 5 bin lira zarar eder. Sağlık, enerji, emek gibi giderler de eklenince güzelim inekler kasaplık olur.
İktidar erki öteden beri enflasyonla mücadele uydurmasıyla Türk Tarımını bitirmek için çalışıyor. Pazar fazlasını ihraç ettirmiyor, üreteni rezil ediyor. Ürün fiyatlarını düşürmek için de harmanda ithalat yaparak üreteni zarar ettiriyor.
Memleket bir süre et açığı yaşamaz. Veteriner raporlarıyla inekler kesim sırasına girer. Yıl sonuna kadar artan maliyetler karşısında hayvancılık işletmeleri dayanamaz. Zaten uzun süredir inek kesen bu işletmeler, tasfiye aşamasına doğru hızla ilerliyor.
Bir oyun oynanıyor. Bu oyun Türk Tarımını bitiriyor. Efendim kendi otunu silajını üretsin diyen aklı tutuklar var. Üreten çiftçi otu silajı satınca daha çok para kazanıyorsa ineğine neden yedirsin? Alnında keriz mi yazıyor?