Gençlerin işi çok zor. Tam bir bombardıman altındalar.

Hem sosyal paylaşım siteleri hem de diğer iletişim araçları gençlerin kendi geleceklerini, kendi amaçlarını belirlemede engel olduğu gibi, seçimde de dağıtıyor adeta. İletişim ve bilişim araçları avantaj olması gerekirken dezavantaja dönüşüyor ne yazık ki.
Eskiden pilli radyolarla, tek kanallı televizyonlarla dünyayı az buçuk tanıma fırsatı bulan gençler, işlerini belirlemede saha çok yakın çevresinin önerilerini dikkate alıyordu. Şimdi çok daha kolay oysa. Sosyal paylaşım siteleri ve diğer iletişim araçlarıyla çok daha kolay iş edinme veya iş hakkında bilgi sahibi olma şansı olması gerekir. Doğal olarak beklenen de budur. Oysa bilişim araçları ne yazık ki kirli işlerde kullanılıyor. Gençleri daha çok özendiren zararlı uygulamalar çok daha fazla.
Bilgiye ulaşmada en önemli ansiklopedimiz artık internet. Aynı zamanda internetteki sosyal paylaşım siteleri de bilgiye ulaşmada adeta bilgi bankası gibi hareket ediyor. Sosyal mekân ve eğlence reklamları, oyun reklamları, hatta internet ortamında bağımlılık yaratan eğlenceler, sokak jargonuyla yem niteliği taşıyor.
Bundan 10-15 sene önce adliyeye uyuşturucu kullanımıyla ilgili gelen vaka sayısı 3 binin altında iken, son yıllarda bu rakam 100 binin üzerine çıkmıştır. Artışın kaç kat olduğunu hesaplamaya gerek yok. Uyuşturucu kullanımı yasal olmadığı için, emniyette işlem yapılan vaka sayısının çok daha üzerinde vakanın olabileceği aşikardır.
Gençlerin çok yoğun bir uyuşturucu baskısı altında olduğunu söylemek yanlış olmaz. Sadece bar ve benzeri eğlence mekânlarında uyuşturucuya alıştırıldıkları ve batağa sürüklendiklerini söylemek de çok doğru değil. Artık bilişim elemanları tüm toplumu esir almış durumda. Her an her durumda insana ulaşabiliyor. Dolayısıyla pazar çok sıkı bir şekilde kontrol altında tutuluyor. Sosyal paylaşım siteleri mal pazarlamak için, uygun müşteri bulmak için kullanılabiliyor.
Operasyonlar, yakalanan uyuşturucu miktarı da hızla artıyor. İşin ilginci, yakalanan uyuşturucu miktarlarına bakılınca rekor üstüne rekor kırılıyor. Bu durum aynı zamanda illegal işlerin de ülkemizde yoğunluk gösterdiğini gösteriyor. Kısa yoldan köşeyi dönme felsefesi hala çok yaygın. Bu anlamda kaçakçılık ve yasal olmayan işlere eğilim de artıyor. Uyuşturucuya pazar bulmak kadar pazarlayacak insan bulmak da önemli bir adım. Bu anlamda illegal işlere eğilimi olan potansiyel pazarlayıcının çok olması da uyuşturucuya önemli altyapı sağlıyor.
Polisiye tedbirler ne kadar artırılırsa artırılsın, uyuşturucu kullanımının önüne geçmenin yolları da aranmalıdır. Uyuşturucuya başlama yaşını lisenin altına indirebilen bu karanlık sektör, daha kolay müşteri bulabilmektedir.
Yapılan operasyonlarda milyonlarca hap, tonlarca eroin ele geçirilmesi, savcı ve polislerin işin içinde olması uyuşturucu kullanımının ayyuka çıktığının bir göstergesidir. Devletin gayreti yetmez bu bela ile mücadelede. Sosyal paylaşım siteleri insanları yaklaştırıyor sanki ama insanlar daha da yalnızlaşıyor gerçekte. Uyuşturucuyu artıran gerçek de bu olsa gerek.