Bir seçim yaşadık. Ama ne seçim! Tüm şehir adeta hareketlendi.

Telefonlar,
Ziyaretler,
Siyaset…
3’ü bir arada…
.
Beklenmedik yeni dostluklar da oluştu galiba.
Siyasette birbirlerine etmedik laf bırakmayanlar, baktık ki bu seçimde kol kola girdi.
Demek ki “Kayıkçı kavgasıymış” bize görünen.
İş menfaate gelince kolkola,
Siyasete gelince höt höt…!
Bunu kimse yemedi.
.
Vay be!
.
Ama olsun şehir kazandı bence.
Kafa kafaya değil de, toplu bir fark oluşunca ve de insan, “Birlik, beraberlik ve Dayanışma” örneklerini görünce hoşlanıyor.
.
Uzun zamandan beri şehir dinamiklerinin bu kadar bir arada olmasını özlemiştik.
İyi oldu.
ÇTSO güçlü oldu.
.
Selçuk Semizoğlu’na teşekkür etmek lazım…
Zira;
İstenildiğinde,
Gerektiğinde ve
Sahip çıkılması lazım olduğunda tek bir vücut olunabildiğini arkadaşları ile beraber cümle âleme gösterdi.
.
Gücün değil de;
Mantığın galip geldiği bir seçim oldu sanki…
.
Zorlamaların değil de;
Şehir sevgisinin, inançların galip geldiği bir seçim yaşandı sanki…
.
Emrivakilerin değil de;
Sahip çıkma duygularının galip geldiği bir seçim oldu sanki…
.
Atananların değil de;
Gerçek iradelerin sandığa yansıdığı seçim oldu sanki…
.
Ve nihayet,
Boyun eğenlerin değil de;
“İsyan edenlerin zaferi” gibi geldi sanki…
.
Yeni seçilen herkese hayırlı uğurlu olsun.
Seçime girmek, kazanmak elbette zor.
Ancak şimdi çalışma zamanı, daha zor olanı bu.
Herkese önümüzdeki dönemde başarılar diliyor ve yollarının açık olmasını temenni ediyor ve Çanakkale’mizi en iyi şekilde temsil edeceklerini bekliyoruz.
.
Peki, bu seçimden çıkarılacak bir ders var mı?
Elbette var.
.
“Kendini güçlü sananlar, hiç beklemedikleri dersi alırlar.”
.
Yapılacak genel seçimi düşündüm bir an:
“İktidarın işi gerçekten çok zor…”
 
***
BAZI SORULAR
Fıtrat, her olayda geçerli midir?
.
Önceki yıllarda patlama yaşanan bir kömür madeninde “Müessese Müdürü” olarak görev yapan biri daha sonra, “Türkiye Taş Kömürü İşletmeleri Genel Müdürü” olarak atandı mı?
.
Bir gece ansızın gidilebilir mi?
Gidilirse karşıda kim vardır?
Gittikten sonra ne yapılır?
.
Yere sağlam basmak için, önce yere sağlam basmamak mı lazımdır?
.
“Aday belli karar net” derken, yasalara göre 3. kez seçilemeyecek aday için “Anayasa Mahkemesi”ne mesaj mı veriliyor?
.
Kazanacağını garanti gören “Cumhur İttifakı”,  6’lı masanın adayını açıklaması neden bu kadar ilgilendiriyor?
.
Dezenformasyon Yasası olarak çıkarılan yasadaki bir madde;
“Endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde yayan…” şeklinde devam ediyor.
Bu yasanın çıkması ile “Endişe duyanlar, korkanlar ve panik yapanlar oldu…”
Şimdi bu yasa kendi kendini yargılayacak mı?
Bu yasayı çıkaranlar “Panik yaratmaktan” ceza alacak mı?
.
Alimler ve Medreseler Birliği toplantısında “Haçlıların, siyonizmin var ettiği en zararlı şeylerden bir tanesi de laikliktir” dendi ve şöyle devam edildi:
“Laikliğin yapmaya çalıştığı en önemli şey Kürtleri akideden koparmak, tevhide dair ilişkilerini kesmek ve onları bir şekilde kendi medeniyetin yabancısı hale getirmektir. İslam düşmanları Müslümanların üzerine desise kurmaktan geri durmaz” diyerek Dezenformasyon yasasına aykırı olarak “Kamu düzeni” bozulmaya çalışılmış mıdır?
.
Kurulan yabancı sermayeli şirket sıralamasında ilk sıra 874 adet ile İran’ın olurken, 729 şirket açılışı ile Rusya’nın ikinci sırada yer alarak büyük çıkış yapmasına göçmenleri de katarsak, bu duruma ne diyeceğiz?
.
Asgari ücret beklentisi 9 bin liraya kadar çıktı. Bu değerlendirilirken iş insanlarına sorulacak mı?
.
Bazı insanlar Corona Virüse yakalanmıyormuş.
Sebebi araştırılmış ve çıkan sonuç şu:
“Her 10 kişiden 3’ünde HLA-DQB1*06 olarak bilinen gen bulunmakta ve söz konusu gen Covid aşılarından sonra insanlara daha fazla antikor üretimine neden olmaktaymış.
Başka bir deyişle bu gene sahip olan kişiler aşı olduktan sonra daha yoğun bir korumaya sahip olduklarından dolayı virüsü kapma olasılıkları bir hayli düşüyormuş.”
Biz de hep 0 RH + kanımız olduğu için yakalanmıyoruz sanıyorduk.
O halde Corona Virüs “Adam seçiyor” diyebilir miyiz?
.
Gazeteci Cüneyt Özdemir kendi sosyal medya hesabında “Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı?” şeklinde bir anket düzenlemiş.
Bu ankete yaklaşık 470 bin kişi katılmış.
Çıkan sonuçlara göre Meral Akşener Kılıçdaroğlu başta olmak üzere İmamoğlu ve Mansur’u geçmiş.
O halde şu soru akla geliyor.
Meral Akşener nasıl oldu da listenin başına oturdu?
.
Beşiktaş-Trabzonspor maçında tribünler Valerian İsmael için “İstifa” çağrısında bulundu.
Kendisine maç sonu sorulan, “Taraftarın istifa çağrısıyla ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?” sorusuna yanıt veren Ismael, “Türkçe bilmediğim için maçla ilgili konuşmak istiyorum” şeklinde konuşmuş.
Soru şu:
Türkiye’ye yabancı hoca olarak çalışmaya geliyorsanız ilk öğreneceğiniz kelime bu değil miydi?
.
28 Ekim Cuma günü saat 13.00’den itibaren yarım gün olmak üzere 29 Ekim tatil olacak.
Öyleyse yarım gün tam güne çevrilip 3 gün tatil ilan edilecek mi?
.
Arabalarda ÖTV indirimi olacak m?
Yeni araba alacaklar daha ne kadar beklesin?
.
Devlet banka maaş promosyonlarında ne zaman güncelleme yapacak?
.
Konut satışlarındaki fahiş fiyatlar vergi açısından da kontrol ediliyor mu?
 
***
HÜNKARA MİNNET
Dezenformasyon yasası çıktı ama daha önceleri buna benzer uygulamalardan nasibini almışlar var bu dünyada.
Dilinin sert ve sivri olması birilerinin başına dert açmış.
Misal, bir Nesimi geçmiş bu dünyadan.
Bilir misiniz?
.
Seyyid Nesimi (1369-1417)
Bağdat’ın Nesim Kasabası’nda yetişmiş, Diyarbakır bölgesine yerleşen Türkmenlerdendir.
Fakat bilinen ve birçok kaynakta söz edilen bir gerçek vardır ki o da Halep’te Hallac-ı Mansur’un düşüncelerinin iz sürücüsü olduğu için kâfir sayılıp, “Derisinin yüzülerek öldürülmesidir.”
.
Gelelim hikâyesine:
Şiirlerinde herkesten farklı, coşkun ve korkusuz bir dil kullanmış.
Hurufilik tarikatı halifelerinden olan Nesimi, O zamanlarda dar görüşlü, yanıltıcı dini düşünüşle mücadele ediyordu.
Düşüncelerini şiirleriyle anlatmaktan çekinmiyor, diyar diyar dolaşıp insanlara şiirlerini ve düşüncelerini ulaştırıyordu.
Sonunun kötü biteceğini bilmesine rağmen inandığı davadan vazgeçmiyor ve ilahi aşk uğruna korkusuzca yoluna devam ediyordu.
.
Bir gün hakkında, “Derisi yüzülerek öldürülme” fetvası verilmiş.
Rivayete göre halkın gözü önünde derisi yüzülmüş ve bu olay birçok insan tarafından izlenmiş.
Hatta devrin müftüsü konumundaki adam gaza gelerek şehadet parmağını kaldırmış “Bu öyle bir kâfirdir ki kazara pis kanı insanın bir uzvuna temas etse orasını kesmek lâzım gelir.” diyerek onu lanetlemiş.
Tam da o sırada derisi yüzülen Nesimi’nin bir damla kanı adamın şehadet parmağına sıçramış. İzleyenlerden biri “müftünün parmağının kesilmesini” söylemişse de müftü kendisiyle çelişerek parmağını yıkamış.
Bunun üzerine Nesimi şu beyiti söylemiş:
“Zahida bir parmağın kessen
Dönüp haktan kaçar,
Gör bu miskin aşığı
Serpa sayarlar ağlamaz”
*Zahid: Dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine getiren anlamına gelen Arapça sıfat.
*Sarpa sayarlar: Baştan aşağı soyarlar.
.
Önemli beyiti de şudur:
“Gah giderim medreseye,
Ders okurum Hak için.
Gah giderim meyhaneye,
Dem çekerim kime ne?
Sofular haram demişler
Bu aşkın şarabına.
Ben doldurur, ben içerim,
Günah benim kime ne?”
.
Bir başka beyiti şöyledir:
Har içinde biten gonca güle minnet eylemem
Arabi farisi bilmem, dile minnet eylemem
Sırat-i müstakim üzre gözetirim rahimi
iblisin talim ettiği yola minnet eylemem
 
Bir acayip derde düştüm,
Herkes gider karına.
Bugün buldum bugün yerim,
Hak kerimdir yarına.
Zerrece tamahım yoktur,
Şu dünyanın varına.
Rızkımı veren Hüda’dır,
Kula minnet eylemem…
 
Oy Nesimi, can Nesimi,
Ol gani mihman iken.
Yarın şefaatlarım,
Ahmed-i muhtar iken.
Cümlenin rızkını veren,
Ol gani settar iken.
Yeryüzünün halifesi,
Hünkâra minnet eylemem…