Malum ekonomik koşullar milletin moralini bozuluyor. Moral bozmamak için insanoğlu sürekli çözüm üretiyor.

Dinlenmek tatil yapmak iyi de çok pahalı o da. Moral veren gıdalar var. Ucuzundan bakmak lazım.
Süt ve süt ürünlerinin içerisinde tirosin isimli bir madde bulunmaktadır. Bu madde beyinde serotonin salgılanmasını tetiklemektedir. Serotonin, mutluluk hissi uyandıran, rahatlatan ve strese karşı insanın yanında olan bir hormondur. Buradan hareketle, süt ürünlerinden özellikle yoğurt yemek, insanı rahatlatmakta ve pozitif düşünmesini desteklemektedir.
Karbonhidratlar da, süt ürünleri gibi vücudun mutluluk verici seratonin hormonu üretimini desteklemektedir. İnsanda stres koşulları arttıkça yemek yeme isteği de seratonin eksikliğinden ortaya çıkmaktadır. Örneğin sigarayı bırakanlar, sigara isteğinden dolayı sık sık yemek yemekte ve hızla kilo almaktadır. Aslında hemen herkesin ortak dillendirdiği mesele, sigarasızlıktan dolayı ortaya çıkan stres koşullarıdır. Yemek yeme isteğini fındık fıstık ve benzeri çerezlerle gidermeye çalışanlarda da farklı sorunlar ortaya çıkmaktadır.
Yulaf ezmesi yüksek oranda lif içermesi nedeniyle öncelikli olarak tercih edilmektedir. Yulaftaki yüksek selüloz içeriği sindiriminin yavaş olacağını göstermekte, daha uzun süre tok tutmakta ve insanı daha uzun süre pozitif düşündürmektedir. Vücut uzun sindirim süreci boyunca seratonin salgılamaya devam etmekte ve insan uzun süre kendini iyi hissetmektedir. Elbette yulafın uzun süreli sindirimi, kandaki şeker oranını da balanse etmektedir.
Araştırmalar özellikle somon balığında yüksek oranlarda bulunan omega 3 yağ asitlerinin seratonin seviyesini yükselterek stresi azalttığını göstermektedir. Omega 3 açısından zengin bir diyet endişe hormonları kortizol ve adrenalin üretimini de düşürmektedir. Demek ki rakı balık yapanlardaki keyfin bir kısmı da omega 3 yağ asitlerinden gelmektedir.
Bitter çikolata da moralci gıdalardan sayılıyor. Özellikle stres hormonlarının seviyesini azaltıyor. Hatta bazı araştırmalarda bitter çikolatanın anti-depresan olarak bile kullanılabileceği, önemli miktarda serotonin içerdiği belirtiliyor.
Papatya, yeşil çay ve yasemin başta olmak üzere hemen bütün bitki çayları düzenli kullanıldığında bağışıklık sistemini güçlendirdikleri için sinir sistemini rahatlatmaktadırlar. Günde üç bardaktan fazla tüketmemek şartıyla erkekler için de çok yararlı olduğu söylenmektedir.
Son zamanlarda en moda bitkilerin başında gelen ceviz de stresi azaltan gıdalardan sayılıyor. Yüksek adrenalin seviyesine bağlı olarak kalbi çok çalışan kişilerde tansiyonu düşürmeye yarayan ceviz, aynı zamanda çok güçlü bir antioksidandır. Yetişkin bir insanın günde 3-5 tane ceviz tüketmesi stresten uzak tutmak için yeterli görülüyor.
Portakal, mandarin, greyfurt gibi meyvelerde bol miktarda doğal şeker bulunmaktadır. Doğal şekerler beyin fonksiyonlarını geliştirmekte, bağışıklık sistemini güçlendirerek insanı daha moralli tutmaktadır.
Yaban mersini içerdiği antioksidanlarla kortizon gibi stres hormonlarının etkisini yok etmektedir. Ispanak gibi magnezyum açısından yeşil sebzeler vücudun strese karşı tepkisini artırmaktadır. Avokado ve kahve de insan vücudunda stresle unsurlarını azaltan gıda kaynaklarından sayılıyor.
Bu kadar meyvenin sebzenin içinde stresi artırmanın gereği yok değil mi? İnsanoğlu neyi paylaşamaz ki? Yiyeceği bir kaşık çorba oysa.