Türkiye’de uzunca süredir tek parti iktidarı, neredeyse tek adam rejimi ve kamu kurumlarının siyasileşmesi, özellikle adalet kurumunun zayıflaması ve yanlı hale gelmesi, demokrasiyi iyice zayıflatmaya

Türkiye’de uzunca süredir tek parti iktidarı, neredeyse tek adam rejimi ve kamu kurumlarının siyasileşmesi, özellikle adalet kurumunun zayıflaması ve yanlı hale gelmesi, demokrasiyi iyice zayıflatmaya başladı. Seçimler başta olmak üzere, gazetecilerin hapse atılması ve susturulmaya çalışılması, sosyal medya paylaşımlarının kısıtlanması memleketteki demokrasi değerlerini iyice düşürdü.
Dünyaca ünlü bir dergi tarafından periyodik olarak gerçekleştirilen Demokrasi Endeksi'nin son sıralamasına göre Türkiye 103’üncü sırada bulunuyor. Daha önceki endekse göre Türkiye birkaç Afrika ülkesini geçmiş görünüyor.
Anılan sayıda hemen bütün dünyada siyasi gerilimin arttığına değiniliyor. Aynı zamanda siyasileşen resmi kurumların insanlarda hayal kırıklığı yarattığı ve bu yüzden eylemlerin ve gösterilerin tırmanışa geçtiği belirtiliyor.
Siyasi eylemlerde kadın hareketlerinin de arttığına değinilen araştırmada, demokrasinin hemen bütün dünyada zayıfladığına da işaret ediliyor. Önemli tespitlerden bir tanesi de demokrasiye olan güvenin de zayıflaması.
Endekste liderlerin stratejik kararlar alırken güvenle hareket etmelerini sağlayacak araştırmalar yapılıyor.
Ülke bütünlüğünü ödünsüz bir şekilde tesis etme, aslında her şeyin temelini oluşturmaktadır. Bu meyanda insanların birbirine ve ülkenin demokratik yapısına güvenmesi önem arz etmektedir.
Demokrasi Endeksi’nin ilk kez yayımlandığı 2006 yılında 5,70 puanlık bir skoru elinde bulunduran Türkiye, 2012 yılında 5,76 puan ile en yüksek skoruna ulaşarak “hibrit rejim” kategorisinden “kusurlu demokrasi” kategorisine yükselmeye yaklaşmıştı.
Ancak 2013’ten beri demokraside istikrarlı bir şekilde gerilediği belirtilen Türkiye, 2021 yılında 4,35 puan ile hibrit ve otoriter rejimleri ayıran 4.00 barajının biraz üzerinde kalıyor. Türkiye’nin puanı 2020 yılında 4.48’di.
Demokrasi düzeylerinin çok sayıda kriter kullanılarak incelendiği ve raporlandığı listede, ilk sıralarda Norveç, İzlanda, İsveç, Yeni Zelanda, İsviçre ve Danimarka yer alıyor. Bu İskandinav ülkeleri, eğitimde de oldukça ileri durumdalar. Özellikle okuduğunu anlama konusunda, çocuklar ve gençler dünya şampiyonu oluyorlar.
Demokrasi düzeyleri yönünden listenin son sırasında yer alan ülkelere bakıldığında, Afganistan, Myanmar, Çad, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Suriye ve Kuzey Kore peşi sıra geliyorlar.
Suudi Arabistan, Yemen gibi ülkelerde zaten demokrasi yok. Adında ve anayasasında demokrasi olan ülkeler ne yazık ki gelişmeyen toplumlar, eğitimde geri kalmış milletler, demokrasiden nasibini alamıyorlar.
Türkiye’nin demokrasi düzeyi yönünden gerilemesinin sebepleri arasında, sıkıyönetimde seçim, Cumhurbaşkanlığının denetlenememesi gibi kriterler dikkate alınmakla birlikte, ayrıştıran, ötekileştiren uygulamalar da insanlar arasında hoşgörüyü ortadan kaldırmaktadır.
Bundan 2500 sene evvel, ünlü filozof Ploton’un kaleme aldığı Demokrasi ansiklopedisinde, demokrasinin, eğitimli, erdem sahibi insanların yönetim biçimi olduğu, geri kalmış toplumlarda ağzı laf yapan insanların demokratik yollarla iktidara geleceği ve demokrasiyi otokrasiye çevireceği belirtiliyor.
Az gelişmiş ülkelerde darbe üstüne darbe yapılıyor. Demokrasiden eser kalmıyor. Gerekirse savaş çıkaran iktidar sahipleri, halkı yanında tutmanın yollarını buluyorlar.