Malum yaz devam ettikçe sivrisinekler yeni nesillerle insanları rahatsız etmeye devam ediyorlar. Ne kadar çok mücadele ve korunma yöntemi olsa da illaki bir yolunu buluyorlar.

Bir sivrisinekten saklanmak neredeyse imkansızdır. Bununla birlikte kimilerini daha çok rahatsız ettiklerine dair spontan bilgi oldukça fazla.
Sivrisinek tercihlerini etkileyen çok sayıda faktör bulunuyor. Kan grubu, kan şekeri seviyesi, sarımsak veya muz tüketmek, kadın olmak ve çocuk olmak gibi özellikler tercihlerde etkili görünüyor. Çok sağlıklı olmamakla birlikte tercihlerde bazı sonuçlar bulunuyor. Bu alanda araştırma yapmak oldukça zor. Başka kan gurubundan insan yoksa sivrisinek tercih etmediği kan gurubuna sahip insanlardan da besleniyor.
Cilt mikrobiyotasına bağlı insanların çevrelerine saldığı koku veya ter kokusu sivrisineği etkileyebiliyor. Buradan hareketle sivrisineklerin kaçtığı parfümler çoğalmaya başladı.
Ciltte bulunan bu yağ asitlerinin artması sivrisinek için adeta mıknatıs görevi görüyor. Kısmen kilolu insanlar daha fazla tercih ediliyor.
Bu konuda yapılan araştırmalarda sarı humma hastalığı yayan sivrisineğin kokuya göre davrandığı dikkati çekiyor. Her ne kadar kan gurubu ve deride bulunan yağ asitlerine göre hareket ediyorsa da, en çok tercih ettiği insanlara istemediği bir parfüm sıkıldığında uzaklaşmayı tercih ediyor.
Yüksek tercih alan deneklerin vücutlarına nemlendirici bariyer sürüldüğü zaman ilk etapta az tercih alsalar da ardından sivrisinek tarafından tercih edilmeleri ilginç bir tespit. Bu arada araştırıcılar sivrisineklerin tercih etmediği insanların vücutlarının yüksek seviyelerde karboksilik asitler ürettiğini keşfetmişler.
İnsanlar, sivrisineklerin iki farklı koku reseptörü grubuyla algıladığı başlıca iki farklı koku sınıfına ayrılıyor. Sivrisinekler bu sınıfları ayırabiliyorlar. Dolayısıyla birinci gurubu daha çok tercih ediyorlar.
Sarımsak yemek veya farklı koku verecek nesneler tüketmek etkili görünmüyor. Sineğin tercih etmediği koku gurubunu genelde insanların derilerinde bulunan bir bakterinin ürettiğine dikkat çekiliyor. Sivrisineklerin çok düşük düzeyde kan tercih ettiği, 0 gurubuna daha fazla saldırdığına dikkat çekiliyor.
Sinek kovucular sivrisinekleri uzaklaştırmada çok daha etkili görünüyor. Kolonya, parfüm ve benzeri materyaller, sinekleri uzaklaştırmak için yeterli sayılıyor.
Araştırmaların sınırlı oluşu, araştırmada kullanılacak insanların çok gönüllü olmaması, çeşitliliği sağlayamama gibi sorunlar, sivrisinek tercihlerini belirlemeyi kısıtlıyor. Bu nedenle kısa zamanda yapılacak uygulamalar, bulunulan ortamdan sivrisinekleri uzaklaştırmak ve vücuda sinek kovucu sürümekten ibaret görünüyor.