Efsane bir çarşamba gününden tüm dostlara Selammmm . Efendim günler nasıl da geçiyor değil mi?

Sıcacık bir yazı geçirdik, tüm altın renkleriyle de sonbahar da yerini yavaş yavaş yeni güzellikleri yaşayacağımız kışa bırakmaya hazırlanıyor.
Ne kadar güzel değil mi?
Ama acaba tüm güzellikleriyle bugünleri yaşarken bu güzelliklerin farkında mıyız?
Bugün kendinize bakmanızı ve şu soruyu sormanızı istiyorum: Yaşıyor muyum yoksa sadece var mıyım?
Sadece
"var olduğumuzda" "otopilot" moduna geçeriz ve hayatımızın nasıl olacağını koşulların ve başkalarının dikte etmesine izin veririz. Mutluluğumuzu gelecek için ertelemeye devam ederiz, gerçekten istediklerimiz gerçekleştiğinde ancak mutlu olmayı bekleriz. Hayat böyle devam ediyor ve bir gün, ne kadar zamanın geçtiğini fark ettiğimizde korkuyoruz ve bununla birlikte fırsatları, anları ve başarıları da bırakıyoruz. Sonra soru geliyor: Neden hayattan daha fazla zevk almadım? Ve sonra da keşkeler başlıyor? Ve neden  neden  soruları  uzayıp gidiyor.
Ne zamandan beri
"Yaşadığımız ", her anın, kişiden ve olaydan zevk almasını biliriz. Küçük şeylerde mutluluğu hissetmek için harika nedenler görürüz.
Ve güzel anlar yaşandığında, onları en iyi şekilde takdir etmesini biliriz. Dolu dolu yaşadığımızda geçici insan yolculuğumuzun tadını çıkarıyoruz. Evet, dostlar çünkü Hayat su anda gerçekleşir.
Hayatı takdir etmeye başlamak için mükemmel anı bekleme. Zaman geçiyor, tadını çıkar! .
Evet, şu an yaşadığımız, sizin bu satırları okuduğunuz, benimde bu satırları yazdığım an ben çok şükür diyorum ve yaşadığım her an için, sizlere bu yazıları yazabildiğim ve sizlere duygularımı aktarabildiğim, her öğrendiğim şey için nefes aldığım için minnettarım.
Mucize şu anda olmaktır.
Efendim sizin de mucizeleriniz bol olsun.
Hayatınızda akışınız tam istediğiniz gibi güneş de ışığınız olsun.
Kendinize ve çevrenize sevgi ve aşkla bakınız efendim
Selam ve Sevgilerimle
SİZİ SEVİYORUM…
SİZİ SEVİYORUM…
SİZİ SEVİYORUM…