Geçtiğimiz hafta Çanakkale Tarımı Sempozyumunun üçüncüsü yapıldı. Çanakkale özelinde yürütülen araştırmaların tartışıldığı kongre oldukça verimli geçti.

Açılışı son derece güçlüydü. Belediye, Rektörlük, Tarım ve Orman Müdürlüğü, Ticaret Borsası, bazı Ziraat Odaları başta olmak üzere sivil toplum örgütleri iştirak ettiler. Sonuna kadar ilgili kurum ve örgüt takip etselerdi mutlaka çok daha verimli olurdu. Çünkü sahada uygulamaya aktarılacak çok sayıda araştırma tartışıldı. 100 civarında ağırlıklı olarak araştırma tartışıldı.
Dekanlık başta olmak üzere, oluşturulan ekipler, otuza yakın öğrenci sempozyumun sağlıklı bir şekilde yürümesi için ciddi emek verdiler. Ellerine kollarına sağlık. Gerçekten dört dörtlük bir sempozyum gerçekleşti.
Sempozyuma destek veren paydaşlar, öğrencilerimizle buluştu. Öğrencilerimizin iş arama ve bulma konusunda cesaretlerini artırdılar. Bu yönüyle sempozyum güçlü bir oryantasyon oldu. İÇDAŞ, MAY Tohum, Syngenta, BMUSA, Turkish Genetics Tohumculuk, AKDEM başta olmak üzere sempozyuma destek veren şirketlerde mezunları görmek, öğrencilerimizde büyük heyecan yarattı.
Sempozyumun açılışında bu yıl emekli olan Prof.Dr. Ahmet Gökkuş ve Prof.Dr. Hamit Altay’ın hatıraları ve plaket törenleri çok anlamlıydı. Açılışın çağrılı bildirisi sebze tarımının duayeni Prof.Dr. Kazım Abak tarafından sunuldu.
Sempozyum ve kongreler, bilim insanlarını bir araya getirmenin yanında, tarımın paydaşları arasında bilgi alışverişi yapma imkânı da sağlıyor. Bu nedenle belirli aralıklarla tekrarlanmasında yarar var. Üniversitemizin 30 yılı vesilesiyle gerçekleştirilen sempozyum, özellikle lisansüstü öğrenim gören öğrencilerin çalışmalarını sunmalarına da vesile oldu. Bu boyutuyla eğitime önemli destekler sağladı.
Hemen bütün oturumlar öğrenciler tarafından dikkatle izlendi. Özellikle konuyla ilgili olanlar ders kapsamında dahi olsa izlendi ve önemli tartışmalara sahne oldu. Neredeyse hiçbir tebliğ sorusuz ve katkısız kalmadı.
Sempozyumların daha verimli ve etkili hale getirmenin yolları var. Fuarlara veya önemli anma günlerine denk getirmek bunlardan biri. Bu meyanda Antalya ve İzmir’de düzenlenen fuarlar çerçevesinde güçlü toplantılar yapılıyor. Fuar gibi etkinlikler şart olmasa da sempozyumların içine sosyal aktivitelerin eklenmesinde yarar bulunuyor. Çanakkale için de Şehitlikler veya Truva Antik kentine yapılacak geziler, bilimsel etkinliklere ilgiyi arttırabilir. Yine çiftçilerle akademisyenler bir araya getirilebilir. Tarımsal faaliyetlerin azaldığı dönemlerde paydaşları bir araya getirmek daha kolay olur.
Sempozyum düzenleme komitesi edindiği deneyimlerle sonraki etkinlikleri daha verimli hale getirmenin yollarını bulabilir. Cuma günü sona eren sempozyum son derece verimliydi. Ne diyelim iyinin düşmanı daha iyi imiş.