Sayın izleyicilerim ve okurlarım işte o şahane yıllardan örnekler 1900 yılların başlarında ondan 50 sene daha evvel olabilir, kadınlarımız çok güzel bir hayat yaşamışlar.

 

  1. Yüzlerine yazma takıyorlarmış yalnız gözler meydanda Sadabat, Küçüksu ve Göksu’da sandal sefaları o yılları yaşayanlar bestekarların daha çok gözler üzerine beste yaptıkları söylenir. Tatyos efendinin ‘’KÜÇÜK SUDA GÖRDÜM SENİ GÖZLERİNDEN BİLDİM SENİ’’ Yaseri Asım Arsoy’un ‘’ADALARDAN BİR YAR GELİR BİZLERE AMAN ALLAH GÖZLERE BAK GÖZLERE’’ gibi bunları çoğaltabiliriz. 75 sene önce gördüğüm bir film.
  2. O zamanlar Göksu Deresi söğüt ağaçlarının gölgelediği bayanların ve beylerin sandal sefaları bir gün evlenme namzetti bir bey ve bir bayan sandalları ile karşılaşıyor ve göz göze geldiklerinde bayan yazmasını açıp kapıyor. Bu defa bey bir gazel ‘’O GÜL VEÇHİNESARILAN YAZMA BEN OLSAM EY GONCAYI HANDA/BİR AFETKİ GÖZLERİN PERİŞAN EDER ALEMİ’’ deyince bayan sandalcısına bir işaret verip hemen sandal dönüp beyin peşine takılıp bayan
‘’GİDELİM BAHÇEYE GÜLLER BİZİ ŞAD OLSUN
BÜLBÜLLERİN NAĞMESİNE AŞIK OLAN GONCELER AÇSIN
GÜL OLSUN BUSELERİN AŞKIMIZIN VUSLATINA
MEHTABI SARAN HARE GİBİ KOLLARIN SARSIN BENİ’’ gazelini o kadar güzel söylüyor ki o devirde radyolar daha henüz yok gramofonlar var. O gramofonlarda söylenen sesler öyle güzel söyleniyor ki bilhassa gazel formları ayrı ayrı makamlardan çok güzel okunuyor da hep bayramlar üzerine ezanlar minarelerden beş vakit çok güzel okunurdu o hafızlar devamlı mevlit kuran ezan okuya okuya boğazlarına sanki metal bir alet konmuş gibi çok güzel okunurdu. Daha sonraları Çanakkale Savaşları başlayınca okullar kapalı babam 1905 doğumlu annem 1914 doğumlu bir gün bile okul yüzü görmemişler. Daha sonraları hep cahil kalmışlar okur ve yazarlıktan ve bayanları itibarsızlaştırmak için devlet iyice fakir kalmış. Kadının adı saçı uzun aklı kısa denmiş, son yıllara kadar artık bu son yıllara kadar bayanlarımız taşın altına elini sokuyor. Birçok işleri de yapıyorlar.