Sayın okurlarım Sayın Belediye Başkanımızın kıymetli annelerinin cenazesine esas, edindiğim bilgileri kısa kısa da olsa açıklamamdan İnşallah memnun kalırsınız.
1 Anlatılacak çok pozitif bilgilerim var.
2 Bugün 3 Aralık Cumartesi Necippaşa Camii avlusu ve dışarısı insanlar ve araçlarla dolu. Öğlen namazı cami ağzına kadar dolu. Tanımadığım bir kişinin yardımı ile merdivenlerden inip cenaze namazı ve yine belediye işçisi imiş ‘Beni mezarlığa giden araçlara bindir’ dedim epey uzakta hazır bekleyen minibüs ile motorize sayın trafik polislerinin ışıklarda da gerekli disiplini sağlayarak upuzun cenaze konvoyunu kesintiye uğratmadılar. Minibüsten yine biri koluma girdi 6 kadar polis motorlarının başında onlara dedim ‘Ben köşe yazarıyım. 1970 yılında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda çok büyük değişiklik yapılarak bütün görevler 7 ana sınıfa ayrıldı. Sizler polis, Jandarma, Asker ve MİT Teşkilatı ‘Milli Güvenlik Sınıfı’ olup sizler devrin en güzel görevini yapıyorsunuz. 20 sene önce işlenmiş cinayetlerin failleri, 2021 yılında Türkiye ormanlarını bir baştan bir başa yakanları, sabotaj taburu komutanını vs. yakalayıp getiren, bayramlarda yollarda kaza olmasın, trafik akışını sağlayan her türlü kaçakçılık, çetecilik, karanlık işler yapanlarla çok büyük mücadele veriyorsunuz. Katliam için saldırı hazırlığındakileri sınırda halledip içer sokmuyorsunuz. Ülke size minnettardır’ dedim. ‘Yazılarını okuyacağız’ dediler.
3 İsmi Volkan olan şoförün aracına binmişim. ‘Abi ben voleybol bayanlarını taşıma görevlisiyim. Benim esas amirim Başkanın eşi Hale Hanım’dır. Kendisinden çok memnunum. Kızlarımıza hep o sahip çıkıyor’ dedi. Yolda ineceklerde 3 kişi Gelibolulu imiş, cenaze için gelmişler.. İnerken şoföre ‘Sen Volkan’ın nesi oluyorsun’ dediler. ‘Ta kendisiyim’ dedi yine 3 kişi yanıma geldi ‘Bizler İstanbul’dan sırf cenaze için geldik’, isimlerini söylediler ve ‘Bizler Sayın Müşerref Hanımın apartmanının yönetim başkan ve üyeleriyiz. Son derece muhterem bir hanımefendi, tam bir Osmanlı bayanı, asaletinden en küçük bir şey kaybetmemiş. Allah mekanını cennet eylesin İnşallah’ dediler. Cenaze gömülürken ben yine konuşuyorum, genç biri adı Cahit’miş. ‘Hale Hanım teyzem olur’ dedi. ‘Ben 65 sene önce tabakhanede çalışıyordum. Başkanımızın dayısı Sadi Köseoğlu’nun ayak parmağı kurumuş, kesilecekmiş zeytinlikte de hastalık olurmuş diye kalfa abilerimiz konuşuyorlardı’ dedim. ‘Tamam hatırlıyorum’ dedi şoför. Kaptana ‘En son ben ineceğim beni İskele durağında indir’ dedim ve 7 Nolu halk otosu ile evime geldim. Cenazeye katılabilmem nasip oldu, Allah’ıma şükürler olsun…