Ahmak kelimesi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yerel mahkemeden ceza almasına neden oldu.

İktidar erkine yaranmak için birbiriyle yarışan yargı mekanizmasının torpilli elemanları muhalif her ne varsa ceza yapıştırmak için elinden geleni yapıyor.
Eskiden beri bozuk olan kararlar artık bağırıyor. Sokakta yakalanan suçluların ortalama ondan fazla sabıkası çıkıyor.
Siyasi kararlar öteden beri milletin vicdanını sızlatıyor. Bir zamanlar özel yetkili savcı atayanlar, Ergenekon’un savcısıyım diye nutuk çekenler, timsah göz yaşları döküp yargının işine karışmayalım diyorlardı. Aynı siyasi erk kozmik odayı boşalttı tehditler alıyorum diye. Sonrası mı, hasbelkader terör örgütünün bankasına para yatıranlar, okullarında çocuk okutanlar terörist damgası yedi. Birçoğu hapislerde yatıyor. Birçoğu da iktidar partisinde siyaset yapıyor. Allah bizi affetsin diyenler, ne istediler de vermedik diyenler hepsi siyasetin içinde. Yasa uygulayıcılar nerde?
Vakti zamanında bazı bakanlar hediye aldıkları için görevlerinden istifa etmişlerdi. Rıza Sarraf diye bir İranlı, milyonluk saatler hediye etmişti. Hatta bakanlardan bir tanesi başbakanın bilgisi dışında hiç bir şey yapmadım dedi. Vakalar soruşturmaya değer görülmedi. Bankalardan birinin genel müdür yardımcısı ABD’de tutuklandı. Kara para trafiğinde suçlu bulundu. Memlekete dönüşte krallar gibi karşılandı. Hazinenin başındaki bakan karşılama töreni yaptı. Kirli işler ayan beyan ortada dolaşırken yargı mensupları ne yapıyorlardı acaba. Muhalefet partisi lideri bir tane dürüst yargı mensubu yok mu diye defalarca bağırdı. Tık yok.
Sedat Peker uzun süredir ispatlı belgeler yayınlıyor. Memlekette yer yerinden oynuyor. Yargıdan tık yok.
Cumhurbaşkanının vatandaşa açtığı davalar 100 binin üzerinde gidiyor. Kimi hakaret davaları, birçoğu da tazminat davaları. Hakkında soruşturma açılan on binlerce de vatandaş var.
Yargı adil çalışmıyor. Adaletten her geçen gün uzaklaşıyor. Fetö terör örgütü ile sağlıklı mücadele edilmiyor. Hatırlı kişiler, iktidar partisine mensup siyasi kimlikler, fetö terör örgütünün içinde olduğu halde yargılanmıyor. Fetö terör örgütünden pek farklı olmayan, devleti ve cumhuriyeti yıkmaya yönelik çalışan çok sayıda tarikat el üstünde tutuluyor.
Altı yaşında kız çocuğunun evlendirilmesiyle ilgili vakayı herkes biliyor. Yargının çalışmadığını da görüyor. İki yıl öncesine uzanan vakada yargının işletilmediği apaçık ortada görünüyor. Kamuoyu tepkisi olmasa dava neredeyse araya gidecekti. Savcının tutuklama talepleri reddedilmişti. Yazıklar olsun.
Bütün mesele milletin bunları görmesi ve muhakeme etmesi. Seçim yaklaşıyor. Memleketin normalleşmesi, yargının siyasi baskıdan kurtulması gerekiyor.