Arkeologlar imkanlar geliştikçe sınırları adım adım ileri götürüyorlar.

Arkeologlar imkanlar geliştikçe sınırları adım adım ileri götürüyorlar. Yaklaşık 10.000 yıl önce, Dicle ve Fırat nehirlerinin çevrelediği, tarihte Bereketli Hilal olarak adlandırılan bölgede ilginç bulgulara ulaştılar. Artık yerleşik hayata ilk geçişin bu bölgede başladığı bütün dünya tarafından kabul ediliyor. Göbeklitepe tarih sarmalını iki bin sene geriye götürdü.
Kedinin Mezopotamya’da evcilleştirildiği ve buradan dünyanın diğer bölgelerine göçen insanların yanlarında kediyi de götürüldüğü ortaya çıktı.
ABD’de Missouri Üniversitesi'nde yürütülen bir araştırma, kedinin evcilleştirilme süreci ile dünyada yayılışı konusunda ilginç bilgiler sunuyor.
Araştırmacılar, Bereketli Hilal bölgesi ile yakın çevresinden, Avrupa, Asya ve Afrika’daki kedilerden 200’den fazla DNA toplamak suretiyle yürüttükleri araştırmada kedinin kökenine ulaşmayı başardılar.
Uzmanlar, atların ve sığırların çeşitli zamanlarda dünyanın farklı yerlerinde insanların neden olduğu çeşitli evcilleştirme süreçlerini gözlemlediklerini, ancak çalışmadaki kedi genetiği analizinin, kedilerin göç etmeden önce muhtemelen yalnızca Bereketli Hilal'de evcilleştirildiği iddiasını doğruladığını belirtiyorlar.
Araştırmada gerçekleştirilen DNA analizlerine göre Avrupa’daki kedilerin Güneydoğu Asya’daki kedilerden önemli derecede farklı olduğu, burada mesafe izolasyonunun etkili olabileceği dikkati çekiyor.
Aslında kediler tam evcil görünmüyorlar. Doğada kendilerini sürdürebilecek avlanma ve beslenme yeteneklerine sahip bulunuyorlar. İnsan desteksiz yaşama ve nesillerini sürdürme erkine sahipler. Köpekler ve diğer evcilleştirilmiş hayvanların aksine, evcilleştirme sürecinde kedilerin davranışlarına pek dokunulmadığı ortaya çıkıyor.
Araştırmayı gerçekleştiren uzmanlar genetik olarak kedilerin bazı hastalıklara dayanıklılıkları üzerine de çalışıyorlar.
Genetik olarak nesilden nesle taşınan hastalıkları model olarak kedi üzerinde takip eden uzmanlar, polikistik böbrek rahatsızlığının İran kedilerinde oldukça yüksek olduğunu belirtiyorlar. Benzer şekilde şeker, karaciğer yetmezliği gibi rahatsızlıklarda kedilerin insanlar için rol model olacağı düşünüyor. Genetik olarak taşınan hastalıkların önlenmesi ve yeni nesillere aktarımının durdurulması için yoğun çalışmalar yürütüyorlar.
Uzmanlar denemeleri başarılı olursa, insanların karaciğer yetmezliğine veya diğer sağlık sorunlarına neden olabilecek bir ilacı geliştirebileceklerini ifade ediyorlar.
Kedilerin evcilleştirilmesi 10 bin yıl öncesine dayanıyor. İnsanla benzer genom yapısına sahip bulunuyor. Bununla birlikte yabanilik karakterlerini de bünyesinde taşıyor. Hızlı çoğalma yeteneği genetik olarak taşınan hastalıkların daha kısa sürede takibine fırsat veriyor.
Dünya üzerinde yaşayan evcil kedilerin çoğunun genetik analizlerini ve DNA yapısını inceleyen ekip, bir yandan kedinin kökenine ulaşırken bir yandan da genetik olarak taşınan şeker, polikistik böbrek, karaciğer yetmezliği gibi hastalıkların nesilden nesle aktarımının önüne geçecek çalışmaları da yürütüyor.