Dün akşam bir uyudum, bir uyudum sormayın gitsin. Gece bir türlü bitmedi.

Geç yatmama rağmen sabahın köründe dikildim ayağa.
Uykum bitmişti zira.
.
Meğer 21 Aralık’mış.
Yani en uzun gece.
.
Yani ekinoks…
.
Açıklamasını alıntı olarak şöyle özetleyeyim:
“21 Aralık'ta yılın en uzun gecesini yaşayacağız. Güneş ışınları Oğlak dönencesine dik açı ile gelecek. Türkiye'nin de içinde bulunduğu Kuzey yarımkürede en uzun gece yaşandıktan sonra 23 Aralık’tan itibaren geceler kısalıp gündüzler uzamaya başlayacak. 21 Aralık’ta ülkemizde en uzun gece ise Kuzey'deki Sinop'ta yaşanacak…”
.
Yaşasın artık gündüzler uzayacak…
.
Aklıma gelmişken şuraya sıkıştırayım:
Şu hükümetin “Gün ışığına göre saatleri ayarlamaması” öyle kızdırıyor ki beni?
Sormayın gitsin.
Sırf bunun için bile “Oy” vermeyebilirim seçimlerde.
Halk ile inatlaşma buna derim ben.
Bakalım vatandaş ta sandıkta inatlaşırsa tarihi yenilgiyi görülebilir.
Aman dikkat!
Bu ülkede yüzde 22’lerden yüzde 2’lere inmişler var.
Emsal var yani…
.
Neyse efendim biz dönelim ekinoksumuza.
.
Bundan sonrası ansiklopedik bilgi.
.
“Nardugan”, her yıl 21 Aralık’ta Türkler arasında kutlanan bir bayramdır.
Roma’da, “Satürnalya”,
Antik Yunan'da ise “Dionysos Şenlikleri” adıyla kutlanırmış.
.
Satürnalya ve Yule ile birlikte Avrupa,
Orta Asya ve Sibirya pagan topluluklarındaki kış gündönümü festivallerinin bir halkası kabul edilirmiş.
.
Türkolog Murad Adji ve Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ Türklerin, Nardunganı İslam’ı kabul etmeden önce de kutladığını iddia etmiş.
.
Türkolog Abdulhaluk Mehmet Çay ve Ahmet Taşağıl ise İslamiyet öncesi Türklerin böyle bir bayram kutladığı gösteren tarihi belge olmadığını belirtmişler.
.
Nardugan bayramı ile ilişkilendirilen ve kökeni Slav paganizmindeki “Ded Moroz”a dayanan “Ayaz Ata”, Sovyetler döneminde Orta Asya'da yaygınlaştırılmış bir figürmüş.
.
“Ded Moroz”, Noel Baba’nın Rus mitolojisindeki eş değeriymiş.
.
“Nardugan” kelimesi günümüzde Orta Asya ülkelerinde “Kış gündönümü”nü ifade etmekteymiş.
.
Türklerin kutladığı diğer bayramlar olan “Paktıgan” ve “Koçagan” bayramlarıyla da uyumlu olan Nardugan'ın, gündönümüne dayalı bayramlarla birlikte üçlü bir yapının parçası olduğu görülürmüş.
.
Nardugan, Moğol dilindeki “Nar” (Güneş), Türk dilindeki “Tuqan” (Doğan) sözcüklerinden oluşmuş.
.
Tatarlar bu bayrama “Koyaş Tuğa” yani “Güneş Doğan” günü derler. Başkurtlar, Udmurtlar Nardugan veya Mmiş.
.
Mişer Tatarları “Raştua, Çuvaşlar Nartavan” ya da “Nartukan”, Zırizyalar “Nardava, Mokşalar Nardvan” adını vermişler.
.
Durum bu.
Atalarımıza göre bizim yılbaşımız dün geceydi...
.
Ne diyeyim?
Öyleyse,
Yeni yılınız kutlu olsun…
.
??????:??????????:??????????:????????
.
Bu mu?
Bu da Göktürkçe’si…
 
***
HİÇ BİR ŞEY OLMASA BİLE
Hani meşhur atasözümüz vardır.
Bilen bilir;
“Hiçbir şey olmasa bile kesin bir şey oldu…”
Büyük Atamız Ali İhsan Yavuz’a ait bu sözün anlamı çok büyüktür.
.
Öyle herkes bir kerede idrak edemez.
Derin derin araştırılmalı, engin bilgili bilgelere danışılmalıdır.
Maazallah yanlış tercüme başa bela getirir.
.
İşte bu cümle sonucu YSK İstanbul seçimlerini iptal etti.
Sebebi malum.
.
Şimdi şöyle bir geçmişi hatırlayalım:
Biz nasıl oy kullandık?
.
Şöyle tarif edildi:
“Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon ve Van'daki seçmenler, ‘büyükşehir belediye başkanı, belediye başkanı, belediye meclis üyeliği ile muhtarlık ve ihtiyar heyeti’ için oy kullanacak.”
.
“Büyükşehir olmayan illerde ise ‘İl genel meclisi üyeliği, belediye başkanı, belediye meclis üyeliği" ve muhtarlık ve ihtiyar heyeti için oy verilecek. Köylerde ise il genel meclisi üyeliği ile muhtarlık ve ihtiyar meclisi için oy atılacak.”
.
“Tüm oy pusulaları tek zarfa konulacak.”
.
Seçim bitti.
Sonra?
.
“Aynı zarfın içindeki oylardan sadece bir tanesi geçersiz sayıldı.”
.
O da iktidarın mağlup olduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesinin oy pusulasıydı nedense.
.
İşte iptal gerekçesinin aslı:
“Bir kısım sandık kurullarının, ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususun da seçim sonucuna müessir olması nedeniyle,
31 Mart 2019 tarihinde yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaliyle yenilenmesine,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Mazbatasının iptaline,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yenileme seçiminin 23 Haziran 2019 tarihinde yapılmasına,
Kanuna aykırı sandık kurulu görevlendirmelerini yapan ilçe seçim kurulu başkan ve üyeleri ile seçim müdürleri ve diğer sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına,
Oy çokluğuyla karar verilmiştir…”
.
Rastlantının böylesi işte.
.
Aynı kurulların iptal edilen seçimin tamamında yer almasına rağmen,
Büyükşehir haricindeki diğer belediye başkanlığı seçim pusulaların da aynı zarfta olmasına rağmen, 
Sadece Büyükşehirin pusulaları iptal oldu.
.
Atamız demiş işte:
“Hiçbir şey olmasa bile kesin bir şey oldu…”
.
Şimdi de görevden uzaklaştırılma durumu yaşanacak.
Vay vay vay…!
Türkiye’ye bakın?
Ne hallere düştük…
.
Sürekli bir gerginlik,
Sürekli bir stres…
.
Bir laf vardır:
“Böyle gidersen askere,
Anca alırsın tezkere…”
.
Kime mi söyledim?
“Anlayan anladı…”
 
OTOBÜS VARDI
Bu gidişle yolcu taşımacılığı tarihe karışacak.
.
Hangi otobüs şirketi yetkilisi ile konuşsanız,
Hangi şoför ile konuşsanız aynı dertten şikâyetçiler.
.
Mazot fiyatları,
Köprü ve feribot geçişleri,
Paralı otoyollar…
.
Yolcular keza aynı şekilde.
180 lirayı bulan kişi başı yolculuğa 4 kişinin çıktığını düşünün.
Bir de dönüşü var.
Yolculukta harcanan para cabası tabi.
.
Yılbaşı geliyor.
Şimdilerde otobüslerde bilet filan bulunmaz, büyük bir izdiham yaşanırdı.
.
Gelin bakın otogara.
Sinek avlıyorlar.
Otobüslerde kimseler yok.
Her seferinde zarar eden otobüs firmaları artık iki, hatta üç seferi birleştirmek zorunda kalıyorlar.
.
Bir yere yetişmek zorunda kalan yolcular mağdur vaziyette.
.
Bu durumda herkes haklı aslında.
.
Bir ülke yolculuk yapamıyorsa vatandaşı sıkıntıda demektir.
.
Yollarda otobüse rastlanmıyorsa, taşımacılık bitmiş demektir.
.
Mazot fiyatı benzini solladıysa iyi yönetilemiyor demektir.
.
O zevkli, neşeli otobüs yolculuklarına artık elveda diyeceğiz anlaşılan.
Torunlarımıza “Bir zamanlar otobüs vardı” şeklinde de hikâyeler anlatacağız.