Efsane bir Çarşamba gününden güller kokulu selamlar tüm okuyucularıma gelsin.
Bir iş yapmak ve de hemen olsun isteriz evet hemen hemen hemen. Oysaki bir şeyin ya da her şeyin olması için kendi olgunlaşma zamanını beklemek gerekir.
Ayrıca da büyümesi zaman alan bir şey için acele etmenin bir anlamının da olmadığını anlamalıyız.
Oysaki doğaya bak; tohum mu ektin, diktiysen bekle, sabırla güven. Filizlenip filizlenmediğini görmek için her gün tohumu koparmayın.
Tohum uyanmaz ve öyle bir gecede de büyük ve sevgi dolu bir ağaca dönüşmez. Büyümek bir süreçtir. Tohumun ilerleyişini kontrol etmek için dünyayı dakika dakika karıştırmayı bırakın, çünkü bu şekilde onu öldürürsünüz.
Doğa bize SABIRIN gerçek anlamını öğretir: Tohumu bozmak değil, onu ekmek ve hasadın sevincini yaşamak için çiçeklerin doğum, büyüme ve açma zamanını BEKLEMEK bilgeliktir.
Her şeyin vaktinde geldiğini öğrenmektir... Ekmek, biçmek, harekete geçmek, takip etmek ve öğrenmek zamanına saygı duyarak hayatın döngüsünü kabullenmektir.
Sabırlı olun ve sürece güvenin. Hiç kimse tohumu ektiği gün meyveyi yemez. Güç, cesaret ve iç huzuru geliştirmek zaman alır. Değiştirmeye karar verdiğiniz bahanesiyle hızlı ve anında sonuç beklemeyin. Yaptığınız her eylem, bu kararın KALBİNİZDE etkili olmasını sağlar
Sabır, tohum ile çiçek arasındaki aralıktır.
Amaaaa istiyorsan yola çık ve sadece yürü.
Adım atmaktan korkarsan sadece izlersin ve hayat önünden akar gider.
Adım at. Sabret ve yürü…
Evet değerli dostlar hayat yolunda yürüyüşünüz akışta ve güneşiniz de sizin yolunuza ışık olsun.
Kendinize ve çevrenize sevgi ve aşkla bakın, Selam ve sevgilerimle,
Sizi seviyorum…
Sizi seviyorum…
Sizi seviyorum…