Sayın okurlarım yeni yıl dolayısı ile birden çocukluğumu hatırladım. 80 cm. kalınlığında küçük pencere içinde oturdum.
- Kalın duvarlar Kasım ayında bir kar yağdımı taaa Nisan ayında erirdi. Evlerde olsun düğünlerde olsun çorbalar yemekler aynı kaptan yenir bağışıklık sistemi gelişirdi. Bir pire tahta kurusu ile insanlar ortak yaşam yaşar öyle felç inme görülmezdi. Ne demişler tüfek icat oldu mertlik bozuldu. Çimento icat oldu romatizma arttı. Fenni gübreler çıktı insanların sağlamlığı bozuldu. 1952 yılı ortaokul 2. Sınıf Lüks Hayat Opereti çıktı. Hep ezberledik. Büyükşehirlerde artık apartmanlar hayata geçmeye başladı. Her şey tertemiz annem bulaşıkları büyük bir sini içinde yıkar. Mutfakta küçük bir tahliye borusu ile dışarı her şey taşıma su ile tenekesi 20 kuruştu. İşte artık apartman hayatına geçiş. Zihni isminde biri Muammer Karaca tiyatrosunda Lüks Hayat Operetinde tam 28 yıl oynamış başlıyoruz.
BİR FIKRA
İzmir’den Antalya’ya 40 kişilik yolcu ile saat tam 24 otobüs hareket ediyor. Gece yarısı olmuş herkes mışıl mışıl uyuyor. Şoförün tam arkasında kadının kocası yan çaprazında genç bir kadın Aydın’a gelinmiş. Tünel geçilmiş kadın etrafına bir bakıyor herkes uyuyor. Şoförü dürtüyor. Bakınca yumruğunu sıkıp naaa der gibi uzatıp sonra her iki el parmağını oynatır gibi yapıyor. Bu hareketi üç defa yapıyor. Şoför Allah Allah bu kadın bu hareketi bu kadın niye yapıyor. Otobüsü bir kenara çekip kadının kocasını uyandırıp şikayet ediyor. Eyvah vaziyet çok fena böyle bir kadının kocası olmak Allah korusun. Adam gayet sakin karım dilsizdir. Bizler Nazilli’de ineceğiz onun haberini vermek istiyordur demiş. Şoför nedenini öğrenince ikna olup yola devam etmiş. Hayırlı yolculuklar.