Geçen sene önce ve 2018 yılında olduğu gibi bu sene arılarda gelişim yavaşlığı dikkat çekiyor.
Kışları ılıman geçen yıllarda yeni koloniler hızlı gelişmiyor. Gerçi ılıman kışlar kuraklıkla birlikte ortaya çıkıyor, kuraklıktan dolayı da polen ve nektar verimi düşüyor. Oğul sayısının düşüklüğü de ağırlıklı olarak kışın ılıman geçmesinden kaynaklanıyor.
Bazı arıcılarımız, ılıman geçen kışlardan sonra kovanların çok fazla ana değiştirmeye gittiğine de dikkat çekiyorlar. Yaz boyunca sürekli ana değiştirmenin temel sebebi, arıların ana performansını beğenmemeleridir. Ana arılar genç olmasına rağmen iyi performans gösteremiyorlar ki arılar değiştirmeye kalkıyor.
Şu güne kadar neredeyse hiç soğuk olmadı. Ocak ayının sonuna geliyoruz hala ılıman havalar, mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıkları görüyoruz. Acaba arıların pek salkım yapmaması bu seneki ana performansını yine etkileyecek sorunu gündeme geliyor. Bu sorunun cevabı diyapoz olarak adlandırılan kavramda görünüyor.
Diyapoz, böcek ve akar gibi eklembacaklıların düşük ya da yüksek sıcaklıklar, kuraklık ya da açlık gibi olumsuz koşullarda yaşam faaliyetlerine ara verdiği, genetik olarak kontrol edilen ve çoğu zaman zorunlu olan fizyolojik uyku ya da dinlenme dönemidir.
Diyapoz duraklama demek olup, bu dönemde böcekler faaliyetlerine ara vermektedirler. Arılar bu duraklama dönemini salkım oluşturarak geçirmektedirler. Meyvelerdeki soğuklama ihtiyacına da kısmen benzemektedir. Meyveler soğuklama ihtiyacını karşılayamazsa, kış sıcak geçerse çiçek açar ama meyve tutmaz.
Üç beş gün salkım oluşturan, kış boyunca sürekli aktif olan ana arı, yeterince dinlenemediği için daha az yumurta yapmaktadır. Günlük yumurta sayısı 2000 olması gerekirken, 1500’ün altına düşmektedir. Haliyle kata çıkacak bir büyüme gerçekleşmemektedir. İtalyan ırkı dışında neredeyse performansı iyi olan bir ırk ortaya çıkmamıştır. Bu ırkın da diyapoz süresi oldukça kısadır.
Bir araştırmada en uygun diyapoz şartlarının oluşturulması amacıyla, farklı diyapoz rejimlerinin bombus arısı kraliçelerin diyapoz sonrası performansları üzerindeki etkisi belirlenmiştir. Bu çalışmada kraliçeler rastgele dört gruba ayrılmış ve dört diyapoz rejimi uygulanmıştır. Kraliçelere karbondioksit ile anastezi uygulanmış ve kraliçeler 4.5 derecede 45 gün, 75 gün ve 105 gün bekletilmiştir. Kontrol olarak da bir grup kraliçeye anastezi uygulanmamıştır. 4.5 derecede 45 gün bekletilen kraliçe bombuslar, diyapozdan sonra en iyi performansı gösteren ve sağ kalma oranı en yüksek kraliçeler olmuşlardır. Aynı zamanda bu kraliçelerin yumurtalarından gelişen yeni kraliçelerde çok iyi performans göstermiştir. Kış uykusuna yatmayan kraliçeler daha fazla erkek ve kraliçe oluşturmuştur. Ancak sağlıklı koloniler ortaya çıkmamıştır. En düşük ölüm oranı aynı zamanda 4.5 derecede 45 gün diyapozda tutulan kraliçelerden gelişen kolonilerde tespit edilmiştir. Bu uygulamanın koloni gelişimi açısından en uygun diyapoz rejimi olduğu gözlenmiştir.
Kışlar ılıman geçtikçe, arılar aldanıyor. İkide bir salkımı bozup dışarı çıkan işçi arıların da ömrü kısalıyor. Dolayısıyla arılar kıştan zayıf çıkıyor.
Artık arıları bir şekilde yapay şartlarda kış uykusuna yatırmak gerekiyor. Bunun için ya soğuk hava deposuna koymak ya da dağda kışlatma gerekiyor. Yoksa soğuklamayan arı, arıcıyı üzüyor.