İyimser olmak beyhude. Memleketi saran cehalet zırhını atık ayan beyan görmek mümkün.

Vakti zamanında vatandaşın cahili daha iyidir diyen profesör müsveddesini üniversiteleri yöneten kuruma üye yapan zihniyet deprem nedeniyle üniversitelerde uzaktan eğitim kararı alıverdi.
Ne söylesek boş. Üniversite’de öğrenim gören öğrencileriniz apar topar yurtlarından ayrılıyorlar. Depremden zarar gören vatandaşlarımızın yerleştirilmesi için Kredi ve Yurtlar Kurumunun yurtlarında barınması için özveride bulunacaklar. Eğitimlerini uzaktan tamamlamaya çalışacaklar.
Depremin envanterini çıkaramayan devletin siyasi memurları, sürekli eksik bilgi verdikleri için, yukarıdan da böyle kararlar çıkabiliyor. 13 milyon vatandaşımızın yaşadığı bölgede oturulabilecek bina sayısı çok azaldı. Üç büyük şehirde binaların üçte biri çöktü. Yarıya yakını oturulamaz halde.
KYK’nın ülke genelinde 800 bin yatak kapasitesi var. Depremden etkilenen vatandaşlarımız için bu kapasite yarayı sarmaktan çok uzak. Elbette devlet bütün imkanlarını kullanmalıdır. Soğukta, elektriğin, suyun, tuvaletin olmadığı bir ortamda insanımızın ne çektiğini hemen herkes görüyor. İnsanın başını sokacak, üstü kapalı yere ihtiyacı var. Bugün yarın yağmuru var karı var. Ancak yurt çözüm değil. Hele aileleri ranzalı bir yapıya yerleştirmek çok sağlıklı değil.
Depremden zarar gören insanlarımızın tamamına çözüm olacak uygulamalara ihtiyaç var. Konteyner kentler kalmak isteyen vatandaşlarımız için son derece uygun. Yakın coğrafyada çok sayıda, rant amaçlı alınmış, boş daireler bulunuyor. Sadece İstanbul’da 1,5 milyondan fazla boş daire var. Bunların kayıtları nüfus ve mahalle muhtarlıklarında bulunuyor. Diğer büyük şehirlerde de benzer şekilde çok sayıda daire bulunuyor.
Depremzede vatandaşlarımızın yurtlara yerleştirilmesi çözüm olmayacak. Hem bulundukları coğrafyalarda kalmak isteyeceklerdir hem de eve ihtiyacı olan vatandaşımız çok daha fazla.
Peki üniversiteler uzaktan eğitime geçerse ne olur? Halen 2.5 milyonun üzerinde öğrencimiz var. Öğrencilerimizin 800 bini KYK yurtlarında kalıyor. Geri kalanı özel yurt, pansiyon ve evlerde kalıyor. Dolayısıyla sorun çözerken yeni sorun oluşturmanın hiç gereği yok. Akdeniz ve Ege kıyısındaki otellerin yatak kapasitesi KYK’nın yatak kapasitesinden kat be kat fazla. Üstelik ölü sezon. Varsın yazın da kalsınlar. Daha az turist gelsin.
Üniversiteye halen devam eden öğrencilerin önemli bir kısmı, korona salgını nedeniyle uzaktan eğitim alıp geliyordu zaten. Uygulamalı bilimlerde uzaktan eğitimin faydası son derece düşük. Tıp fakültelerinden tutun da ziraat fakültelerine, mühendislik fakültelerinden veteriner fakültelerine kadar bütün uygulamalı bilimler eksik eğitim görmüş mezun verecekler.
Üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesinin hiçbir anlamı ve gereği yok. Deprem bölgesinde öğrenim gören üniversite öğrencilerinin diğer üniversitelere misafir öğrenci olarak aktarılması daha verimli bir uygulama olur.