Sayın aziz ve kıymetli okuyucularım, bizler Müslüman olarak gerek dini kitaplardan gerek din görevlileri vaizlerimizden her türlü işe başlarken, yemek yemeye başlarken hep besmele çekmeyi adet edinmiş
Sayın aziz ve kıymetli okuyucularım, bizler Müslüman olarak gerek dini kitaplardan gerek din görevlileri vaizlerimizden her türlü işe başlarken, yemek yemeye başlarken hep besmele çekmeyi adet edinmiş olup işleri ve yaşantıları rast gittiğine inanılır. Hatta dinimizin din musikisi haline gelmiş Mevlidi şerifimiz sanıyorum 5 bölümden ibaret olup, ilk bölüm ‘Allah adın zikredelim evvela Vacib oldur cümle işte her kula’ diye başlar. Baştan sona bütün bahirleri yüzyıllarca zevkle dinlenmiştir. Bizim esas konumuz Türkiye’yi vuran 7.7 büyüklüğünde, çok geniş alanı kapsayan Pazarcık Elbistan zelzeleleridir. Dünya tarihinde art arda gelen birbirini tetikleyen böyle bir afete ilk defa rastlandığı uzmanlarca izah edilmektedir. Kısa zamanda sadece ülkemiz değil bütün dünya adeta tek vücut oldu. Her taraftan çok çeşitli yardımlar geldi. Ayrıca gömme görev izin belgeleri düzenlenmesinde ve nüfustan düşülmesine esas eğer kimliği bilinmiyorsa DNA’sı, parmak izi ayrıca fotoğrafı çekilerek bütün cenazelerin hangi mezarlıklara pafta No.su ile en küçük bir tereddüde mahal bırakılmadan tam olarak düzenlenmesi. Bu çetin kış şartlarında çalışmalar son sürat devam ediyor. Devletimiz çok güçlüdür. Bunu ispat etmiştir.
Ayrıca o kadar çok değişik olaylara da rastlıyoruz ki ‘Baraj yıkıldı, su taşkınları olacak, kaçın geliyor.’ İnsanlar bir anda yollara döküldüğü trafik sıkışıklığına sebep olunduğu hırsızlıkların, yağmalamaların yapılmasına endeksli bu haberlerin yapıldığı, suçluların yakalandığı, ayrıca yeterince savcının görevlendirilip numune örnekleri alınıp incelenmesi ile hatalı veya noksan malzeme kullananlar hakkında cezai işlemlerin uygulanacağı. Hemen bir açıklama yapılıyor Gaziantep’te aynı müteahhitin 14 katlı 2 adet Emre isimli 2 konuttan birinin an alt katta kuruyemişçi ana kolonlarından, dükkanın hacmini genişletmek için kesmiş olup, halen mahkemelik dava sürerken görgü şahitleri anlatıyor ‘Bina anında ön caddeye yıkıldı’ diyorlar. İçinde yaşayan 90 mevcuttan 3 kişiyi kurtarabilmişler. Binadakilerin yakınları ağlaşıyorlar, ‘Kızım, damadım, torunlarım’ diyorlar. Hala ülkemizde öyle insanlar mevcut ki yasa, kanun, kararname vs dinlemiyorlar. Çeşitli konularda karşı geliyorlar. Bular bulunduğu vücudu yok etmeye çalışan kötü huylu kanser hücreleri gibidirler. İnşallah çok seri tedbirler alınmakta olup bütün olumsuzlukları gelecekte tam olarak olumluya çevrilmesi ile gelecek nesillerimizin çok daha iyi, sağlam ikametgahlarda ömür geçirmesi dileğimizle…